# tr/ates.xml.gz
# tr/bulac.xml.gz
(src)="s1.1"> Rahman ve Rahim Allah ' ın adıyla
(trg)="s1.1"> Rahman Rahim olan Allah ' ın adıyla
(src)="s1.2"> Alemlerin Rabbi ( sahibi , yetiştiricisi ) Allah ' a hamdolsun .
(trg)="s1.2"> Hamd * Alemlerin Rabbinedir .
(src)="s1.3"> ( O ) Rahman ' dır , Rahim ' dir .
(trg)="s1.3"> Rahman ve Rahimdir .
(src)="s1.4"> Din ( ceza ve mükafat ) gününün sahibidir .
(trg)="s1.4"> Din gününün malikidir .
(src)="s1.5"> ( Ya Rabbi ) Ancak sana kulluk eder , ancak Senden yardım isteriz !
(trg)="s1.5"> Biz yalnızca Sana ibadet eder ve yalnızca Senden yardım dileriz .
(src)="s1.6"> Bizi doğru yola ilet :
(trg)="s1.6"> Bizi doğru yola ilet ;
(src)="s1.7.0"> -ni ' met verdiğin kimselerin yoluna .
(src)="s1.7.1"> Kendilerine gazabedilmiş olanların ve sapmışların yoluna değil . ( ya Rabbi ) !
(trg)="s1.7"> Kendilerine nimet verdiklerinin yoluna gazaba uğrayanların ve sapmışlarınkine değil .
(src)="s2.1"> Elif lam mim .
(trg)="s2.1"> Elif , Lam , Mim ,
(src)="s2.2"> İşte o Kitap ; kendisinde hiç şüphe yoktur ; müttakiler için yol göstericidir .
(trg)="s2.2"> Bu , kendisinde şüphe olmayan , muttakiler için yol gösterici olan bir Kitap ' tır .
(src)="s2.3"> Onlar ki gaybde ( gizlide , içtenlikle ) inanıp namazlarını kılarlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan ( Allah rızası için ) harcarlar .
(trg)="s2.3"> Onlar , gaybe inanırlar , namazı dosdoğru kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler .
(src)="s2.4"> Sana indirilene ve senden önce indirilene inanırlar ; ahirete de kesinlikle iman ederler .
(trg)="s2.4"> Ve onlar , sana indirilene , senden önce indirilenlere iman ederler ve ahirete de kesin bir bilgiyle inanırlar .
(src)="s2.5"> İşte onlar , Rablerinden bir hidayet üzeredirler ve umduklarına erenler , işte onlardır !
(trg)="s2.5"> İşte bunlar , Rablerinden olan bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler bunlardır .
(src)="s2.6"> İnkar edenlere gelince , onları uyarsan da , uyarmasan da , onlar için birdir ; inanmazlar .
(trg)="s2.6"> Şüphesiz , inkar edenleri uyarsan da , uyarmasan da , onlar için fark etmez ; inanmazlar .
(src)="s2.7.0"> Allah , onların kalblerini ve kulaklarını mühürlemiştir , gözlerine de perde inmiştir .
(trg)="s2.7.0"> Allah , onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir ; gözlerinin üzerinde perdeler vardır .
(src)="s2.7.1"> Onlar için büyük bir azab vardır .
(trg)="s2.7.1"> Ve büyük azap onlaradır .
(src)="s2.8"> İnsanlardan öyleleri de vardır ki , inanmadıkları halde " Allah ' a ve ahiret gününe inandık " derler .
(trg)="s2.8"> İnsanlardan öyleleri vardır ki : " Biz Allah ' a ve ahiret gününe iman ettik " derler ; oysa inanmış değillerdir .
(src)="s2.9"> Allah ' ı ve mü ' minleri aldatmağa çalışırlar , halbuki yalnız kendilerini aldatırlar da farkında olmazlar .
(trg)="s2.9.0"> ( Sözde ) Allah ' ı ve iman edenleri aldatırlar .
(trg)="s2.9.1"> Oysa onlar , yalnızca kendilerini aldatıyorlar ve şuurunda değiller .
(src)="s2.10.0"> Onların kablerinde hastalık vardır .
(trg)="s2.10.0"> Kalplerinde hastalık vardır .
(src)="s2.10.1"> Allah da hastalıklarını artırmıştır .
(trg)="s2.10.1"> Allah da hastalıklarını arttırmıştır .
(src)="s2.10.2"> Yalan söylemelerinden ötürü onlara acı bir azab vardır .
(trg)="s2.10.2"> Yalan söylemekte olduklarından dolayı , onlar için acı bir azap vardır .
(src)="s2.11"> Onlara : " Yeryüzünde bozgunculuk yapmayın , " dendiği zaman : " Biz sadece düzelticileriz , " derler .
(trg)="s2.11"> Kendilerine : " Yeryüzünde fesat çıkarmayın " denildiğinde : " Biz sadece ıslah edicileriz " derler .
(src)="s2.12"> İyi bilin ki , onlar bozgunculardır ; fakat anlamazlar .
(trg)="s2.12"> Bilin ki ; gerçekten , asıl fesatçılar bunlardır , ama şuurunda değildirler .
(src)="s2.13.0"> Onlara : " İnsanların inandıkları gibi siz de inanın " dense , " O beyinsizlerin inandığı gibi inanır mıyız ? " derler .
(trg)="s2.13.0"> Ve ( yine ) kendilerine : " İnsanların iman ettiği gibi siz de iman edin " denildiğinde : " Düşük akıllıların iman ettiği gibi mi iman edelim ? " derler .
(src)="s2.13.1"> İyi bilin ki , asıl beyinsizler kendileridir ; fakat bilmezler .
(trg)="s2.13.1"> Bilin ki , gerçekten asıl düşük-akıllılar kendileridir ; ama bilmezler .
(src)="s2.14.0"> İnanmış olanlara rastladıkları zaman ; " İnandık , " derler .
(trg)="s2.14.0"> İman edenlerle karşılaştıkları zaman : " İman ettik " derler .
(src)="s2.14.1"> Fakat şeytanlarıyla yalnız kaldıkları zaman ; " Biz sizinle beraberiz , biz sadece ( onlarla ) alay ediyoruz , " derler .
(trg)="s2.14.1"> Şeytanlarıyla başbaşa kaldıklarında ise , derler ki : “ Şüphesiz , sizinle beraberiz .
(trg)="s2.14.2"> Biz ( onlarla ) yalnızca alay ediyoruz . "
(src)="s2.15"> Allah da kendileriyle alay eder ve onları bırakır ; taşkınları içinde bocalayıp dururlar .
(trg)="s2.15"> ( Asıl ) Allah onlarla alay eder ve taşkınlıkları içinde şaşkınca dolaşmalarına ( belli bir ) süre tanır .
(src)="s2.16"> İşte onlar o kimselerdir ki , hidayet karşılığında sapıklığı satın aldılar da ticaretleri kar etmedi , doğru yolu da bulamadılar .
(trg)="s2.16"> İşte bunlar , hidayete karşılık sapıklığı satın almışlardır ; fakat bu alış-verişleri bir yarar sağlamamış ; hidayeti de bulmamışlardır .
(src)="s2.17.0"> Onların durumu , tıpkı şuna benzer ki , ( aydınlanmak için ) bir ateş yakmak istedi .
(src)="s2.17.1"> ( Ateş ) çevresini aydınlatır aydınlatmaz , Allah onların nurunu giderdi ve onları karanlıklar içinde bıraktı , artık görmezler .
(trg)="s2.17"> Bunların örneği , ateş yakan adamın örneğine benzer ; ( ki onun ateşi ) çevresini aydınlattığı zaman , Allah onların aydınlığını giderir ve göremez bir şekilde karanlıklar içinde bırakıverir .
(src)="s2.18.0"> ( Onlar ) sağırdırlar , dilsizdirler , kördürler .
(trg)="s2.18.0"> Sağırdırlar , dilsizdirler , kördürler .
(src)="s2.18.1"> Onlar ( Hakk ' a ) dönmezler .
(trg)="s2.18.1"> Bundan dolayı dönmezler .
(src)="s2.19.0"> Ya da ( onlar ) , gökten boşanan , içinde karanlıklar , gök gürlemesi ve şimşek ( ler ) bulunan bir yağmur ( a tutulmuş ) gibi ( dirler ) .
(src)="s2.19.1"> Yıldırım seslerinden ölüm korkusuyla parmaklarını kulaklarına tıkarlar ; oysa Allah , inkarcıları tamamen kuşatmıştır .
(trg)="s2.19.0"> Ya da ( bunlar ) karanlıklar , gök gürültüsü ve şimşek ( ler ) le yüklü , ' gökten şiddetli bir yağmur fırtınasına tutulmuş gibidirler ki , yıldırımların saldığı dehşetle ' ; ölüm korkusundan parmaklarıyla kulaklarını tıkarlar .
(trg)="s2.19.1"> Oysa Allah kafirleri çepeçevre kuşatıcıdır .
(src)="s2.20.0"> Neredeyse gözlerini kapıverecek olan şimşek önlerini aydınlattı mı o ( nun ışığı ) nda yürürler , üzerlerine karanlık çökünce dikilip kalırlar .
(trg)="s2.20.0"> Çakan şimşek neredeyse gözlerini kapıverecek ; önlerini her aydınlattığında ( biraz ) yürürler , üzerlerine karanlık basıverince de kalakalırlar .
(src)="s2.20.1"> Allah dileseydi elbette işitmelerini ve görmelerini de götürürdü .
(trg)="s2.20.1"> Allah dileseydi , işitmelerini de görmelerini de gideriverirdi .
(src)="s2.20.2"> Şüphesiz Allah ' ın her şeyi yapmağa gücü yeter .
(trg)="s2.20.2"> Şüphesiz Allah , herşeye güç yetirendir .
(src)="s2.21"> Ey insanlar , sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize kulluk edin ki , ( azaptan ) korunasınız .
(trg)="s2.21"> Ey insanlar , sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize kulluk edin ki sakınasınız .
(src)="s2.22.0"> O ( Rabb ) ki yeri , sizin için döşek , göğü de bina yaptı .
(trg)="s2.22.0"> O , sizin için yeryüzünü bir döşek , gökyüzünü bir bina kıldı .
(src)="s2.22.1"> Gökten su indirdi , onunla size rızık olarak çeşitli ürünler çıkardı .
(trg)="s2.22.1"> Ve gökten yağmur indirerek bununla sizin için ( çeşitli ) ürünlerden rızık çıkardı .
(src)="s2.22.2"> Öyleyse siz de , bile bile Allah ' a eşler koşmayın .
(trg)="s2.22.2"> Öyleyse ( bütün bunları ) bile bile Allah ' a eşler koşmayın .
(src)="s2.23.0"> Eğer kulumuz ( Muhammed ) e indirdiğimizden şüphe içinde iseniz , haydi onun gibi bir sure getirin .
(trg)="s2.23.0"> Eğer kulumuza indirdiğimiz ( Kur ' an ) ’ dan şüphedeyseniz , bu durumda , siz de bunun benzeri bir sûre getirin .
(src)="s2.23.1"> Allah ' tan başka bütün şahid ( yardımcı ) larınızı da çağırın ; eğer doğru iseniz ( bunu yapın ) .
(trg)="s2.23.1"> Ve eğer doğru sözlüyseniz , Allah ' tan başka şahitlerinizi ( kendilerine güvendiğiniz yardımcılarınızı ) çağırın .
(src)="s2.24"> Yok eğer yapmadınızsa , ki asla yapamayacaksınız , o halde yakıtı insanlar ve taşlar olan , inkarcılar için hazırlanmış ateşten sakının .
(trg)="s2.24"> Ama yapamazsanız -ki kesin olarak yapamayacaksınız- bu durumda kafirler için hazırlanmış ve yakıtı insanlar ile taşlar olan ateşten sakının .
(src)="s2.25.0"> İnanıp yararlı işler yapanlara , altlarından ırmaklar akan cennetlerin kendilerine aidolduğunu müjdele !
(trg)="s2.25.0"> ( Ey Muhammed ) iman edip salih amellerde bulunanları müjdele .
(trg)="s2.25.1"> Gerçekten onlar için altlarından ırmaklar akan cennetler vardır .
(src)="s2.25.1"> Onlardaki herhangi bir meyveden rızıklandırıldıkça : " Bu , daha önce de rızıklandığımız şeydir , ( dünyada iken de bu rızıktan yemiştik ) " derler .
(trg)="s2.25.2"> Kendilerine rızık olarak bu ürünlerden her yedirildiğinde : " Bu daha önce de rızıklandığımızdır " derler .
(src)="s2.25.2"> ( Cennetteki bu rızık ) , onlara , o ( dedikleri ) ne benzer verilmiştir .
(trg)="s2.25.3"> Bu , onlara , ( dünyadakine ) benzer olarak sunulmuştur .
(src)="s2.25.3"> Onlar için orada tertemiz eşler de vardır ve onlar orada ebedi kalacaklardır .
(trg)="s2.25.4"> Orada , onlar için tertemiz eşler vardır ve onlar orada süresiz kalacaklardır .
(src)="s2.26.0"> Allah , bir sivrisineği hatta onun da üstünde olan ( ondan daha zayıf bir varlığ ) ı misal vermekten utanmaz .
(trg)="s2.26.0"> Şüphesiz Allah , bir sivrisineği de , ondan üstün olanı da , ( herhangi bir şeyi ) örnek vermekten çekinmez .
(src)="s2.26.1"> İnananlar onun , Rablerinden ( gelen ) bir gerçek olduğunu bilirler .
(src)="s2.26.2"> İnkar edenler ise : " Allah , bu misalle ne demek istedi ? " derler .
(trg)="s2.26.1"> Böylece iman edenler , kuşkusuz bunun Rablerinden gelen bir gerçek olduğunu bilirler ; inkar edenler ise , " Allah , bu örnekle neyi amaçlamış ? " derler .
(src)="s2.26.3"> ( Allah ) , onunla birçoğunu saptırır ve yine onunla birçoğunu yola getirir .
(trg)="s2.26.2"> ( Oysa Allah , ) Bununla birçoğunu saptırır , birçoğunu da hidayete erdirir .
(src)="s2.26.4"> Onunla sadece fasıkları saptırır .
(trg)="s2.26.3"> Ancak O , fasıklardan başkasını saptırmaz .
(src)="s2.27"> Onlar ki , söz verip bağlandıktan sonra Allah ' a verdikleri sözü bozarlar , Allah ' ın , birleştirmesini emrettiği şeyi ( iman ve akrabalık bağlarını ) keserler ve yeryüzünde bozgunculuk yaparlar ; işte ziyana uğrayanlar onlardır .
(trg)="s2.27.0"> Ki ( bunlar ) Allah ' ın ahdini , onu kesin olarak onayladıktan sonra bozarlar , Allah ' ın kendisiyle birleştirilmesini emrettiği şeyi keserler ve yeryüzünde bozgunculuk çıkarırlar .
(trg)="s2.27.1"> Kayba uğrayanlar , işte bunlardır .
(src)="s2.28"> Allah ' a nasıl nankörlük edersiniz ki , siz ölüler idiniz , O sizi diriltti ; yine öldürecek , yine diriltecek ; sonra O ' na döndürüleceksiniz .
(trg)="s2.28.0"> Nasıl oluyor da Allah ' ı inkar ediyorsunuz ?
(trg)="s2.28.1"> Oysa ölü iken sizi O diriltti ; sonra sizi yine öldürecek , yine diriltecektir ve sonra O ' na döndürüleceksiniz .
(src)="s2.29.0"> O ki , yeryüzünde ne varsa hepsini sizin için yarattı ; sonra göğe yöneldi , onları yedi gök olarak düzenledi .
(trg)="s2.29.0"> Sizin için yerde olanların tümünü yaratan O ' dur .
(trg)="s2.29.1"> Sonra göğe yönelip ( istiva edip ) de onları yedi gök olarak düzenleyen O ' dur .
(src)="s2.29.1"> O , herşeyi bilir .
(trg)="s2.29.2"> Ve O , herşeyi bilendir .
(src)="s2.30.0"> Bir zamanlar Rabbin meleklere : " Ben yeryüzünde bir halife yapacağım , " demişti .
(trg)="s2.30.0"> Hani Rabbin meleklere : " Muhakkak Ben , yeryüzünde bir halife var edeceğim " demişti .
(src)="s2.30.1"> ( Melekler ) : " Orada bozgunculuk yapan , kan döken birisini mi halife yapacaksın ?
(src)="s2.30.2"> Oysa biz seni överek tesbih ediyor ve seni takdis ediyoruz ? " dediler .
(trg)="s2.30.1"> Onlar da : " Biz Seni şükrünle yüceltir ve ( sürekli ) takdis ederken , orada bozgunculuk çıkaracak ve kanlar akıtacak birini mi var edeceksin ? " dediler .
(src)="s2.30.3"> ( Rabbin ) : Ben sizin bilmediklerinizi bilirim , " dedi .
(trg)="s2.30.2"> ( Allah : ) " Şüphesiz sizin bilmediğinizi Ben bilirim " dedi .
(src)="s2.31"> Adem ' e isimlerin tümünü öğretti , sonra onları meleklere sunup : " Haydi , doğru iseniz onların isimlerini bana söyleyin , " dedi .
(trg)="s2.31.0"> Ve Adem ' e isimlerin hepsini öğretti .
(trg)="s2.31.1"> Sonra onları meleklere yöneltip : " Eğer doğru sözlüyseniz , bunları Bana isimleriyle haber verin " dedi .
(src)="s2.32.0"> Dediler ki : " Sen yücesin ( ya Rab ) ; bizim senin bize öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur .
(trg)="s2.32.0"> Dediler ki : " Sen Yücesin , bize öğrettiğinden başka bizim hiçbir bilgimiz yok .
(src)="s2.32.1"> Şüphesiz sen bilensin , hakimsin ( her şeyin içyüzünü bilen , her şeyi yerli yerince yapansın . )
(trg)="s2.32.1"> Gerçekten Sen , herşeyi bilen , hüküm ve hikmet sahibi olansın . "
(src)="s2.33.0"> ( Allah ) dedi ki : " Ey Adem , bunlara onların isimlerini haber ver . "
(trg)="s2.33.0"> ( Allah : ) " Ey Adem , bunları onlara isimleriyle haber ver " dedi .
(src)="s2.33.1"> ( Adem ) , bunlara onların isimlerini haber verince ( Allah ) : " Ben size , ben göklerin ve yerin gayblarını bilirim , sizin açıkladığınızı ve içinizde gizlemekte olduğunuz şeyleri bilirim , dememiş miydim ? dedi .
(trg)="s2.33.1"> O , bunları onlara isimleriyle haber verince de dedi ki : " Size demedim mi , göklerin ve yerin gaybını gerçekten Ben bilirim , gizli tuttuklarınızı ve açığa vurduklarınızı da Ben bilirim . "
(src)="s2.34"> Meleklere : " Adem ' e secde edin " demiştik , hemen secde ettiler : Yalnız İblis diretti , böbürlendi , nankörlerden oldu .
(trg)="s2.34.1"> İblis hariç ( hepsi ) secde ettiler .
(trg)="s2.34.2"> O ise , diretti ve kibirlendi , ( böylece ) kafirlerden oldu .
(src)="s2.35"> Dedik ki : " Ey Adem , sen ve eşin cennette oturun , ondan dilediğiniz yerde bol bol yeyin , ama şu ağaca yaklaşmayın , yoksa zalimlerden olursunuz ! "
(trg)="s2.35.0"> Ve dedik ki : " Ey Adem , sen ve eşin cennette yerleş .
(trg)="s2.35.1"> İkiniz de ondan , neresinden dilerseniz , bol bol yiyin ; ama şu ağaca yaklaşmayın , yoksa zalimlerden olursunuz . "
(src)="s2.36.0"> Derken şeytan onlar ( ın ayağın ) ı oradan kaydırdı , içinde bulundukları ( ni ' met yurdu ) ndan çıkardı .
(trg)="s2.36.0"> Fakat şeytan , oradan ikisinin ayağını kaydırdı ve böylece onları içinde bulundukları ( durum ) dan çıkardı .
(src)="s2.36.1"> ( Biz de ) dedik ki : " Birbirinize düşman olarak inin .
(src)="s2.36.2"> Sizin , yeryüzünde kalıp bir süre yaşamanız lazımdır . "
(trg)="s2.36.1"> Biz de : " Kiminiz kiminize düşman olarak inin , sizin için yeryüzünde belli bir vakte kadar bir yerleşim ve meta vardır " dedik .
(src)="s2.37.0"> Adem , Rabbinden birtakım kelimeler aldı ( onlarla amel edip Rabbine yalvardı , O da ) bunun üzerine onun tevbesini kabul etti .
(trg)="s2.37.0"> Derken Adem , Rabbinden ( birtakım ) kelimeler aldı .
(trg)="s2.37.1"> Bunun üzerine ( Allah da ) tevbesini kabul etti .
(src)="s2.37.1"> Şüphesiz O , tevbeyi çok kabul eden ( kulunun günahından geçen ) dir , çok esirgeyendir .
(trg)="s2.37.2"> Şüphesiz O , tevbeleri kabul edendir , esirgeyendir .
(src)="s2.38"> Hepiniz oradan inin , dedik , " Yalnız ( iyi bilin ki ) size benden bir hidayet geldiği zaman , kimler benim hidayetime uyarsa artık onlara bir korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir .
(trg)="s2.38.0"> Dedik ki : " Oradan tümünüz inin .
(trg)="s2.38.1"> Bundan sonra size Benden bir hidayet geldiğinde , kim Benim hidayetime uyarsa , onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır . "
(src)="s2.39"> İnkar edip ayetlerimizi yalanlayanlar ise ateş halkıdır , onlar orada ebedi kalacaklardır .
(trg)="s2.39"> " İnkar edip de ayetlerimizi yalanlayanlar ise ; onlar , ateşin halkıdırlar ve orada süresiz kalacaklardır . "
(src)="s2.40"> Ey İsrail oğulları , size verdiğim ni ' metleri hatırlayın , bana verdiğiniz sözü tutun ki , ben de size verdiğim sözü tutayım ve sadece benden korkun !
(trg)="s2.40.0"> Ey İsrailoğulları , size bağışladığım nimetimi hatırlayın ve ahdime bağlı kalın , ki Ben de ahdinize bağlı kalayım .
(trg)="s2.40.1"> Ve yalnızca Benden korkun .
(src)="s2.41"> Sizin yanınızda bulunanı doğrulayıcı olarak indirmiş bulunduğum ( Kur ' an ) a inanın ve onu ilk inkar eden , siz olmayın ; benim ayetlerimi birkaç paraya satmayın ve benden sakının .
(trg)="s2.41.0"> Yanınızda olan ( Tevrat ) ı , doğrulayıcı olarak indirdiğime ( Kur ' an ' a ) iman edin ; onu inkar edenlerin ilki siz olmayın ve ayetlerimizi az bir değer karşılığında değişmeyin .
(trg)="s2.41.1"> Ve yalnızca Benden korkun .
(src)="s2.42"> Bile bile gerçeği batılla bulayıp hakkı gizlemeyin .
(trg)="s2.42.0"> Hakkı batıl ile örtmeyin ve hakkı gizlemeyin .
(trg)="s2.42.1"> ( Kaldı ki ) siz ( gerçeği ) biliyorsunuz .
(src)="s2.43"> Namazı kılın , zekatı verin , rüku edenlerle ( Allah ' ın huzurunda eğilenlerle ) beraber eğilin .
(trg)="s2.43"> Namazı dosdoğru kılın , zekatı verin ve rüku edenlerle birlikte siz de rüku edin .
(src)="s2.44.0"> Siz Kitabı okuduğunuz halde , insanlara iyiliği emredip kendinizi unutuyor musunuz ?
(trg)="s2.44.0"> Siz , insanlara iyiliği emrederken , kendinizi unutuyor musunuz ?
(trg)="s2.44.1"> Oysa siz kitabı okuyorsunuz .
(src)="s2.44.1"> Aklınızı kullanmıyor musunuz ?
(trg)="s2.44.2"> Yine de akıllanmayacak mısınız ?
(src)="s2.45"> Sabırla , namazla Allah ' tan yardım dileyin , şüphesiz bu , ( Allah ' a ) saygı gösterenlerden başkasına ağır gelir .
(trg)="s2.45.0"> Sabır ve namazla yardım dileyin .
(trg)="s2.45.1"> Bu , şüphesiz , huşû duyanların dışındakiler için ağır ( bir yük ) dır .
(src)="s2.46"> O ( saygılı insa ) nlar , Rablerine kavuşacaklarını ( gözetir ) ve gerçekten O ' na döneceklerini bilirler .
(trg)="s2.46"> Onlar , ( mü ' minler ise ) , şüphesiz , Rableriyle karşılaşacaklarını ve ( yine ) şüphesiz , O ' na döneceklerini bilirler .
(src)="s2.47"> Ey İsrail oğulları , size verdiğim ni ' meti ve sizi alemlere üstün kıldığımı hatırlayın .
(trg)="s2.47"> Ey İsrailoğulları , size bağışladığım nimetimi ve sizi ( bir dönem ) alemlere üstün kıldığımı hatırlayın .
(src)="s2.48"> Ve öyle bir günden sakının ki , o gün hiç kimse , kimsenin cezasını çekmez ( borcunu ödemez ) ; kimseden şefaat ( aracılık , iltimas ) da kabul edilmez ; kimseden fidye de alınmaz ve onlara hiçbir yardım yapılmaz .
(trg)="s2.48"> Ve hiç kimsenin , hiç kimse adına bir şey ödemeyeceği , hiç kimsenin şefaatinin kabul edilmeyeceği , hiç kimseden bir fidye alınmayacağı ve yardım görülmeyeceği bir günden sakının .
(src)="s2.49.0"> Sizi Fir ' avn ailesinden de kurtarmıştık .
(trg)="s2.49.0"> Sizi , dayanılmaz işkencelere uğrattıklarında , Firavun ailesinin elinden kurtardığımızı hatırlayın .
(src)="s2.49.1"> Hani ( onlar ) , size azabın en kötüsünü reva görüyor , oğullarınızı boğazlayıp , kadınlarınızı sağ bırakıyorlardı ve bunda sizin için Rabbinizden büyük bir imtihan vardı .
(trg)="s2.49.1"> Onlar , kadınlarınızı diri bırakıp , erkek çocuklarınızı boğazlıyorlardı .
(trg)="s2.49.2"> Bunda sizin için Rabbinizden büyük bir imtihan vardı .
(src)="s2.50"> Sizin için denizi yarmıştık , sizi kurtarmış ve Fir ' avn ailesini boğmuştuk ; siz de bunu görüyordunuz .
(trg)="s2.50"> Ve sizin için denizi ikiye yarıp sizi kurtardığımızı ve Firavun ' un adamlarını -gözlerinizin önünde- boğduğumuzu hatırlayın .
(src)="s2.51"> Musa ile kırk gece için sözleşmiştik , sonra siz onun ardından buzağıyı ( tanrı ) edinmiştiniz , ( kendinize böylece ) zulmediyordunuz .
(trg)="s2.51.0"> Hani Musa ile kırk gece için sözleşmiştik .
(trg)="s2.51.1"> Ama sonra siz , onun arkasından buzağıyı ( tanrı ) edinmiş ve ( böylece ) zalimler olmuştunuz .
(src)="s2.52"> Bundan sonra da yine belki şükredersiniz diye sizi affetmiştik .
(trg)="s2.52"> Bundan sonra , ( artık ) şükredesiniz diye sizi bağışladık .
(src)="s2.53"> Yola gelesiniz diye Musa ' ya Kitap ve furkan ( gerçekle batılı birbirinden ayıran ölçü ) vermiştik .
(trg)="s2.53"> Ve hidayete eresiniz diye Musa ' ya kitabı ve Furkan ’ ı verdik .
(src)="s2.54.0"> Musa kavmine demişti ki : " Ey kavmim , sizler , buzağıyı ( tanrı ) edinmekle kendinize zulmettiniz ; gelin Yaratıcınıza tevbe edin de nefislerinizi öldürün .
(src)="s2.54.1"> Bu , Yaratıcınız katında sizin için daha iyidir .
(trg)="s2.54.0"> Hani Musa , kavmine : " Ey kavmim , gerçekten siz , buzağıyı ( tanrı ) edinmekle kendinize zulmettiniz .
(trg)="s2.54.1"> Hemen , kusursuzca Yaratan ( gerçek İlah ) ınıza tevbe edip nefislerinizi öldürün : bu , Yaratıcınız Katında sizin için daha hayırlıdır " demişti .
(src)="s2.54.2"> ( Bu suretle O ) , sizin tevbenizi kabul buyurmuş olur .
(trg)="s2.54.2"> Bunun üzerine ( Allah ) tevbelerinizi kabul etti .
(src)="s2.54.3"> Çünkü O , öyle bağışlayıcı , öyle merhametlidir .
(trg)="s2.54.3"> Şüphesiz O tevbeleri kabul edendir , esirgeyendir .
(src)="s2.55"> Bir zaman da : " Ey Musa , biz Allah ' ı açıkça görmedikçe sana inanmayız , " demiştiniz de derhal sizi yıldırım gürültüsü yakalamıştı ; siz de bunu görüyordunuz .
(trg)="s2.55.0"> Ve demiştiniz ki : " Ey Musa , biz Allah ' ı apaçık görünceye kadar sana inanmayız . "
(trg)="s2.55.1"> Bunun üzerine yıldırım sizi ( kendinizden ) almıştı .
(src)="s2.56"> Sonra belki şükredersiniz diye sizi ölümünüzün ardından tekrar diriltmiştik .
(trg)="s2.56"> Sonra şükredesiniz diye , sizi ölümünüzden sonra dirilttik .
(src)="s2.57.0"> bulutu üstünüze gölgelik çektik , size kudret helvası ve bıldırcın indirdik : " Size verdiğimiz güzel rızıklardan yeyin , " ( dedik ) .
(trg)="s2.57.0"> Bulutları üzerinize gölge kıldık ve size kudret helvası ve bıldırcın indirdik .
(trg)="s2.57.1"> Size rızık olarak verdiklerimizin temizinden yiyin ( dedik ) .
(src)="s2.57.1"> Ama onlar bize değil , kendi kendilerine zulmediyorlardı .
(trg)="s2.57.2"> Onlar Bize zulmetmediler , ancak kendi nefislerine zulmettiler .
(src)="s2.58"> Demiştik ki : " Şu kente girin , oradan dilediğiniz yerde bol bol yeyin ; secde ederek kapıdan girin ve " hitta ( ya Rabbi , bizi affet ) " deyin ki , biz de sizin hatalarınızı bağışlayalım , güzel davrananlara daha fazlasını da veririz .
(trg)="s2.58"> Ve hatırlayın , demiştik ki : " Şu şehre girin ve orada istediğiniz yerde bol bol yiyin , yalnızca secde ederek kapısından girerken ' dileğimiz bağışlanmadır ' deyin ; ( Biz de ) hatalarınızı bağışlayalım ; iyilik yapanların ( ecirlerini ) arttıracağız . "
(src)="s2.59.0"> Derken o zalimler , onu , kendilerine söylenenden başka bir sözle değiştirdiler .
(trg)="s2.59.0"> Ama zulmedenler , kendilerine söylenen sözü bir başkasıyla değiştirdiler .
(src)="s2.59.1"> Biz de yaptıkları kötülüklerden dolayı o zulmedenlerin üzerine gökten bir azab indirdik .
(trg)="s2.59.1"> Biz de o zalimlerin yaptıkları bozgunculuğa karşılık , üzerlerine gökten iğrenç bir azap indirdik .
(src)="s2.60.0"> Bir zaman da Musa , kavmi için su istemişti ; " Asanla taşa vur , " demiştik .
(src)="s2.60.1"> Bunun üzerine taştan on iki göze fışkırmıştı .
(trg)="s2.60.0"> ( Yine ) Hatırlayın ; Musa kavmi için su aramıştı , o zaman Biz ona : " Asanı taşa vur " demiştik de ondan on iki pınar fışkırmıştı , böylece herkes içeceği yeri bilmişti .
(src)="s2.60.2"> Her bölük , kendi içecekleri pınarı bilmişti : " Allah ' ın rızkından yeyin , için ve yeryüzünde bozgunculuk yaparak ( başkalarına ) saldırmayın . " ( demiştik . )
(trg)="s2.60.1"> Allah ' ın verdiği rızıktan yiyin , için ve yeryüzünde bozgunculuk ( fesad ) yaparak karışıklık çıkarmayın .