# sl/ted2020-1.xml.gz
# tr/ted2020-1.xml.gz
(src)="1"> Hvala , Chris .
(trg)="1"> Çok teşekkür ederim Chris .
(src)="2.1"> Res mi je v veliko čast , da imam priložnost že drugič stati na tem odru .
(src)="2.2"> Zelo sem vam hvaležen .
(trg)="2.1"> Bu sahnede ikinci kez yer alma fırsatına sahip olmak gerçekten büyük bir onur .
(trg)="2.2"> Çok minnettarım .
(src)="3"> Čisto sem navdušen nad to konferenco in želel bi se zahvaliti vsem za veliko prijaznih komentarjev o tem , kar sem govoril prejšnič .
(trg)="3"> Bu konferansta çok mutlu oldum , ve anlattıklarımla ilgili güzel yorumlarınız için sizlere çok teşekkür ederim .
(src)="4"> In to govorim iskreno , deloma zato - ( Narejeno zastoka ) - ker to potrebujem ... ( Smeh )
(trg)="4.1"> Bunu içtenlikle söylüyorum , çünkü ...
(trg)="4.2"> ( Ağlama taklidi ) Buna ihtiyacım var .
(src)="5"> Postavite se v moj položaj !
(trg)="5"> ( Kahkahalar ) Kendinizi benim yerime koyun !
(src)="6"> Osem let sem letel z Air Force Two .
(trg)="6"> Sekiz yıl boyunca Air Force İki ile uçtum .
(src)="7"> Sedaj si moram sezuti čevlje , da lahko vstopim na letalo !
(trg)="7"> Şimdi ise bir uçağa binerken ayakkabılarımı çıkarmak zorunda kalıyorum !
(src)="8"> ( Smeh ) ( Aplavz ) Povedal vam bom kratko zgodbo , da ponazorim , kako sem jaz to doživljal .
(trg)="8"> ( Kahkahalar ) ( Alkış ) Bunun ne demek olduğunu anlayabilmeniz için kısa bir hikaye anlatacağım .
(src)="9"> To je resnična zgodba - vsi deli so resnični !
(trg)="9"> Bu gerçek bir hikaye --- tamamiyle gerçek .
(src)="10"> Kmalu potem , ko sva s Tipper zapustila -- ( Narejeno zastoka ) -- Belo hišo -- ( Smeh ) sva se peljala od našega doma v Nashvillu proti mali kmetiji , ki jo imamo 50 milj vzhodno od Nashvilla -
(trg)="10"> Tipper ve ben Beyaz Saray 'dan -- ( Ağlama taklidi ) -- ayrıldıktan bir süre sonra -- ( Kahkahalar ) -- Nashville 'deki evimizden Nasville 'nin 50 mil ( 80 Kilometre ) uzağındaki çiftliğimize
(src)="11"> voziti sva morala sama .
(trg)="11"> kendi kullandığım arabayla gidiyorduk .
(src)="12.1"> Vem , da to zveni kot majhna reč , ampak ...
(src)="12.2"> ( Smeh ) ... pogledal sem v vzvratno ogledalo in kar naenkrat me je zadelo .
(trg)="12"> Biliyorum bu sizin için çok önemsiz bir durum olabilir ama -- ( Kahkahalar ) -- Dikiz aynasına baktım ve gördüğüme inanamadım .
(src)="13"> Zadaj ni bilo avtomobilske povorke .
(trg)="13"> Arkamızda bir konvoy yoktu .
(src)="14"> Ste že slišali za bolečine v fantomskem udu ?
(trg)="14"> Hayali bacak ağrısını duymuşsunuz mu ?
(src)="15"> ( Smeh ) To je bil najet Ford Taurus .
(trg)="15"> ( Kahkahalar ) Arabamız kiralık bir Ford Taurustu .
(src)="16"> Bil je čas za večerjo in začela sva iskati kakšno restavracijo .
(trg)="16"> Öğle yemeği zamanıydı ve yemek yiyecek bir yer arıyorduk .
(src)="17.1"> Bila sva na I-40 .
(src)="17.2"> Zapeljala sva na izvoz 238 , Lebanon , Tennessee .
(trg)="17"> I-40 otoyolundaydık ve Lebanon Tennessee 'deki 238 . çıkışa girdik .
(src)="18"> Prišla sva z avtoceste , začela iskati in našla restavracijo Shoney .
(trg)="18"> Çıkışta bir Shoney restaurantı bulduk .
(src)="19"> Nizkocenovna družinska veriga restavracij , za tiste , ki je ne poznate .
(trg)="19"> Bilmeyenler için söyleyeyim , ucuz bir aile restaurant zinciridir .
(src)="20"> Vstopila sva , se usedla za mizo in prišla je natakarica , in naredila veliko kolobocijo okoli Tipper .
(trg)="20"> İçeri girdik ve bir masaya oturduk garson kız geldi ve Tipper 'e büyük bir ilgi gösterdi .
(src)="21"> ( Smeh ) Vzela je najino naročilo , šla k paru za sosednjo mizo in stišala svoj glas , tako da sem se moral precej naprezati , da sem slišal , kaj je govorila .
(trg)="21"> Şiparişi aldı ve yandaki masada oturan çiftin yanına gitti , onlara sessizce bişeyler söyledi , duyabilmek için dikkatle dinledim .
(src)="22"> Rekla je : " Ja , to je bivši podpredsednik Al Gore in njegova žena Tipper . "
(trg)="22"> " Evet yan masada oturanlar eski Başkan Yardımcısı Al Gore ve eşi Tipper . "
(src)="23"> In moški je rekel : " Je pa res prišel daleč , mar ne ? "
(trg)="23.1"> dedi .
(trg)="23.2"> Masadaki adam " Çok uzun bir yoldan gelmiş , değil mi ? "
(src)="24"> ( Smeh ) Potem je sledila še vrsta dogodkov okoli tega .
(trg)="24.1"> dedi .
(trg)="24.2"> Bunun gibi çok sayıda olay oluyor .
(src)="25"> Prav naslednji dan , če nadaljujem to resnično zgodbo , sem z G-5 letel v Afriko , kjer sem imel govor v Nigeriji , v mestu Lagos , na temo energije .
(trg)="25"> Sonraki günlerden birinde ise , bu da tamamen gerçel bir hikayedir , Nijerya 'nın Lagos şehrinde enerji konulu bir konuşma yapmak amacıyla Afrika 'ya giden bir G-5 uçağna bindim .
(src)="26"> In začel sem svoj govor s tem , da sem jim povedal zgodbo o tem , kaj se je zgodilo prejšnji dan v Nashvillu .
(trg)="26"> Konuşmama bir gün önce Nashville 'de yaşadığım hikayeyi anlatarak başladım .
(src)="27.1"> In povedal sem jo približno takšno , kakršno sem sedaj delil z vami .
(src)="27.2"> S Tipper sva vozila sama , poceni družinska restavracija iz verige Shoney , itd. , karkoli sem rekel - so se smejali ...
(trg)="27.1"> Aynen biraz önce size anlattığım gibi anlattım .
(trg)="27.2"> Tipper ile birlikte arabayla yolculuk ediyorduk , Shoney , ucuz aile restaurant zinciri , adamın söyledikleri - herkes güldü .
(src)="28"> Opravil sem torej z govorom , se vrnil na letališče in odletel nazaj proti domu .
(trg)="28"> Konuşmam bittikten sonra dönüş için havaalanına gittim .
(src)="29"> Na letalu sem spal vse dokler nismo sredi noči pristali na Azorskih otokih , da bi napolnili gorivo .
(trg)="29"> Uçakta uyudum ve gece yarısı Azores adalarına yakıt ikmali için indiğimizde uyandım .
(src)="30.1"> Zbudil sem se , odprli so vrata in stopil sem na svež zrak .
(src)="30.2"> Pogledal sem naokoli in neki moški je tekel po stezi .
(trg)="30"> Kapıyı açtılar ve biraz temiz hava almak için uçaktan dışarı çıktım , bir adamın pist boyunca koştuğunu gördüm .
(src)="31"> Mahal je s papirjem in kričal : " Pokličite Washington , pokličite Washington ! "
(trg)="31"> Elinde bir kağıdı sallayarak bağırıyordu , " Washington 'u arayın , Washington 'u arayın ! "
(src)="32.1"> Mislil sem si " sredi noči , sredi Atlantika , le kaj bi bilo lahko narobe v Washingtonu ? "
(src)="32.2"> Potem sem se spomnil , da bi lahko bilo takih stvari veliko .
(trg)="32.1"> Kendi kendime düşündüm .
(trg)="32.2"> " Gece yarısı ve Atlas Okyanusu 'nun ortasında Washington ile ilgili ne olabilir ? "
(trg)="32.3"> Sonra bir sürü şey olabileceği aklıma geldi .
(src)="33"> ( Smeh )
(trg)="33"> ( Kahkahalar )
(src)="34"> Ampak , kot se je izkazalo , je bilo moje osebje zelo razburjeno , saj je eden izmed elektronskih medijev v Nigeriji že napisal zgodbo o mojem govoru , ki je bila natisnjena v mestih širom Združenih držav Amerike
(trg)="34.1"> Fakat çalışanlarımdan birisi oldukça üzgündü çünkü Nijerya 'daki haber ajanslarından birisi konuşmamla ilgili bir hikaye yazmışlardı .
(trg)="34.2"> Ve bu haber ABD 'nin tüm şehirlerine yayılmıştı .
(src)="35"> -- natisnjena je bila v Montereyu , sem preveril .
(trg)="35"> Monterey 'de yayınlandığını gözlerimle gördüm .
(src)="36.1"> Glasila se je : " Nekdanji podpredsednik Al Gore je včeraj v Nigeriji objavil : " Z ženo Tipper sva odprla nizkocenovno družinsko restavracijo imenovano Shoney 's , ki jo vodiva sama . "
(src)="36.2"> ( Smeh ) Preden sem se uspel vrniti na ameriška tla , sta David Letterman in Jay Leno že pričela uporabljati to zgodbo ; eden izmed njiju me je prikazal v velikem belem kuharskem pokrivalu ; Tipper se je drla : " Še en burger z ocvrtim krompirčkom ! "
(trg)="36.1"> Hikaye şöyleydi , Eski başkan yardımcısı Al Gore dün Nijerya 'da yaptığı konuşmada Eşi Tipper ile birlikte Shoney isimli bir ucuz aile restaurantı açtıklarını ve işlettiklerini açıkladı . "
(trg)="36.2"> ( Kahkahalar ) Birleşik Devletler topraklarına ayak basmadan önce David Letterman ve Jay Leno çoktan dalga geçmeye başlamışlardı . -- bana büyük beyaz bir aşçı şapkası almışlardı , Tipper ise " Bir tane daha burger , yanında patates kızartması da olacak ! "
(src)="37"> Čez tri dni sem prejel lepo , dolgo , na roke napisano pismo od mojega prijatelja , sodelavca in kolega Billa Clintona , kjer mi je pisal , " Čestitke ob novi restavracijii , Al ! "
(trg)="37.1"> diyordu .
(trg)="37.2"> Üç gün sonra ise el yazısı ile yazılmış çok güzel , uzun bir mektup aldım gönderen arkadaşım ve ortağım Bill Clinton 'dı .
(trg)="37.3"> " Yeni restaurantında başarılar dilerim Al ! "
(src)="38"> ( Smeh ) Rada praznujeva uspehe v življenju drug drugega .
(trg)="38.1"> yazıyordu .
(trg)="38.2"> ( Kahkahalar ) İkimiz de birbirimizin hayattaki başarılarını tebrik etmekten hoşlanırız .
(src)="39"> Nameraval sem govoriti o okoljski informatiki .
(trg)="39"> Ben ekoloji ile ilgili konuşmayı amaçlamıştım .
(src)="40"> Ampak , ker želim doživljenjsko nastopati na TED-u , bi lahko o tem mogoče govoril kdaj drugič .
(trg)="40"> Ama bunu TED 'de konuşmayı yaşam boyu sürecek bir alışkanlığa dönüştürmeden önce planlamıştım , bu yüzden o konuyla ilgili bir dahaki sefere konuşurum .
(src)="41"> ( Aplavz ) Chris Anderson : Dogovorjeno !
(trg)="41"> ( Alkışlar ) Chris Anderson : Bu bir anlaşmadır !
(src)="42.1"> Želim se osredotočiti na tisto , za kar me je veliko izmed vas prosilo , naj podrobneje obrazložim .
(src)="42.2"> Kaj lahko vsak naredi glede podnebne krize ?
(trg)="42.1"> Al Gore : Kaçınızın benim özenle hazırlanmamı istediğinizi görmek istedim .
(trg)="42.2"> İklim krizi ile ilgili ne yapabilirsiniz ?
(src)="43"> Rad bi začel z -- Pokazal vam bom nekaj novih podob - samo štiri ali pet .
(trg)="43"> Başlayalım -- Şimdi size birkaç yeni görüntü göstermek istiyorum .
(src)="44"> Gremo k prezentaciji .
(trg)="44"> Şimdi slayt gösterisi .
(src)="45"> Vsakič , ko je prikazujem , jo osvežim ,
(trg)="45"> Bu gösteriyi her gösterim öncesi yeniliyorum .
(src)="46"> dodam nove podobe , ker se z vsako predstavitvijo naučim nekaj več .
(trg)="46"> Her seferinde yeni görüntüler ekliyorum çünkü her gösterimde yeni bilgiler ediniyorum .
(src)="47"> Veste , to je kot igranje v mivki ob morju .
(trg)="47"> Bu sahilde gezinti gibi bir şey .
(src)="48"> Vsakič , ko pride in odide plima , na obali najdeš več školjk .
(trg)="48"> Dalga kıyıya her vurduğunda başka deniz kabukları bulursunuz .
(src)="49"> Ravno v zadnjih dveh dneh smo dobili nove temperaturne zapise za januar .
(trg)="49"> Son iki gün Ocak ayı sıcaklık rekoru kırıldı .
(src)="50"> To je samo za Združene države Amerike .
(trg)="50"> Bu Amerika Birleşik Devletleri için olan bir rekor .
(src)="51.1"> Zgodovinsko povprečje za januar je -0,5 stopinj Celzija .
(src)="51.2"> Prejšnji mesec je bilo 3,8 stopinj Celzija .
(trg)="51.1"> Ocak ayı genel ortalaması 31 dereceydi .
(trg)="51.2"> Geçen ay ortalaması ise 39.5 derece .
(src)="52"> Vem , da ste želeli še več slabih novic o okolju - šalim se - ampak te slike zajemajo bistvo ,
(trg)="52"> Çevreyle ilgili daha kötü haberler beklediğinizin farkındayım -- Şaka yapıyorum -- bunlar özet slaytları ,
(src)="53"> potem pa bom prešel na nov material o tem , kaj lahko naredite vi .
(trg)="53"> sonrasında ise neler yapabileceğinizle ilgili yeni bilgileri paylaşacağım .
(src)="54"> Še prej pa bi rad kaj več povedal o teh .
(trg)="54"> Bunlardan birkaçını ayrıntılı olarak anlatacağım .
(src)="55"> Torej , to je predviden razvoj prispevkov ZDA h globalnemu segrevanju , pod trenutnimi pogoji .
(trg)="55.1"> Bunlardan birincisi Birleşik Devletler iş dünyasının küresel ısınma ile öngörüsü hakkında .
(trg)="55.2"> Elektrik kullanımındaki verimlilik en uygulanabilir konudur .
(src)="56"> Učinkovitost porabljene elektrike oz. vseh virov energije je tisti lahko dosegljivi cilj .
(trg)="56"> Verimlilik ve koruma :
(src)="57"> Učinkovitost in ohranjanje : to ni strošek , ampak dobiček .
(trg)="57"> bir bedel değil kazançtır .
(src)="58"> Znak je napačen ,
(trg)="58"> Bu yanlış bir işarettir .
(src)="59"> ni negativen - je pozitiven .
(trg)="59"> Olumsuz değil , olumludur .
(src)="60"> To so naložbe , ki se poplačajo same .
(trg)="60"> Bunlar kendi kendileri yenileyen gelişmelerdir .
(src)="61"> So pa tudi zelo učinkovite pri odvračanju z naše poti .
(trg)="61"> Bunlar aynı zamanda bizim yolumuzu değiştirmektedir .
(src)="62"> Avtomobili in tovornjaki - o tem sem govoril v svoji prezentaciji - ampak želim , da to postavite v kontekst .
(trg)="62"> Otomobiller ve kamyonlar -- Bunlardan slayt gösterimde bahsetmiştim , fakat şimdi yeni bir bakış açısı getirmek istiyorum .
(src)="63"> To je zelo preprosto določljiv in dobro viden razlog za skrb , kot je tudi prav , ampak : več onesnaževanja prihaja iz stavb , kot iz avtomobilov in tovornjakov .
(trg)="63"> Bu kolay ve açık bir örnektir ve öyle de olmalıdır , fakat binaların küresel ısınmaya olan etkisi otomobil ve kamyonlardan daha fazladır .
(src)="64"> Ti so zelo pomembni in mi ( v ZDA ) imamo najnižje standarde na svetu ,
(trg)="64"> Dünya üzerindeki otomobil ve kamyonların standartları çok düşüktür
(src)="65.1"> zato bi to morali nasloviti .
(src)="65.2"> Je pa to del sestavljanke -
(trg)="65"> ve bundan bahsetmemiz gerekmektedir .
(src)="66"> učinkovitost ostalih prevoznih sredstev je prav tako pomembna kot avtomobili in tovornjaki .
(trg)="66"> Diğer ulaşım araçlarının verimliliği de otomobiller ve kamyonlar kadar önemlidir .
(src)="67"> Obnovljivi viri na trenutni stopnji tehnološke učinkovitosti lahko pomenijo veliko spremembo in skupaj s tem , v kar so Vinod , John Doerr in veliko drugih ,
(trg)="67"> Yenilennebilir enerji , teknolojik verimlilik üzerinde çok daha fazla etkiye sahip olmalıdır ve Vinod , John Doerr , diğerleri ve burada bulunan sizlerin çoğunuz
(src)="68"> tudi nekateri izmed vas tukaj , aktivno vključeni - bo ta prepad naraščal veliko hitreje , kot kažejo projekcije .
(trg)="68"> doğrudan bu meselenin içindesiniz. bu ayrışma şu andakinden daha hızlı şekilde büyümeye devam edecektir .
(src)="69"> Zajem in izločanje ogljikovega dioksida - to pomeni okrajšava za CCS - bo najverjetneje postala ključna komponenta ki bo omogočila nadaljnjo uporabo fosilnih goriv , ki bo varna .
(trg)="69"> Öldürücü bir hal almakta olan karbon tutumu ve sekestrasyonuna ortadan kaldırmak için fosil yakıtlarını daha güvenli bir halde kullanma zorunluluğumuz artmaktadır .
(src)="70"> Nismo pa še tako daleč .
(trg)="70"> Henüz o düzeyde değiliz .
(src)="71"> OK , torej , kaj lahko naredite vi ?
(trg)="71"> Peki , şimdi neler yapabilirsiniz ?
(src)="72"> Zmanjšajte emisije v vašem domu .
(trg)="72"> Evlerinizdeki emisyonu düşürün .
(src)="73"> Večina teh izdatkov je tudi rentabilnih .
(trg)="73"> Bu sarfiyetın çoğu kazanılabilir .
(src)="74"> Izolacija , boljši načrt , kjer je mogoče , kupujte zeleno električno energijo .
(trg)="74"> İzolasyon , daha iyi dizaynlar ve yapabildiğiniz ölçüde yeşil elektrik alımı .
(src)="75"> Omenil sem avtomobile - kupite hibridni avto .
(trg)="75"> otomobiller mesela -- hibrit otomobil alın .
(src)="76"> Uporabljajte železnice .
(trg)="76"> Demiryolunu kullanın .
(src)="77"> Domislite se drugih možnosti , ki so veliko boljše .
(trg)="77"> Ve daha iyi olan farklı girişimlerde bulunun .
(src)="78"> To je pomembno .
(trg)="78"> Bu çok önemli .
(src)="79"> Bodite " zeleni " potrošnik .
(trg)="79"> Yeşil tüketici olun .
(src)="80"> Z vsakim nakupom imate možnost izbire med stvarmi , ki imajo negativen učinek ali pa veliko manj negativen učinek na globalno podnebno krizo .
(trg)="80"> Birşeyler alırken etkisinin küresel iklim krizine etkisini göz önünde bulundurun .
(src)="81.1"> Upoštevajte to .
(src)="81.2"> Odločite se , da živite podnebju-nevtralno življenje .
(trg)="81.1"> Düşünün .
(trg)="81.2"> Nötr karbon bir yaşam yaşamayı seçin .
(src)="82"> Tisti med vami , ki ste dobri v ustvarjanju novih blagovnih znamk , prav rad bi slišal vaš nasvet in idejo o tem , kako naj to povemo na način , ki bi povezal čimveč ljudi !
(trg)="82"> Markalamada uzman olan sizlerin tüm insanları ilgilendirecek bir terim bulma konusunda sizin yardımınıza ihtiyacım var .
(src)="83"> Bolj preprosto je , kot si mislite , res !
(trg)="83"> Düşündüğünüzden de daha kolay .
(src)="84"> Veliko izmed nas tukaj se je že odločilo in res je zelo enostavno
(trg)="85"> Burada bulunanların çoğu bu tercihi yaptılar ve bu gerçekten çok kolay .
(src)="85"> zmanjšati izpuste ogljikovega dioksida s širokim spektrom odločitev , ki jih sprejemaš in kupovati ali pridobivati nadomestke za ostalo , kar še nisi popolnoma zmanjšal .
(trg)="86.1"> yaptığınız tercihlerle karbondiyoksit salınımını azaltın , sonrasında ise yapamadığınız için seçimler yapıın .
(trg)="86.2"> Bunun ne anlama geldiğini " climatecrisis.net " te bulabilirsiniz .
(src)="87"> Tam je računalo ogljikovega dioksida .
(trg)="87"> Orada bir karbon sayacı bulunmakta .
(src)="88"> Participant Productions je , s pomočjo mojega aktivnega vključevanja , sklical vodilne programerje na svetu , ki so iz te skrivnostne znanosti izračunavanja ogljika sestavili uporabniku prijazno računalo ogljikovega dioksida .
(trg)="88"> Dünyadaki lider bilgisayar yazılımcıları benim de katılımımla kullanıcı dostu bir karbon sayacı geliştirdiler .
(src)="89"> Tako lahko dokaj natančno izračunate svoje izpuste CO2 in nato vam bodo ponujene možnosti , kako jih zmanjšati .
(trg)="89"> CO2 salınımınızı kesin olarak hesaplayabilir ve sonrasında da bu salınımı nasıl azaltabileceğinize dair öneriler alabilirsiniz .
(src)="90"> Do takrat , ko bo izšel film , to je maja , bo posodobljen na različico 2.0 in tako bomo lahko s klikom kupovali kompenzacije .
(trg)="90"> Ve Mayıs ayında gösterime girecek sinema filmiyle 2.0 sürümü kullanıma açılacak ve bir tıkla neler satın alabileceğimize ulaşacağız .
(src)="91"> Dalje , premislite o možnosti ogljiko-nevtralnega poslovnega okolja .
(trg)="91"> İkinci olarak işinizi nasıl karbon nötr hale getirebileceğinizi düşünün .
(src)="92"> Nekateri izmed nas smo to že storili in ni tako težko , kot si mislite .
(trg)="92"> Yine bazılarınız bunu yaptı , ve bu da düşündüğünüz kadar zor değil .
(src)="93"> V svoje inovacije vključite podnebju prijazne rešitve , pa naj bo to v tehnološki veji ali zabavni industriji , v oblikovanju ali arhitekturnih skupnostih .
(trg)="93"> Teknoloji , eğlence , ya da dizayn ve mimarlıkla uğraşıyorsanız , inovasyonlarınıza iklim çözümleri dahil edin .
(src)="94"> Vlagajte trajnostno , to je omenjal že Majora .
(trg)="94"> Sürdürülebilir yatırımlar yapın .
(src)="95"> Glejte , če ste vlagali denar k menedžerjem na podlagi njihove letne uspešnosti , se nikoli več ne pritožujte nad četrtletnim menedžerskim poročilom .
(trg)="96"> Eğer yatırım yaptığınız yöneticilerinizin yıllık performanslarını değerlendiriyorsanız üç aylık raporlar hazırlatmayın .
(src)="96"> Čez čas delajo ljudje to , za kar jim plačaš .
(trg)="97"> Zaman içinde insanlar onlara ne için ödeme yapıyorsanız onu yaparlar .
(src)="97"> In če sodijo po tem , kako bodo plačani glede na vložen kapital na kratki rok , potem bodo sprejemali tudi kratkoročne odločitve .
(trg)="98"> Ve eğer sermayenizle ilgili ne kadar yatırım yaptıklarına bağlı olarak ödeme alıyorlarsa kısa dönemli dönüt verdiğinizde kısa dönemli kararlar alacaklardır .
(src)="98"> O tem bi lahko povedali še veliko .
(trg)="99"> Bununla ilgili birkaç şey daha söylemek istiyorum .
(src)="99"> Postanite katalizator sprememb .
(trg)="100"> Değişimin katalizörü olun .
(src)="100"> Učite druge , sami se učite in govorite o tem .
(trg)="101"> Diğerlerine öğretin , öğrenin ve konuşun .
(src)="101"> Film izide - je kot filmska različica slikovne prezentacije , ki sem jo prikazoval dva večera nazaj , s to razliko , da je veliko bolj zabaven .
(trg)="102"> Sinema filmi geliyor -- iki gece önce sunduğum slayt gösterisinin sinema versiyonu olacak tek farkı biraz daha eğlenceli olacak .