On vystupuje od zeme k nebu, a zase znovu zostupuje z neba na zem a príma silu horných a dolných vecí.
Bu dirilme Gökteki Krallık hüküm sürerek yeryüzünü cennete dönüştürdüğünde yeryüzünde olacaktır.


Dies, ad quem (lat.) je deň (lehota, termín), do ktorého sa ráta (napr. je nepremlčané právo).
Bunlardan divanı günümüze kadar ulaşmış olanı, Gövsî Tebrizî'dir.

Truly mu odpovedal: "Ja som tu vedúci.
İbrahim, "İşte buradayım!" diye karşılık verdi.

Júnas al-Ajnáwí (arab.
Bundan dolayı nâmı Yusuf Has Hâcib olarak yayılmıştır.

Sprievodca svetom povolaní (
Teoloji Fakültesi (

Následníkom Al-Ma’múna sa stal jeho brat Al-Mu’tasim.
Azucena bir zafer haykırışı ile ölmüş annesine bağırır (Azucena: Egli era tuo fratello! - "O senin kardeşindi.

Monské písmo pochádza z písma pallava, odvodeného od písma bráhmí.
Bu kitabın ayetlerinden bir kısmı muhkemdir ki, bu ayetler, kitabın anasıdır.

Skladá sa z obvyklých troch častí: z predsiene (pronaos), zo svätyne (náos) a zo zadnej siene (opistodomos).
Sayılar üç sembolden oluşur; sıfır (kabuk şekli), bir (nokta) ve beş (çizgi) şeklinde gösterilir.

Kresba znaku je štylizácia Allahovho mena.
Ayetullah Allah'ın ayeti (delili) demektir.

Vznikli prvé mestá (Oš, Uzgeň).
Ilk yerleşim merkezi Helaldı´dır (yukarki Helaldı).

V súčasnosti ju uvádza Radio 538.
Şu anda Radio 538 tarafından yayınlanmaktadır.

S bratom mala dve deti – boha Geba (zem) a bohyňu Nut (obloha).
Biri kız (Casilda Alborán) ve biri erkek (Salvador Alborán) olmak üzere iki kardeşi vardır.

Bol vládcom nebies a členom mocného triumvirátu bohov, vrátane Menrvy a Uni.
Tepe noktası göğü, semavi tanrıları ve gök cisimlerini; gövdesi ise faniler âlemini temsil eder.

V novembri toho roku spoločne so svojím bratom Georgom znovu vstúpil do seminára.
O yılın Kasım ayında, kardeşi Georg ile birlikte seminere yeniden girdi.

Veľryby používajú zvuky aj pre komunikáciu.
Balinalar iletişim için de sesleri kullanırlar.

Čo povieš na to Hektor?
Peki Alekhine ne düşünüyordu?

Bytie (Sein) stojí proti tomu, čo má byť (Sollen).
Yapan (bozgunculuk ve kötülük eden) demektir.

Človek je svojou dušou podobný Bohu.
Ruh, Tanrı'dır ve insan O'nun suretinde ve O'nun benzeridir.

B-17 však boli nasadené v menšej miere aj v Pacifiku.
Ayrıca B-17'ler daha düşük seviyede de olsa Pasifik savaşlarında kullanıldı.

Som haker a toto je môj manifest.
Ben bir hacker'ım ve bu benim manifestom.

Vojaci prichádzajú Manon zatknúť.
Askerler Manon'u tutuklamak için gelirler.

Advokát, ktorý „háji záujmy diabla“.
(Örnek: "Bir an için Şeytanın avukatlığını yapalım").

A kráľ nikdy neodíde."
Ve Kral asla terk etmeyecektir" demiştir.

Je asi 180-krát sladší ako cukor.
Çay şekerinden 180 kat daha tatlıdır.

Adnan by mal byť zas potomkom Ismáíla (Išmaela), syna Ibráhíma (Abraháma).
Âşık İsmail İpek'in oğludur.

Zákonodarná moc bola rozdelená medzi kráľa a parlament do roku 1975.
Yasama gücü (sembolik olarak) kral ve parlamento arasında 1975 yılına kadar paylaşılmıştır.

Asteroid 2002 Euler bol pomenovaný na jeho počesť.
Astroid 2002 Euler onun onuruna isimlendiriliyor.

V roku 2003 boli vyrobené a predané mikroprocesory v hodnote okolo 44 miliárd USD .
2003'te yaklaşık 44 milyar dolar değerinde mikroişlemci üretildi ve satıldı.

Som cudzinec.
"Ben bir yabancıyım.

Všetci sa vracajú domov.
Herkes evine döner.

Toto je teraz náš svet.
Bu bizim dünyamız şimdi.

RFK musí byť zavraždený ...
RFK öldürülmeli.

Obmedzená dĺžka káblu a počtu staníc.
Sınırlı kablo uzunluğu ve istasyon sayısı.

Juhoafrické modely boli 525i, 528i and 530i.
Güney Afrika modelleri ise şunlardı: 525i, 528i ve 530i.

Yusra a jej sestra Sarah sa rozhodli zo Sýrie utiecť v auguste 2015.
Yusra ve kız kardeşi Sarah, Ağustos 2015 tarihinde Suriye'yi terk etmeye karar verdi.

Nie je žiadna smrť, je len Sila.
Ölüm yoktur, Güç vardır.

N26 (starší názov: Number 26) je nemecká internetová banka.
N26, (eski Number26) bir online bankadır.

Nebude možné nikdy zistiť, ktorá spoločnosť mala v skutočnosti prvý v laboratóriu pracujúci mikroprocesor.
Hangi şirketin laboratuvarlarında ilk çalışan mikroişlemciye sahip olduğunu bilmek hiçbir zaman mümkün olmayabilir.

Öz məşəlini alovlandır!) rovnako vychádza zo spojenia krajiny s ohňom.
Onlardan biri dış görünüş itibarıyla beyaz bir sudur, diğeri alevlenmiş bir ateştir.

Pohľady do neba (zbierka pohrebných kázní).
Yani, bu gök katı, varlıkların görülüp gözetlendikleri yerdir.

Nemecké diaľnice nemajú rýchlostný limit.
Alman otoyolları, herhangi bir hız limitine sahip değildir.

Eritrea je jediný africký štát, kde neexistujú súkromné médiá.
Eritre, özel sermayeli haber medyası olmayan tek Afrika ülkesidir.

Londýn : Official Charts Company.
Birleşik Krallık: Official Charts Company.

Už pred stretnutím vo februári bol Schuschnigg pod vážnym tlakom.
Şubat görüşmesinden önce de Schuschnigg aşırı bir baskı altındaydı.

(Film sa odohráva tu a teraz.)
(Kısaca film, şimdi ve burada geçmelidir.)

Niektorí upíri však nespia nikdy.
Vampirler hiçbir zaman uyumazlar.

Kate je textový editor pre KDE.
Kate, KDE için yazılmış bir metin editörüdür.

Pridaním prefektúr Hokkaidó a Okinawa bolo dosiahnutý súčasný počet 47 prefektúr.
Hokkaidō ve Okinawa'nın da eklenmesiyle günümüzdeki 47 prefektörlüğe ulaşılmaktadır.

Pausanias, Periégésis tés Hellados, 3,3,1; 3,3,2; 4,7,6 – 9; 4,6,4; 4,10,3; 4,15,3; 4,16,6.
( Hızlı hareket edin ama önce kendi kendinizle barışmanın ve çevreye uyum sağlamanın bir yolunu bulun. ) 33. TUN(Geri Çekilme) ( Olgun kişiler başkalarıyla aralarına mesafe koyarken, bunu hiddetle değil asaletle yaparlar. )

Samsung predal od septembra 2011 do októbra 2013 viac ako 50 miliónov zariadení Galaxy Note.
Samsung, Eylül 2011 ile Ekim 2013 arasında 50 milyondan fazla Galaxy Note cihazı sattı.