# tr/ates.xml.gz
# zh/jian.xml.gz
(src)="s1.1"> Rahman ve Rahim Allah ' ın adıyla
(trg)="s1.1"> 奉至仁至慈的真主之名
(src)="s1.2"> Alemlerin Rabbi ( sahibi , yetiştiricisi ) Allah ' a hamdolsun .
(trg)="s1.2"> 一切赞颂全归真主 , 众世界 的主 ,
(src)="s1.3"> ( O ) Rahman ' dır , Rahim ' dir .
(trg)="s1.3"> 至仁至慈的主 ,
(src)="s1.4"> Din ( ceza ve mükafat ) gününün sahibidir .
(trg)="s1.4"> 报应日的主 ,
(src)="s1.5"> ( Ya Rabbi ) Ancak sana kulluk eder , ancak Senden yardım isteriz !
(trg)="s1.5"> 我们只崇拜你 , 只求你祐助
(src)="s1.6"> Bizi doğru yola ilet :
(trg)="s1.6"> 求你引领我们正路 ,
(src)="s1.7.0"> -ni ' met verdiğin kimselerin yoluna .
(src)="s1.7.1"> Kendilerine gazabedilmiş olanların ve sapmışların yoluna değil . ( ya Rabbi ) !
(trg)="s1.7"> 你所祐助者的路 , 不是受谴怒者的路 , 也不是迷误者的路 。
(src)="s2.1"> Elif lam mim .
(trg)="s2.1"> 艾列弗 , 俩目 , 米目 。
(src)="s2.2"> İşte o Kitap ; kendisinde hiç şüphe yoktur ; müttakiler için yol göstericidir .
(trg)="s2.2"> 这部经 , 其中毫无可疑 , 是敬畏者的向导 。
(src)="s2.3"> Onlar ki gaybde ( gizlide , içtenlikle ) inanıp namazlarını kılarlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan ( Allah rızası için ) harcarlar .
(trg)="s2.3"> 他们确信幽玄 , 谨守拜功 , 并分舍我所给与他们的 。
(src)="s2.4"> Sana indirilene ve senden önce indirilene inanırlar ; ahirete de kesinlikle iman ederler .
(trg)="s2.4"> 他们确信降示你的经典 , 和在你以前降示的经典 , 并且笃信後世 。
(src)="s2.5"> İşte onlar , Rablerinden bir hidayet üzeredirler ve umduklarına erenler , işte onlardır !
(trg)="s2.5"> 这等人 , 是遵守他们的主的正道的 ; 这等人 , 确是成功的 。
(src)="s2.6"> İnkar edenlere gelince , onları uyarsan da , uyarmasan da , onlar için birdir ; inanmazlar .
(trg)="s2.6"> 不信道者 , 你对他们加以警告与否 , 这在他们是一样的 , 他们毕竟不信道 。
(src)="s2.7.0"> Allah , onların kalblerini ve kulaklarını mühürlemiştir , gözlerine de perde inmiştir .
(src)="s2.7.1"> Onlar için büyük bir azab vardır .
(trg)="s2.7"> 真主已封闭他们的心和耳 , 他们的眼上有翳膜 ; 他们将受重大的刑罚 。
(src)="s2.8"> İnsanlardan öyleleri de vardır ki , inanmadıkları halde " Allah ' a ve ahiret gününe inandık " derler .
(trg)="s2.8"> 有些人说 : 我们已信真主和末日了 。 其实 , 他们绝不是信士 。
(src)="s2.9"> Allah ' ı ve mü ' minleri aldatmağa çalışırlar , halbuki yalnız kendilerini aldatırlar da farkında olmazlar .
(trg)="s2.9"> 他们想欺瞒真主和信士 , 其实 , 他们只是自欺 , 却不觉悟 。
(src)="s2.10.0"> Onların kablerinde hastalık vardır .
(src)="s2.10.1"> Allah da hastalıklarını artırmıştır .
(src)="s2.10.2"> Yalan söylemelerinden ötürü onlara acı bir azab vardır .
(trg)="s2.10"> 他们的心里有病 , 故真主增加他们的心病 ; 他们将为说谎而遭受重大的刑罚 。
(src)="s2.11"> Onlara : " Yeryüzünde bozgunculuk yapmayın , " dendiği zaman : " Biz sadece düzelticileriz , " derler .
(trg)="s2.11"> 有人对他们说 : 你们不要在地方上作恶 。 他们就说 : 我们只是调解的人 。
(src)="s2.12"> İyi bilin ki , onlar bozgunculardır ; fakat anlamazlar .
(trg)="s2.12"> 真的 , 他们确是作恶者 , 但他们不觉悟 。
(src)="s2.13.0"> Onlara : " İnsanların inandıkları gibi siz de inanın " dense , " O beyinsizlerin inandığı gibi inanır mıyız ? " derler .
(src)="s2.13.1"> İyi bilin ki , asıl beyinsizler kendileridir ; fakat bilmezler .
(trg)="s2.13"> 有人对他们说 : 你们应当象众人那样信道 。 他们就说 : 我们能象愚人那样轻信吗 ? 真的 , 他们确是愚人 , 但他们不知道 。
(src)="s2.14.0"> İnanmış olanlara rastladıkları zaman ; " İnandık , " derler .
(src)="s2.14.1"> Fakat şeytanlarıyla yalnız kaldıkları zaman ; " Biz sizinle beraberiz , biz sadece ( onlarla ) alay ediyoruz , " derler .
(trg)="s2.14"> 他们遇见信士们就说 : 我们已信道了 。 他们回去见了自己的恶魔 , 就说 : 我们确是你们的同党 , 我们不过是愚弄他们罢了 。
(src)="s2.15"> Allah da kendileriyle alay eder ve onları bırakır ; taşkınları içinde bocalayıp dururlar .
(trg)="s2.15"> 真主将用他们的愚弄还报他们 , 将任随他们彷徨於悖逆之中 。
(src)="s2.16"> İşte onlar o kimselerdir ki , hidayet karşılığında sapıklığı satın aldılar da ticaretleri kar etmedi , doğru yolu da bulamadılar .
(trg)="s2.16"> 这等人 , 以正道换取迷误 , 所以他们的交易并未获利 , 他们不是遵循正道的 。
(src)="s2.17.0"> Onların durumu , tıpkı şuna benzer ki , ( aydınlanmak için ) bir ateş yakmak istedi .
(src)="s2.17.1"> ( Ateş ) çevresini aydınlatır aydınlatmaz , Allah onların nurunu giderdi ve onları karanlıklar içinde bıraktı , artık görmezler .
(trg)="s2.17"> 他们譬如燃火的人 , 当火光照亮了他们的四周的时候 , 真主把他们的火光拿去 , 让他们在重重的黑暗中 , 甚麽也看不见 。
(src)="s2.18.0"> ( Onlar ) sağırdırlar , dilsizdirler , kördürler .
(src)="s2.18.1"> Onlar ( Hakk ' a ) dönmezler .
(trg)="s2.18"> ( 他们 ) 是聋的 , 是哑的 , 是瞎的 , 所以他们执迷不悟 。
(src)="s2.19.0"> Ya da ( onlar ) , gökten boşanan , içinde karanlıklar , gök gürlemesi ve şimşek ( ler ) bulunan bir yağmur ( a tutulmuş ) gibi ( dirler ) .
(src)="s2.19.1"> Yıldırım seslerinden ölüm korkusuyla parmaklarını kulaklarına tıkarlar ; oysa Allah , inkarcıları tamamen kuşatmıştır .
(trg)="s2.19"> 或者如遭遇倾盆大雨者 , 雨里有重重黑暗 , 又有雷和电 , 他们恐怕震死 , 故用手指塞住耳朵 , 以避疾雷 。 真主是周知不信道的人们的 。
(src)="s2.20.0"> Neredeyse gözlerini kapıverecek olan şimşek önlerini aydınlattı mı o ( nun ışığı ) nda yürürler , üzerlerine karanlık çökünce dikilip kalırlar .
(src)="s2.20.1"> Allah dileseydi elbette işitmelerini ve görmelerini de götürürdü .
(src)="s2.20.2"> Şüphesiz Allah ' ın her şeyi yapmağa gücü yeter .
(trg)="s2.20"> . 电光几乎夺了他们的视觉 , 每逢电光为他们而照耀的时候 , 他们在电光中前进 ; 黑暗的时候 , 他们就站住 。 假如真主意欲 , 他必褫夺他们的听觉和视觉 。 真主对於万事确是全能的 。
(src)="s2.21"> Ey insanlar , sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize kulluk edin ki , ( azaptan ) korunasınız .
(trg)="s2.21"> 众人啊 ! 你们的主 , 创造了你们 , 和你们以前的人 , 你们当崇拜他 , 以便你们敬畏 。
(src)="s2.22.0"> O ( Rabb ) ki yeri , sizin için döşek , göğü de bina yaptı .
(src)="s2.22.1"> Gökten su indirdi , onunla size rızık olarak çeşitli ürünler çıkardı .
(src)="s2.22.2"> Öyleyse siz de , bile bile Allah ' a eşler koşmayın .
(trg)="s2.22"> 他以大地为你们的席 , 以天空为你们的幕 , 并且从云中降下雨水 , 而借雨水生许多果实 , 做你们的给养 , 所以你们不要明知故犯地给真主树立匹敌 。
(src)="s2.23.0"> Eğer kulumuz ( Muhammed ) e indirdiğimizden şüphe içinde iseniz , haydi onun gibi bir sure getirin .
(src)="s2.23.1"> Allah ' tan başka bütün şahid ( yardımcı ) larınızı da çağırın ; eğer doğru iseniz ( bunu yapın ) .
(trg)="s2.23"> 如果你们怀疑我所降示给我的仆人的经典 , 那末 , 你们试拟作一章 , 并舍真主而祈祷你们的见证 , 如果你们是诚实的 。
(src)="s2.24"> Yok eğer yapmadınızsa , ki asla yapamayacaksınız , o halde yakıtı insanlar ve taşlar olan , inkarcılar için hazırlanmış ateşten sakının .
(trg)="s2.24"> 如果你们不能作 ─ ─ 你们绝不能作 ─ ─ 那末 , 你们当防备火狱 , 那是用人和石做燃料的 , 已为不信道的人们预备好了 。
(src)="s2.25.0"> İnanıp yararlı işler yapanlara , altlarından ırmaklar akan cennetlerin kendilerine aidolduğunu müjdele !
(src)="s2.25.1"> Onlardaki herhangi bir meyveden rızıklandırıldıkça : " Bu , daha önce de rızıklandığımız şeydir , ( dünyada iken de bu rızıktan yemiştik ) " derler .
(src)="s2.25.2"> ( Cennetteki bu rızık ) , onlara , o ( dedikleri ) ne benzer verilmiştir .
(src)="s2.25.3"> Onlar için orada tertemiz eşler de vardır ve onlar orada ebedi kalacaklardır .
(trg)="s2.25"> 你当向信道而行善的人报喜 ; 他们将享有许多下临诸河的乐园 , 每当他们得以园里的一种水果为给养的时候 , 他们都说 : 这是我们以前所受赐的 。 其实 , 他们所受赐的是类似的 。 他们在乐园里将享有纯洁的配偶 , 他们将永居其中 。
(src)="s2.26.0"> Allah , bir sivrisineği hatta onun da üstünde olan ( ondan daha zayıf bir varlığ ) ı misal vermekten utanmaz .
(src)="s2.26.1"> İnananlar onun , Rablerinden ( gelen ) bir gerçek olduğunu bilirler .
(src)="s2.26.2"> İnkar edenler ise : " Allah , bu misalle ne demek istedi ? " derler .
(src)="s2.26.3"> ( Allah ) , onunla birçoğunu saptırır ve yine onunla birçoğunu yola getirir .
(src)="s2.26.4"> Onunla sadece fasıkları saptırır .
(trg)="s2.26"> 真主的确不嫌以蚊子或更小的事物设任何譬喻 ; 信道者 , 都知道那是从他们的主降示的真理 ; 不信道者 , 却说 : 真主设这个譬喻的宗旨是甚麽 ? 他以譬喻使许多人入迷途 , 也以譬喻使许多人上正路 ; 但除悖逆者外 , 他不以譬喻使人入迷途 。
(src)="s2.27"> Onlar ki , söz verip bağlandıktan sonra Allah ' a verdikleri sözü bozarlar , Allah ' ın , birleştirmesini emrettiği şeyi ( iman ve akrabalık bağlarını ) keserler ve yeryüzünde bozgunculuk yaparlar ; işte ziyana uğrayanlar onlardır .
(trg)="s2.27"> 他们与真主缔约之後 , 并断绝真主命人联络的 , 且在地方上作恶 ; 这等人 , 确是亏折的 。
(src)="s2.28"> Allah ' a nasıl nankörlük edersiniz ki , siz ölüler idiniz , O sizi diriltti ; yine öldürecek , yine diriltecek ; sonra O ' na döndürüleceksiniz .
(trg)="s2.28"> 你们怎麽不信真主呢 ? 你们原是死的 , 而他以生命赋予你们 , 然後使你们死亡 , 然後使你们复活 ; 然後你们要被召归於他 。
(src)="s2.29.0"> O ki , yeryüzünde ne varsa hepsini sizin için yarattı ; sonra göğe yöneldi , onları yedi gök olarak düzenledi .
(src)="s2.29.1"> O , herşeyi bilir .
(trg)="s2.29"> 他已为你们创造了大地上的一切事物 , 复经营诸天 , 完成了七层天 。 他对於万物是全知的 。
(src)="s2.30.0"> Bir zamanlar Rabbin meleklere : " Ben yeryüzünde bir halife yapacağım , " demişti .
(src)="s2.30.1"> ( Melekler ) : " Orada bozgunculuk yapan , kan döken birisini mi halife yapacaksın ?
(src)="s2.30.2"> Oysa biz seni överek tesbih ediyor ve seni takdis ediyoruz ? " dediler .
(src)="s2.30.3"> ( Rabbin ) : Ben sizin bilmediklerinizi bilirim , " dedi .
(trg)="s2.30"> 当时 , 你的主对众天神说 : 我必定在大地上设置一个代理人 。 他们说 : 我们赞你超绝 , 我们赞你清净 , 你还要在大地上设置作恶和流血者吗 ? 他说 : 我知道你们所不知道的 。
(src)="s2.31"> Adem ' e isimlerin tümünü öğretti , sonra onları meleklere sunup : " Haydi , doğru iseniz onların isimlerini bana söyleyin , " dedi .
(trg)="s2.31"> 他将万物的名称 , 都教授阿丹 , 然後以万物昭示众天神 , 说 : 你们把这些事物的名称告诉我吧 , 如果你们是诚实的 。
(src)="s2.32.0"> Dediler ki : " Sen yücesin ( ya Rab ) ; bizim senin bize öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur .
(src)="s2.32.1"> Şüphesiz sen bilensin , hakimsin ( her şeyin içyüzünü bilen , her şeyi yerli yerince yapansın . )
(trg)="s2.32"> 他们说 : 赞你超绝 , 除了你所教授我们的知识外 , 我们毫无知识 , 你确是全知的 , 确是至睿的 。
(src)="s2.33.0"> ( Allah ) dedi ki : " Ey Adem , bunlara onların isimlerini haber ver . "
(src)="s2.33.1"> ( Adem ) , bunlara onların isimlerini haber verince ( Allah ) : " Ben size , ben göklerin ve yerin gayblarını bilirim , sizin açıkladığınızı ve içinizde gizlemekte olduğunuz şeyleri bilirim , dememiş miydim ? dedi .
(trg)="s2.33"> 他说 : 阿丹啊 ! 你把这些事物的名称告诉他们吧 。 当他把那些事物的名称告诉他们的时候 , 真主说 : 难道我没有对你们说过吗 ? 我的确知道天地的幽玄 , 我的确知道你们所表白的 , 和你们所隐讳的 。
(src)="s2.34"> Meleklere : " Adem ' e secde edin " demiştik , hemen secde ettiler : Yalnız İblis diretti , böbürlendi , nankörlerden oldu .
(trg)="s2.34"> 当时 , 我对众天神说 : 你们向阿丹叩头吧 ! 他们就叩头 , 惟有易卜劣厮不肯 , 他自大 , 他原是不信道的 。
(src)="s2.35"> Dedik ki : " Ey Adem , sen ve eşin cennette oturun , ondan dilediğiniz yerde bol bol yeyin , ama şu ağaca yaklaşmayın , yoksa zalimlerden olursunuz ! "
(trg)="s2.35"> 我说 : 阿丹啊 ! 你和你的妻子同住乐园吧 ! 你们俩可以任意吃园里所有丰富的食物 , 你们俩不要临近这棵树 ; 否则 , 就要变成不义的人 。
(src)="s2.36.0"> Derken şeytan onlar ( ın ayağın ) ı oradan kaydırdı , içinde bulundukları ( ni ' met yurdu ) ndan çıkardı .
(src)="s2.36.1"> ( Biz de ) dedik ki : " Birbirinize düşman olarak inin .
(src)="s2.36.2"> Sizin , yeryüzünde kalıp bir süre yaşamanız lazımdır . "
(trg)="s2.36"> 然後 , 恶魔使他们俩为那棵树而犯罪 , 遂将他们俩人从所居的乐园中诱出 。 我说 : 你们互相仇视下去吧 。 大地上有你们暂时的住处和享受 。
(src)="s2.37.0"> Adem , Rabbinden birtakım kelimeler aldı ( onlarla amel edip Rabbine yalvardı , O da ) bunun üzerine onun tevbesini kabul etti .
(src)="s2.37.1"> Şüphesiz O , tevbeyi çok kabul eden ( kulunun günahından geçen ) dir , çok esirgeyendir .
(trg)="s2.37"> 然後 , 阿丹奉到从主降示的几件诫命 , 主就恕宥了他 。 主确是至宥的 , 确是至慈的 。
(src)="s2.38"> Hepiniz oradan inin , dedik , " Yalnız ( iyi bilin ki ) size benden bir hidayet geldiği zaman , kimler benim hidayetime uyarsa artık onlara bir korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir .
(trg)="s2.38"> 我说 : 你们都从这里下去吧 ! 我的引导如果到达你们 , 那末 , 谁遵守我的引导 , 谁在将来没有恐惧 , 也不愁 。
(src)="s2.39"> İnkar edip ayetlerimizi yalanlayanlar ise ateş halkıdır , onlar orada ebedi kalacaklardır .
(trg)="s2.39"> 不信道而且否认我的迹象的人 , 是火狱的居民 , 他们将永居其中 。
(src)="s2.40"> Ey İsrail oğulları , size verdiğim ni ' metleri hatırlayın , bana verdiğiniz sözü tutun ki , ben de size verdiğim sözü tutayım ve sadece benden korkun !
(trg)="s2.40"> 以色列的後裔啊 ! 你们当铭记我所赐你们的恩惠 , 你们当履行对我的约言 , 我就履行对你们的约言 ; 你们应当只畏惧我 。
(src)="s2.41"> Sizin yanınızda bulunanı doğrulayıcı olarak indirmiş bulunduğum ( Kur ' an ) a inanın ve onu ilk inkar eden , siz olmayın ; benim ayetlerimi birkaç paraya satmayın ve benden sakının .
(trg)="s2.41"> 你们当信我所降示的 , 这能证实你们所有的经典 , 你们不要做首先不信的人 , 不要以廉价出卖我的迹象 , 你们应当只敬畏我 。
(src)="s2.42"> Bile bile gerçeği batılla bulayıp hakkı gizlemeyin .
(trg)="s2.42"> 你们不要明知故犯地以伪乱真 , 隐讳真理 。
(src)="s2.43"> Namazı kılın , zekatı verin , rüku edenlerle ( Allah ' ın huzurunda eğilenlerle ) beraber eğilin .
(trg)="s2.43"> 你们当谨守拜功 , 完纳天课 , 与鞠躬者同齐鞠躬 。
(src)="s2.44.0"> Siz Kitabı okuduğunuz halde , insanlara iyiliği emredip kendinizi unutuyor musunuz ?
(src)="s2.44.1"> Aklınızı kullanmıyor musunuz ?
(trg)="s2.44"> 你们是读经的人 , 怎麽劝人为善 , 而忘却自身呢 ? 难道你们不了解吗 ?
(src)="s2.45"> Sabırla , namazla Allah ' tan yardım dileyin , şüphesiz bu , ( Allah ' a ) saygı gösterenlerden başkasına ağır gelir .
(trg)="s2.45"> 你们当借坚忍和礼拜而求佑助 。 礼拜确是一件难事 , 但对恭敬的人却不难 。
(src)="s2.46"> O ( saygılı insa ) nlar , Rablerine kavuşacaklarını ( gözetir ) ve gerçekten O ' na döneceklerini bilirler .
(trg)="s2.46"> 他们确信自己必定见主 , 必定归主 。
(src)="s2.47"> Ey İsrail oğulları , size verdiğim ni ' meti ve sizi alemlere üstün kıldığımı hatırlayın .
(trg)="s2.47"> 以色列的後裔啊 ! 你们当铭记我所赐你们的恩典 , 并铭记我曾使你们超越世人 。
(src)="s2.48"> Ve öyle bir günden sakının ki , o gün hiç kimse , kimsenin cezasını çekmez ( borcunu ödemez ) ; kimseden şefaat ( aracılık , iltimas ) da kabul edilmez ; kimseden fidye de alınmaz ve onlara hiçbir yardım yapılmaz .
(trg)="s2.48"> 你们当防备将来有这样的一日 : 任何人不能替任何人帮一点忙 , 任何人的说情 , 都不蒙接受 , 任何人的赎金 , 都不蒙采纳 , 他们也不获援助 。
(src)="s2.49.0"> Sizi Fir ' avn ailesinden de kurtarmıştık .
(src)="s2.49.1"> Hani ( onlar ) , size azabın en kötüsünü reva görüyor , oğullarınızı boğazlayıp , kadınlarınızı sağ bırakıyorlardı ve bunda sizin için Rabbinizden büyük bir imtihan vardı .
(trg)="s2.49"> 当时 , 我拯救你们脱离了法老的百姓 。 他们使你们遭受酷刑 ; 屠杀你们的儿子 , 留存你们的女子 ; 这是从你们的主降下的大难 。
(src)="s2.50"> Sizin için denizi yarmıştık , sizi kurtarmış ve Fir ' avn ailesini boğmuştuk ; siz de bunu görüyordunuz .
(trg)="s2.50"> 我为你们分开海水 , 拯救了你们 , 并溺杀了法老的百姓 , 这是你们看著的 。
(src)="s2.51"> Musa ile kırk gece için sözleşmiştik , sonra siz onun ardından buzağıyı ( tanrı ) edinmiştiniz , ( kendinize böylece ) zulmediyordunuz .
(trg)="s2.51"> 当时 , 我与穆萨约期四十日 , 在他离别你们之後 , 你们认犊为神 , 你们是不义的 。
(src)="s2.52"> Bundan sonra da yine belki şükredersiniz diye sizi affetmiştik .
(trg)="s2.52"> 在那件事之後 , 我恕饶了你们 , 以便你们感谢 。
(src)="s2.53"> Yola gelesiniz diye Musa ' ya Kitap ve furkan ( gerçekle batılı birbirinden ayıran ölçü ) vermiştik .
(trg)="s2.53"> 当时 , 我以经典和证据赏赐穆萨 , 以便你们遵循正道 。
(src)="s2.54.0"> Musa kavmine demişti ki : " Ey kavmim , sizler , buzağıyı ( tanrı ) edinmekle kendinize zulmettiniz ; gelin Yaratıcınıza tevbe edin de nefislerinizi öldürün .
(src)="s2.54.1"> Bu , Yaratıcınız katında sizin için daha iyidir .
(src)="s2.54.2"> ( Bu suretle O ) , sizin tevbenizi kabul buyurmuş olur .
(src)="s2.54.3"> Çünkü O , öyle bağışlayıcı , öyle merhametlidir .
(trg)="s2.54"> 当时 , 穆萨对他的宗族说 : 我的宗族啊 ! 你们确因认犊为神而自欺 , 故你们当向造物主悔罪 , 当处死罪人 。 在真主看来 , 这对於你们确是更好的 。 他就恕宥你们 。 他确是至宥的 , 确是至慈的 。
(src)="s2.55"> Bir zaman da : " Ey Musa , biz Allah ' ı açıkça görmedikçe sana inanmayız , " demiştiniz de derhal sizi yıldırım gürültüsü yakalamıştı ; siz de bunu görüyordunuz .
(trg)="s2.55"> 当时 , 你们说 : 穆萨啊 ! 我们绝不信你 , 直到我们亲眼看见真主 。 故疾雷袭击了你们 , 这是你们看著的 。
(src)="s2.56"> Sonra belki şükredersiniz diye sizi ölümünüzün ardından tekrar diriltmiştik .
(trg)="s2.56"> 在你们晕死之後 , 我使你们苏醒 , 以便你们感谢 。
(src)="s2.57.0"> bulutu üstünüze gölgelik çektik , size kudret helvası ve bıldırcın indirdik : " Size verdiğimiz güzel rızıklardan yeyin , " ( dedik ) .
(src)="s2.57.1"> Ama onlar bize değil , kendi kendilerine zulmediyorlardı .
(trg)="s2.57"> 我曾使白云荫蔽你们 , 又降甘露和鹌鹑给你们 。 你们可以吃我所供给你们的佳美食物 。 他们没有损害我 , 但他们自欺 。
(src)="s2.58"> Demiştik ki : " Şu kente girin , oradan dilediğiniz yerde bol bol yeyin ; secde ederek kapıdan girin ve " hitta ( ya Rabbi , bizi affet ) " deyin ki , biz de sizin hatalarınızı bağışlayalım , güzel davrananlara daha fazlasını da veririz .
(trg)="s2.58"> 当时 , 我说 : 你们进这城市去 , 你们可以随意吃其中所有丰富的食物 。 你们应当鞠躬而进城门 , 并且说 : ` 释我重负 。 ' 我将赦宥你们的种种罪过 , 我要厚报善人 。
(src)="s2.59.0"> Derken o zalimler , onu , kendilerine söylenenden başka bir sözle değiştirdiler .
(src)="s2.59.1"> Biz de yaptıkları kötülüklerden dolayı o zulmedenlerin üzerine gökten bir azab indirdik .
(trg)="s2.59"> 但不义的人改变了他们所奉的嘱言 , 故我降天灾於不义者 , 那是由於他们的犯罪 。
(src)="s2.60.0"> Bir zaman da Musa , kavmi için su istemişti ; " Asanla taşa vur , " demiştik .
(src)="s2.60.1"> Bunun üzerine taştan on iki göze fışkırmıştı .
(src)="s2.60.2"> Her bölük , kendi içecekleri pınarı bilmişti : " Allah ' ın rızkından yeyin , için ve yeryüzünde bozgunculuk yaparak ( başkalarına ) saldırmayın . " ( demiştik . )
(trg)="s2.60"> 当时 , 穆萨替他的宗族祈水 , 我说 : 你用手杖打那磐石吧 。 十二道水泉 , 就从那磐石里涌出来 , 各部落都知道自己的饮水处 。 你们可以吃饮真主的给养 , 你们不要在地方上为非作歹 。
(src)="s2.61.0"> Hani siz demiştiniz ki : " Ey Musa , biz bir yemeğe dayanamayız , bizim için Rabbine du ' a et de bize yerin bitirdiği sebzesinden , acurundan , sarımsağından , mercimeğinden , soğanından çıkarsın . "
(src)="s2.61.1"> ( Musa ) : " İyi olanı , daha aşağı olanla mı değiştirmek istiyorsunuz ?
(src)="s2.61.2"> Bir şehre inin , orada size istediğiniz var , " demişti .
(src)="s2.61.3"> Üzerlerine alçaklık ve yoksulluk damgası vuruldu ; Allah ' ın gazabına uğradılar .
(src)="s2.61.4"> Öyle oldu , çünkü onlar , Allah ' ın ayetlerini inkar ediyorlar ve haksız yere peygamberleri öldürüyorlardı .
(src)="s2.61.5"> İsyanadaldıkları , sınırı aştıkları için bunu hak ettiler .
(trg)="s2.61"> 当时 , 你们说 : 穆萨啊 ! 专吃一样食物 , 我们绝不能忍受 , 所以请你替我们请求你的主 , 为我们生出大地所产的蔬菜 ─ ─ 黄瓜 、 大蒜 、 扁豆和玉葱 。 他说 : 难道你们要以较贵的换取较贱的吗 ? 你们到一座城里去吧 ! 你们必得自己所请求的食物 。 他们陷於卑贱和穷困中 , 他们应受真主的谴怒 。 这是因为他们不信真主的迹象 , 而且枉杀众先知 ; 这又是因为他们违抗主命 , 超越法度 。
(src)="s2.62"> Şüphesiz inananlar ; yahudiler , hıristiyanlar ve sabiiler ( den ) Allah ' a ve ahiret gününe inanan ve iyi iş ( ler ) yapanlara , Rableri katında mükafat vardır ; onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir .
(trg)="s2.62"> 信道者 、 犹太教徒 、 基督教徒 、 拜星教徒 , 凡信真主和末日 , 并且行善的 , 将来在主那里必得享受自己的报酬 , 他们将来没有恐惧 , 也不忧愁 。
(src)="s2.63"> Bir zaman da sizin sözünüzü almış , üzerinize dağı kaldırmıştık : " Size verdiğimizi kuvvetle tutun , içinde olanı hatırlayın ki ( azabımızdan ) korunasınız , " ( demiştik ) .
(trg)="s2.63"> 当时 , 我与你们缔约 , 并将山树立在你们的上面 , 我说 : 你们当坚守我所赐你们的经典 , 并且当牢记其中的律例 , 以便你们敬畏 。
(src)="s2.64"> Ardından yine dönmüştünüz ; eğer Allah ' ın size iyiliği ve merhameti olmasaydı , elbette ziyana uğrayanlardan olurdunuz .
(trg)="s2.64"> 以後 , 你们背叛 。 假若没有真主赏赐你们的恩惠和慈恩 , 你们必定变成亏折者 。
(src)="s2.65"> İçinizden , Cumartesi günü ( avlanma yasağı ) nı çiğneyenleri elbette bilmişsinizdir ; işte onlara : " Aşağılık maymunlar olun ! " dedik .
(trg)="s2.65"> 你们确已认识你们中有些人 , 在安息日超越法度 , 故我对他们说 : 你们变成卑贱的猿猴吧 。
(src)="s2.66"> Ve bunu , önündekilere ve ardından geleceklere ibret bir ceza , ( Allah ' ın azabından ) korunanlara da bir öğüt yaptık .
(trg)="s2.66"> 我以这种刑罚为前人和後人的戒与敬畏者的教训 。
(src)="s2.67.0"> Musa , kavmine : " Allah size bir inek kesmenizi emrediyor . " demişti .
(src)="s2.67.1"> " Bizimle alay mı ediyorsun ? " dediler . " cahillerden olmaktan Allah ' a sığınırım ! " dedi .
(trg)="s2.67"> 当时 , 穆萨对他的宗族说 : 真主的确命令你们宰一头牛 。 他们说 : 你愚弄我们吗 ? 他说 : 我求真主保佑我 , 以免我变成愚人 。
(src)="s2.68.0"> Bizim için Rabbine du ' a et , onun ne olduğunu bize açıklasın. dediler .
(src)="s2.68.1"> Dedi ki : " O diyor ki : O ( inek ) ne yaşlı , ne körpe , ikisinin ortasında ( bir inek ) tir !
(src)="s2.68.2"> Haydi , size emredileni yapın . "
(trg)="s2.68"> 他们说 : 请你替我们请求你的主为我们说明那头牛的情状 。 他说 : 我的主说 : 那头牛确是不老不少 , 年龄适中的 。 你们遵命而行吧 !
(src)="s2.69.0"> Dediler ki : " Bizim için Rabbine du ' a et , renginin nasıl olduğunu açıklasın . "
(src)="s2.69.1"> Dedi : " O diyor ki : " Rengi parlak , sarı bir inektir , bakanlara sevinç verir . "
(trg)="s2.69"> 他们说 : 请你替我们请求你的主为我们说明那头牛的毛色 。 他说我的主说 : 那头牛毛色纯黄 , 见者喜悦 。
(src)="s2.70.0"> Bizim için Rabbine du ' a et , onun nasıl bir şey olduğunu bize açıklasın .
(src)="s2.70.1"> Zira o inek bize ( başka ineklere ) benzer geldi .
(src)="s2.70.2"> Ama Allah dilerse mutlaka ( emredileni yapmağa ) yol buluruz. dediler .
(trg)="s2.70"> 他们说 : 请你替我们请求你的主为我们说明那头牛的情状 , 因为在我们看来 , 牛都是相似的 , 如果真主意欲 , 我们必获指导 。
(src)="s2.71.0"> Dedi : " O şöyle diyor : O , henüz boyundurluk altına alınmamış bir inektir .
(src)="s2.71.1"> Yeri sürmez , ekin sulamaz .
(src)="s2.71.2"> Salma , ( çifte koşulmamış ) hiç alacası yok . "
(src)="s2.71.3"> " İşte şimdi gerçeği getirdin " deyip ineği boğazladılar ; az daha yapmayacaklardı .
(trg)="s2.71"> 他说 : 我的主说 : 那头牛不是受过训练的 , 既不耕田地 , 又不转水车 , 确是全美无斑的 。 他们说 : 现在你揭示真相了 。 他们就宰了那头牛 , 但非出自愿 。
(src)="s2.72"> Hani siz bir adam öldürmüştünüz de onun ( katili ) hakkında birbirinizle atışmıştınız ; oysa Allah , gizlediğinizi ortaya çıkaracaktı .
(trg)="s2.72"> 当时 , 你们杀了一个人 , 你们互相抵赖 。 而真主是要揭穿你们所隐讳的事实的 。
(src)="s2.73.0"> Onun için " ( ineğin ) bir parçasıyla o ( öldürülene ) vurun . " demiştik .
(src)="s2.73.1"> İşte Allah böylece ölüleri diriltir , size ayetlerini gösterir ki düşünesiniz .
(trg)="s2.73"> 故我说 : 你们用它的一部分打他吧 ! 真主如此使死者复活 , 并以他的迹象昭示你们 , 以便你们了解 。
(src)="s2.74.0"> Sonra bunun ardından yine kalbleriniz katılaştı ; şimdi onlar , taş gibi , hatta daha da katıdır .
(src)="s2.74.1"> Çünkü öyle taş var ki , içinden ırmaklar fışkırır ; öylesi var ki , çatlar da bağrından su kaynar , öylesi de var ki , Allah korkusundan aşağı düşer .
(src)="s2.74.2"> Allah , yaptıklarınızı bilmez değildir .
(trg)="s2.74"> 此後 , 你们的心变硬了 , 变得像石头一样 , 或比石头还硬 。 有些石头 , 河水从其中涌出 ; 有些石头 , 自己破裂 , 而水泉从其中流出 ; 有些石头为惧怕真主而坠落 。 真主绝不忽视你们的行为 。
(src)="s2.75.0"> Şimdi ( ey mü ' minler ) siz , bunların size inanmalarını mı umuyorsunuz ?
(src)="s2.75.1"> Oysa bunlardan bir grup vardı ki , Allah ' ın sözünü işitirlerdi de düşünüp akıl erdirdikten sonra , bile bile onu değiştirirlerdi .
(trg)="s2.75"> 你们还企图他们会为你们的劝化而信道吗 ? 他们当中有一派人 , 曾听到真主的言语 , 他们既了解之後 , 便明知故犯地加以篡改 。
(src)="s2.76.0"> İnananlara rastladıkları zaman : " İnandık " derler ; birbirleriyle yalnız kaldıkları zaman : " Allah ' ın size açtığını onlara söylüyorsunuz ki , onu Rabbiniz katında sizin aleyhinizde delil olarak mı kullansınlar ?
(src)="s2.76.1"> Aklınızı kullanmıyor musunuz ? " derler .
(trg)="s2.76"> 他们遇见信士们 , 就说 : 我们已信道了 。 他们彼此私下聚会的时候 , 他们却说 : 你们把真主所启示你们的告诉他们 , 使他们将来得在主那里据此与你们争论吗 ? 难道你们不了解吗 ?
(src)="s2.77"> Bilmiyorlar mı ki , Allah onların gizlediklerini ve açığa vurduklarını biliyor ?
(trg)="s2.77"> 难道他们不晓得真主知道他们所隐讳的 , 和他们所表白的吗 ?
(src)="s2.78"> Onların içinde bir de ümmiler var ki , Kitabı bilmezler , bütün bildikleri birtakım kuruntular ( yahut kulaktan dolma şeyler ) dir ; onlar sadece zannediyorlar .
(trg)="s2.78"> 他们中有些文盲 , 不知经典 , 只知妄言 , 他们专事猜测 。
(src)="s2.79.0"> Vay haline o kimselerin ki , Kitabı elleriyle yazıp , az bir paraya satmak için , " Bu Allah katındandır , " derler !
(src)="s2.79.1"> Ellerinin yazdığından ötürü vay haline onların !
(src)="s2.79.2"> Kazandıklarından ötürü vay haline onların !
(trg)="s2.79"> 哀哉 ! 他们亲手写经 , 然後说 : 这是真主所降示的 。 他们欲借此换取些微的代价 。 哀哉 ! 他们亲手所写的 。 哀哉 ! 他们自己所营谋的 。
(src)="s2.80.0"> Bir de dediler ki : " Sayılı birkaç gün dışında bize ateş dokunmayacaktır . "
(src)="s2.80.1"> De ki : " Allah ' tan ( bu hususta ) bir söz mü aldınız. şayet öyle ise Allah verdiği sözden dönmez-yoksa Allah hakkında bilmediğiniz bir şey mi söylüyorsunuz ?
(trg)="s2.80"> 他们说 : 火绝不接触我们 , 除非若干有数的日子 。 你说 : 真主是绝不爽约的 , 你们曾与真主缔约呢 ? 还是假借真主的名义而说出自己所不知道的事呢 ?
(src)="s2.81"> Evet kim bir günah kazanır da suçu kendisini kuşatmış olursa işte onlar , ateş halkıdır , orada sürekli kalacaklardır .
(trg)="s2.81"> 不然 , 凡作恶而为其罪孽所包罗者 , 都是火狱的居民 , 他们将永居其中 。
(src)="s2.82"> İnanıp yararlı işler yapanlara gelince , onlar da cennet halkıdır , orada sürekli kalacaklardır .
(trg)="s2.82"> 信道而且行善者 , 是乐园的居民 , 他们将永居其中 。
(src)="s2.83.0"> Biz İsrail oğullarından şöyle söz almıştık : " Allah ' tan başkasına kulluk etmeyeceksiniz , anaya-babaya , yakınlara , yetimlere , yoksullara iyilik edeceksiniz .
(src)="s2.83.1"> İnsanlara güzel söz söyleyin , namazı kılın , zekatı verin ! "
(src)="s2.83.2"> Sonra siz , pek azınız hariç , döndünüz ; hala da yüz çevirip duruyorsunuz .
(trg)="s2.83"> 当时 , 我与以色列的後裔缔约 , 说 : 你们应当只崇拜真主 , 并当孝敬父母 , 和睦亲戚 , 怜恤孤儿 , 赈济贫民 , 对人说善言 , 谨守拜功 , 完纳天课 。 然後 , 你们除少数人外 , 都违背约言 , 你们是常常爽约的 。
(src)="s2.84"> Birbirinizin kanını dökmeyeceksiniz , birbirinizi yurtlarınızdan çıkarmayacaksınız ? diye sizden kesin söz almıştık ; göre göre bunu kabul etmiştiniz .
(trg)="s2.84"> 当时 , 我与你们缔约 , 说 : 你们不要自相残杀 , 不要把同族的人逐出境外 。 你们已经承诺 , 而且证实了 。
(src)="s2.85.0"> Ama siz yine birbirinizi öldürüyorsunuz , sizden bir grubu yurtlarından çıkarıyorsunuz ; onlara karşı günah ve düşmanlık yapmakta birleşiyorsunuz , onları çıkarmak size yasaklanmış iken ( çıkarıyorsunuz , sonra da ) esir olarak geldiklerinde fidyelerini veriyor ( kurtarıyor ) sunuz .
(src)="s2.85.1"> Yoksa siz Kitabın bir kısmına inanıp bir kısmını inkar mı ediyorsunuz ?
(src)="s2.85.2"> Sizden bunu yapanın cezası , dünya hayatında rezil olmaktan başka nedir ?
(src)="s2.85.3"> Kıyamet gününde de ( onlar ) azabın en şiddetlisine itilirler .
(src)="s2.85.4"> Allah yaptıklarınızı bilmez değildir .
(trg)="s2.85"> 然後 , 你们自相残杀 , 而且把一部分同族的人逐出境外 , 你们同恶相济 , 狼狈为奸地对付他们 ─ ─ 如果他们被俘来归 , 你们却替他们赎身 ─ ─ 驱逐他们 , 在你们是犯法的行为 。 你们确信经典里的一部分律例 , 而不信别一部分吗 ? 你们中作此事者 , 其报酬不外在今世生活中受辱 , 在复活日 , 被判受最严厉的刑罚 。 真主绝不忽视你们的行为 。
(src)="s2.86.0"> İşte onlar , ahireti verip dünya hayatını satın alan kimselerdir .
(src)="s2.86.1"> Onlardan azab hiç hafifletilmez ve onlara hiç yardım edilmez .
(trg)="s2.86"> 这等人 , 是以後世换取今世生活的 , 故他们所受的刑罚 , 不被减轻 , 他们也不被援助 。
(src)="s2.87.0"> Andolsun , Musa ' ya Kitabı verdik , arkasından peygamberler gönderdik .
(src)="s2.87.1"> Meryem oğlu Îsa ' ya da açık deliller verdik ve onu Ruh ' ül-Kudüs ( Cebrail ) ile destekledik .
(src)="s2.87.2"> Ne zaman ki , bir peygamber , size canınızın istemediği bir şey getirdiyse büyüklük taslamadınız mı ?
(src)="s2.87.3"> Kimini yalanladınız , kimini de öldürüyordunuz ?
(trg)="s2.87"> 我确已把经典赏赐穆萨 , 并在他之後继续派遣许多使者 , 我把许多明证赏赐给麦尔彦之子尔撒 , 并以玄灵扶助他 。 难道每逢使者把你们的私心所不喜爱的东西带来给你们的时候 , 你们总是妄自尊大吗 ? 一部分使者 , 被你们加以否认 ; 一部分使者 , 被你们加以杀害 。
(src)="s2.88.0"> Kalblerimiz , perdelidir , dediler .
(src)="s2.88.1"> Hayır , ama inkarlarından dolayı Allah onları la ' netlemiştir , artık çok az inanırlar .
(trg)="s2.88"> 他们说 : 我们的心是受蒙蔽的 。 不然 , 真主为他们不信道而弃绝他们 , 故他们的信仰是很少的 。
(src)="s2.89"> Ne zaman ki , onlara Allah katından , yanlarında bulunan ( Tevrat ) ı doğrulayıcı bir Kitap ( Kur ' an ) geldi , daha önce inkar edenlere karşı yardım isteyip dururlarken o bildikleri ( Kur ' an ) kendilerine gelince onu inkar ettiler ; artık Allah ' ın la ' neti , inkarcıların üzerine olsun !
(trg)="s2.89"> 当一部经典能证实他们所有的经典 , 从真主降临他们的时候 , ( 他们不信它 ) 。 以前他们常常祈祷 , 希望借它来克服不信道者 , 然而当他们业已认识的真理降临他们的时候 , 他们不信它 。 故真主的弃绝加於不信道者 。
(src)="s2.90.0"> Allah ' ın , kullarından dilediğine lutfuyla ( vahiy ) indirmesini çekemeyerek , Allah ' ın indirdiğini inkar etmek için kendilerini ne alçak şeye sattılar da gazab üstüne gazaba uğradılar .
(src)="s2.90.1"> İnkar edenler için alçaltıcı bir azab vardır .
(trg)="s2.90"> 他们因真主把他的恩惠降给他所意欲的仆人 , 故他们心怀嫉妒 , 因而不信真主所降示的经典 ; 他们为此而出卖自己 , 他们所得的代价真恶劣 。 故他们应受加倍的谴怒 。 不信道者 , 将受凌辱的刑罚 。
(src)="s2.91.0"> Onlara : " Allah ' ın indirdiğine inanın ! " denilse , " Bize indirilene inanırız . " derler , ötesini kabul etmezler .
(src)="s2.91.1"> Halbuki o , kendi yanlarında bulunanı doğrulayıcı bir gerçektir .
(src)="s2.91.2"> De ki : " Gerçekten inanıyor idiyseniz neden daha önce Allah ' ın peygamberlerini öldürüyordunuz ? "
(trg)="s2.91"> 有人对他们说 : 你们应当信真主所降示的经典 。 他们就说 : 我们信我们所受的启示 。 他们不信此後的经典 , 其实 , 这部经典是真实的 , 能证实他们所有的经典 。 你说 : 如果你们是信道的人 , 以前你们为甚麽杀害众先知呢 ?
(src)="s2.92"> Andolsun Musa , size açık deliller getirmişti , sonra onun ardından tuttunuz buzağıya taptınız ; siz öyle zalimlersiniz işte !
(trg)="s2.92"> 穆萨确已昭示你们许多明证 , 他离开你们之後 , 你们却认犊为神 , 你们是不义的 。
(src)="s2.93.0"> Bir zaman üzerinize Tur ( dağın ) ı kaldırıp sizden kesin söz almıştık : " Size verdiğimiz şeyi kuvvetle tutun , dinleyin ! " ( demiştik ) .
(src)="s2.93.1"> " Dinledik ve isyan ettik . " dediler .
(src)="s2.93.2"> İnkarlarıyla kalblerine buzağı sevgisi içirildi .
(src)="s2.93.3"> De ki : " Eğer inanan kimseler iseniz , imanınız size ne kötü şey emrediyor . "
(trg)="s2.93"> 当时 , 我与你们缔约 , 并将山岳树立在你们的上面 , 我说 : 你们当坚守我所赐你们的经典 , 并当听从 。 他们说 : 我们听而不从 。 他们不信道 , 故对犊之爱 , 已浸润了他们的心灵 。 你说 : 如果你们是信士 , 那末 , 你们的信仰所命你们的真恶劣 !