Che cos'è?
O nedir?


Perché lo chiedi?
Neden soruyorsun?

Ti amo.
Seni seviyorum.

Sei un angelo!
Sen bir meleksin!

Hai un preservativo?
Prezervatifin var mı?

È grave?
O kötü mü?

Non mi sento bene.
İyi hissetmiyorum.

Sono sposata e ho due bambini.
Evliyim ve iki çocuğum var.

Non capisco il tedesco.
Almancayı anlamıyorum.

Ho preso la mia decisione.
Kararımı verdim.

Sei il grande amore della mia vita.
Sen yaşamımın büyük aşkısın.

Per un momento ho pensato che fosse impazzito.
Bir an delirdiğini düşündüm.

Dove vai?
Nereye gidiyorsun?

Di chi è?
O kimin?

Ride bene chi ride ultimo.
Son gülen iyi güler.

Non lo conosco.
Onu tanımıyorum.

Finché c'è vita, c'è speranza.
Hayat varken ümit vardır.

Insegnami come si fa.
Onun nasıl yapılacağını bana öğret.

Mangiando troppo si ingrassa.
Çok fazla yersen şişmanlarsın.

Non so se l'avrebbe fatto per me.
Onu benim için yapıp yapmadığını bilmiyorum.

È saltato dalla finestra.
O, pencereden dışarı atladı.

Hai lasciato la mancia?
Bir bahşiş bıraktın mı?

Penso di aver capito.
Anladığımı düşünüyorum.

Tutti gli esseri umani nascono liberi ed eguali in dignità e diritti. Essi sono dotati di ragione e di coscienza e devono agire gli uni verso gli altri in spirito di fratellanza.
Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler.

Questo cosa significa?
Bu ne anlama geliyor?

Che noia.
Sıkıldım.

Buon anno!
Mutlu yıllar!

Non so.
Bilmiyorum.

Sembrava molto stanco.
Çok yorgun görünüyordu.

Un piano così porterà molti problemi.
Böyle bir plan, birçok probleme yol açacak.

Questo libro sembra interessante.
Bu kitap ilgi çekici görünüyor.

Ho trovato il libro molto interessante.
Kitabı çok enteresan buldum.

Vorrei migliorare la mia pronuncia inglese.
İngilizce telaffuzumu geliştirmek istiyorum.

Nancy lo invitò ad una festa.
Nancy onu bir partiye çağırdı.

Lei è una dottoressa.
O bir doktor.

Non voglio andare da nessuna parte.
Herhangi bir yere gitmek istemiyorum.

Ho cambiato indirizzo lo scorso mese.
Geçen ay adresimi değiştirdim.

Tutti furono soddisfatti.
Herkes memnundu.

Fa molto caldo di notte.
Gece çok sıcaktır.

Ho preso il tuo ombrello per sbaglio.
Yanlışlıkla senin şemsiyeni aldım.

Ti senti male?
Kötü mü hissediyorsun?

Il nostro insegnante ci dà molti compiti.
Öğretmenimiz bize çok ödev verir.

I topi hanno mangiato parte del pane.
Fareler ekmeğin bir kısmını yedi.

Ciao, come stai?
Merhaba, nasılsın?

In America le auto circolano sul lato destro della carreggiata.
Amerika'da arabalar yolun sağ tarafını kullanırlar.

È a Tokyo.
Tokyo'da.

Vorrei cinque polpette.
Beş köfte istiyorum.

Guida con più attenzione, o finirai nei guai.
Daha dikkatli sür, aksi halde başın belaya girecek.

Chi è quella donna?
O kadın kim?

Benvenuto!
Hoş geldin!