Said Haddad : Said Haddad, Fuat «Khalil Hawi.
Nebukadnezar, "Doğru söylediniz!" dedi.


Sobre el cielo y la tierra (en castellà).
Ayet): O, gökleri ve yeri örnekleri yokken yaratandır.

The Lord of the Rings (en anglès).
Alemlerin Rabbına hamdolsun!"

Imatge "Joan 7,52-8,12"); 16,15; 20,5b-6; 21,25; Fets dels apòstols 8,37; 15,34; 24,7; 28,29; Epístola als romans 16,24.
Don Omar, (El Rey olarak da bilinen)(d.

No és creada ni creadora.
(4)yaratılmamış ve artık kendisi de yaratmayan.

IBARZ, Mercè: "La dona errant.
Kadına; “Sabredin” dedi.

Jo tinc cura de mi i em faig responsable de les meues accions”.
Onun içinde var gücümle çalışacağım" dedi.

La creença en el Dia del Judici (Qiyama) i en la Resurrecció.
Ahiret'e, yânî âhiret Gününe, inanmak.

Estat de la qüestió i aportacions)».
Bizde bu konu çözümlenmiştir."

Edons (en llatí: Edones) o edonis (llatí: Edoni) foren un poble traci.
Şüphesiz biz, onlara bir imtihan olmak üzere o dişi deveyi göndereceğiz.

Believers: spiritual leaders of the world (en anglès).
Mesela Ey iman edenler!

És coneguda pel seu assaig sobre la Ilíada (De la Ilíada).
(Affedersiniz!)" sözüyle de bilinmektedir.

«Lord, give us a sign» (en anglès).
Bağışla bizi ey Rabbimiz!

No sabíeu que jo havia d'estar a casa del meu Pare?»
Babamın evinde bulunmam gerektiğini bilmiyor muydunuz?"

Terra: «És la terra, la terra: és més forta que jo.
Yeryüzünde biz ancak yurdumuzun kuluyuz.

The Man Who Flattened the Earth: Maupertuis and the Sciences in the Enlightenment (en (anglès)).
İnsana yeryüzünde yaşama gücü kazandıran şey, gerçek bilge olma niteliğiyle doğrudan doğruya deliliğin kendisidir.

El Canadà també accepta un gran nombre de refugiats.
Kanada ayrıca çok sayıda mülteciyi de kabul eder.

Amèrica hauria d'estar plorant.
Amerikanın ağlaması lazım.

Però com ha arribat fins aquí, en Jason?
Jason buraya nasıl geldi?

Cal interpretar-lo prestissimo, o, millor encara, vivacissimo. ".
Eğer bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır” (62: 9).

De dia cerca refugi en embassaments i caça durant la nit en els rierols que hi desguassen.
Koruma: Geceyken korumak istediğiniz kişinin evine gidin.

Entranyable temor».
Tüm zorluklar ise ondan korkmaktadır”.

No estaven sotmesos a mals usos ni a servituds.
Ancak bunların tamamına yakının yol ve koruma hizmetleri yoktur veya yetersizdir.

«The Last of Us Sells 3.4 Million Copies in Three Weeks» (en anglès).
"The Last of Us Sells 3.4 Million Copies in Three Weeks" (İngilizce).

Si Déu no m'oblida) Ària (baix): Auf Gott steht meine Zuversicht (En Déu poso la meva confiança) Recitatiu (contralt): Ei nun!
İnşallah, bana güvenenleri mahcup etmem" diye konuştu.

Sense vostè, no hi hauria pàtria!".
Sizin ondan başka tanrınız yoktur..."

La creença en el Dia del Judici (qiyama).
İsrafil'in görevi kıyamet günü sûra üflemektir.

(No m'ho diguis) i Mne to nehovor (No és a mi a qui ho has de dir).
( Durumu iyice tartın ve düşünmekten sakın kaçmayın. )

Larry King: Que irònic.
Larry King: Ne kadar garip.

Musa Aballah Husseini, davant la mesquita d'Al-Aqsa.
Koca Musa Paşa (o.

Vull convidar a tots a la festa.
Hepinizi partiye davet etmek istiyorum.

A les muntanyes Taígetos: Messapees (llatí Messapeae).
Kii Dağları (紀伊山地 Kii Sanchi?)

There's a third YouTube co-founder» (en anglès).
There's a third YouTube co-founder" (İngilizce).

Entre la Magia y el Culto. (en castellà).
O’ndan ilâhî anne ve sihirlerin efendisi olarak da söz edilir.

Ise (伊勢, Ise ?)
(Vatansever bir şarkı sanılmıştır).

Després de la mort, un Sim no apareix més viu (tot i que es pot ressuscitar).
Ölüm varken ben yokum, ben varken ölüm yok (çok benzerini Epikür de söylemiştir).

I tu hi estaràs a mercè de les onades i de les teves associacions.
"Yaptığınız ayıp sizin, bir de akraba olacaksınız.

Formava part de la gens Minúcia.
Iommi bu iddiaları yalanlamıştır.

El Jo es reconeix contraposat a tot allò sobre què no actua (Antítesi).
Kendisi de bilmediği bir şekilde bunları uygulamaktadır.

Tenen alguna arma?»
Silahları var mı?»

No perseguisques tastar bon menjar.
Lezzetli yiyeceğin peşine düşme.

On són els vostres presoners?"
Sorumlular Nerede?".

Quan la tripulació torna, troben el cos d'en Millburn.
Mürettebat döndüğünde, Millburn cesedini bulurlar.

També Ibrahim i Nasr Allah van sufocar aquesta revolta.
Bunları irşat için Allah İbrahim’i gönderdi.

No s'ha concedit mai cap barra (és a dir, no ha estat concedida mai una segona vegada).
Sonunda anlar ki; kendine ait bir hayatı hiçbir zaman olmamıştır.

Qui els enumeri entrarà al Paradís.
Kim bunları sayarsa cennete girer.

Si alguns no creuen en mi, no passa res.
Eğer bazı insanlar bana inanmazsa, sorun değil.

Va ser ferit el 30 de juny, i posteriorment va perdre el seu braç dret.
30 Haziran'da yaralandı ve daha sonra sağ kolunu kaybetti.

Anar-hi, anar-hi i anar-hi.
Haydi kalkın, buradan gidelim.

«2012 DA14 Goldstone Radar Observations Planning» (en anglès).
"2012 DA14 Goldstone Radar Observations Planning" (İngilizce).