# lt/ted2020-1.xml.gz
# tr/ted2020-1.xml.gz


(src)="1"> Labai ačiū , Krisai .
(trg)="1"> Çok teşekkür ederim Chris .

(src)="2.1"> Ir aš jaučiuosi labai pagerbtas turėdamas galimybę antrąkart būti šioje scenoje .
(src)="2.2"> Aš labai dėkingas .
(trg)="2.1"> Bu sahnede ikinci kez yer alma fırsatına sahip olmak gerçekten büyük bir onur .
(trg)="2.2"> Çok minnettarım .

(src)="3"> Ši konferencija mane sužavejo , ir as norečiau visiems jums padėkoti už gražius komentarus apie mano praeitą kalbą .
(trg)="3"> Bu konferansta çok mutlu oldum , ve anlattıklarımla ilgili güzel yorumlarınız için sizlere çok teşekkür ederim .

(src)="4"> Ir aš tai sakau nuoširdžiai , iš dalies todėl - [ apsimestinė rauda ] - kad man to reikia !
(trg)="4.1"> Bunu içtenlikle söylüyorum , çünkü ...
(trg)="4.2"> ( Ağlama taklidi ) Buna ihtiyacım var .

(src)="5"> Įsivaizduokite save mano vietoje !
(trg)="5"> ( Kahkahalar ) Kendinizi benim yerime koyun !

(src)="6"> Aštuonerius metus aš skraidžiau Air Force Two .
(trg)="6"> Sekiz yıl boyunca Air Force İki ile uçtum .

(src)="7"> O dabar aš turiu nusiauti batus vien tam , kad patekčiau į lėktuvą !
(trg)="7"> Şimdi ise bir uçağa binerken ayakkabılarımı çıkarmak zorunda kalıyorum !

(src)="8"> [ Juokas ] [ Plojimai ] Aš jums papasakosiu trumpą nutikimą , kuris jums padės įsivaizduoti , ką man visa tai reiškia .
(trg)="8"> ( Kahkahalar ) ( Alkış ) Bunun ne demek olduğunu anlayabilmeniz için kısa bir hikaye anlatacağım .

(src)="9"> Tai tikra istorija - viskas joje tikrų tikriausia tiesa .
(trg)="9"> Bu gerçek bir hikaye --- tamamiyle gerçek .

(src)="10"> Neilgai trukus po to kai mes su Tipper [ apsimestine rauda ] - palikome Baltuosius Rūmus - [ Juokas ] mes važiavome iš savo namų Nešvilyje į savo ūkelį , esantį 50 mylių į rytus nuo Nešvilio -
(trg)="10"> Tipper ve ben Beyaz Saray 'dan -- ( Ağlama taklidi ) -- ayrıldıktan bir süre sonra -- ( Kahkahalar ) -- Nashville 'deki evimizden Nasville 'nin 50 mil ( 80 Kilometre ) uzağındaki çiftliğimize

(src)="11"> patys vairavome .
(trg)="11"> kendi kullandığım arabayla gidiyorduk .

(src)="12"> Žinau , jums tai skamba lyg menkniekis , bet - [ juokas ] Aš žvilgtelėjau į galinio vaizdo veidrodėlį ir tada man dingtėlėjo .
(trg)="12"> Biliyorum bu sizin için çok önemsiz bir durum olabilir ama -- ( Kahkahalar ) -- Dikiz aynasına baktım ve gördüğüme inanamadım .

(src)="13"> Manęs nesekė apsaugos kolona .
(trg)="13"> Arkamızda bir konvoy yoktu .

(src)="14"> Ar kada esate girdėję apie amputuotos galūnės skausmą ?
(trg)="14"> Hayali bacak ağrısını duymuşsunuz mu ?

(src)="15"> Mes važiavome išnuomotu Ford Taurus .
(trg)="15"> ( Kahkahalar ) Arabamız kiralık bir Ford Taurustu .

(src)="16"> Artėjo vakarienės metas , ir mes pradėjome dairytis vietos pavalgyti .
(trg)="16"> Öğle yemeği zamanıydı ve yemek yiyecek bir yer arıyorduk .

(src)="17.1"> Mes važiavome I-40 .
(src)="17.2"> Pasiekėme 238 išvažiavimą į Libaną , Tenesio Valstijoje .
(trg)="17"> I-40 otoyolundaydık ve Lebanon Tennessee 'deki 238 . çıkışa girdik .

(src)="18"> Pasukę ėmėme ieškoti ir radome " Shoney 's " restoraną .
(trg)="18"> Çıkışta bir Shoney restaurantı bulduk .

(src)="19"> Nebrangių šeimyninių restoranų tinklas - tiems , kurie nežinot .
(trg)="19"> Bilmeyenler için söyleyeyim , ucuz bir aile restaurant zinciridir .

(src)="20"> Mes užėjome ir prisėdome , ir priėjusi padavėja sukėlė tikrą vėją dėl Tipper .
(trg)="20"> İçeri girdik ve bir masaya oturduk garson kız geldi ve Tipper 'e büyük bir ilgi gösterdi .

(src)="21"> [ Juokas ] Ji priėmė mūsų užsakymą ir nuėjo prie poros , sėdejusios prie kito staliuko. ir ji taip tyliai sušnabždėjo , kad až turejau ištempti kaklą , kad išgirsčiau .
(trg)="21"> Şiparişi aldı ve yandaki masada oturan çiftin yanına gitti , onlara sessizce bişeyler söyledi , duyabilmek için dikkatle dinledim .

(src)="22"> Ir ji tarė : " Taip , tai buvęs viceprezidentas Alas Goras su žmona Tipper . "
(trg)="22"> " Evet yan masada oturanlar eski Başkan Yardımcısı Al Gore ve eşi Tipper . "

(src)="23"> O vyriškis atsake : " Argi ne žemai jis nusirito ? "
(trg)="23.1"> dedi .
(trg)="23.2"> Masadaki adam " Çok uzun bir yoldan gelmiş , değil mi ? "

(src)="24"> [ Juokas ] Tokiu nutikimų vis pasitaiko .
(trg)="24.1"> dedi .
(trg)="24.2"> Bunun gibi çok sayıda olay oluyor .

(src)="25"> Tęsiant mano tikrų tikriausią istoriją , jau kitą dieną , aš skridau G-5 į Afriką sakyti kalbos Nigerijoje , Lagoso mieste , energetikos tema .
(trg)="25"> Sonraki günlerden birinde ise , bu da tamamen gerçel bir hikayedir , Nijerya 'nın Lagos şehrinde enerji konulu bir konuşma yapmak amacıyla Afrika 'ya giden bir G-5 uçağna bindim .

(src)="26"> Ir savo kalbą aš pradėjau papasakodamas nutikimą , įvykusį praeitą dieną Nešvilyje .
(trg)="26"> Konuşmama bir gün önce Nashville 'de yaşadığım hikayeyi anlatarak başladım .

(src)="27.1"> Ir aš papasakojau daugmaž tą pačią istoriją , kuria ką tik pasidalijau su jumis .
(src)="27.2"> Tipper ir aš patys vairavome , " Shoney 's " - nebrangių restoranų tinklas , ką pasakė vyriškis - ir jie juokėsi .
(trg)="27.1"> Aynen biraz önce size anlattığım gibi anlattım .
(trg)="27.2"> Tipper ile birlikte arabayla yolculuk ediyorduk , Shoney , ucuz aile restaurant zinciri , adamın söyledikleri - herkes güldü .

(src)="28"> Aš pasakiau kalbą , tada grįžau į oro uosta skristi namo .
(trg)="28"> Konuşmam bittikten sonra dönüş için havaalanına gittim .

(src)="29"> Užmigau lėktuve ir pabudau tik vidurnaktį , kai nusileidome Azorų salose pasipildyti degalų .
(trg)="29"> Uçakta uyudum ve gece yarısı Azores adalarına yakıt ikmali için indiğimizde uyandım .

(src)="30.1"> Aš atsibudau , jie atidarė duris , ir aš išėjau pakvėpuoti grynu oru .
(src)="30.2"> Aš apsidairiau , ir pamačiau pakilimo takeliu bėgantį vyrą .
(trg)="30"> Kapıyı açtılar ve biraz temiz hava almak için uçaktan dışarı çıktım , bir adamın pist boyunca koştuğunu gördüm .

(src)="31.1"> Jis mosikavo popieriaus lapu ir rėkė .
(src)="31.2"> " Skambinkit į Vašingtoną !
(src)="31.3"> Skambinkit į Vašingtoną ! "
(trg)="31"> Elinde bir kağıdı sallayarak bağırıyordu , " Washington 'u arayın , Washington 'u arayın ! "

(src)="32.1"> Ir aš sau pamaniau - " vidurnaktis , Atlanto vidurys , ir kas negero galėjo nutikti Vašingtone ? "
(src)="32.2"> Ir tada prisiminiau , jog daugybė negerų dalykų galėjo nutikti .
(trg)="32.1"> Kendi kendime düşündüm .
(trg)="32.2"> " Gece yarısı ve Atlas Okyanusu 'nun ortasında Washington ile ilgili ne olabilir ? "
(trg)="32.3"> Sonra bir sürü şey olabileceği aklıma geldi .

(src)="33"> [ Juokas ]
(trg)="33"> ( Kahkahalar )

(src)="34.1"> Bet pasirodė , kad mano komanda labai supyko , nes viena Nigerijos žiniasklaidos bendrovė jau parašė straipsnį apie mano kalbą .
(src)="34.2"> Straipsnis jau buvo išspausdintas įvairiuose JAV miestuose ,
(trg)="34.1"> Fakat çalışanlarımdan birisi oldukça üzgündü çünkü Nijerya 'daki haber ajanslarından birisi konuşmamla ilgili bir hikaye yazmışlardı .
(trg)="34.2"> Ve bu haber ABD 'nin tüm şehirlerine yayılmıştı .

(src)="35"> netgi Monterėjuje , aš patikrinau .
(trg)="35"> Monterey 'de yayınlandığını gözlerimle gördüm .

(src)="36.1"> Taigi straipsnyje buvo rašoma : " Buvęs viceprezidentas Alas Goras vakar Nigerijoje praneše : ' Mano žmona Tipper ir aš atidarėmė nebrangų šeimyninį restoraną " Shoney 's " ir jame patys dirbame . ' "
(src)="36.2"> ( Juokas ) Nespėjau net nusileisti ant JAV žemelės , o Davidas Letermanas ir Jay Leno jau prikūrė juokelių apie mane - viename jų aš dėviu aukštą , baltą virėjo kepurę , o Tipper sako : " Dar vieną mėsainį su bulvytėmis ! "
(trg)="36.1"> Hikaye şöyleydi , Eski başkan yardımcısı Al Gore dün Nijerya 'da yaptığı konuşmada Eşi Tipper ile birlikte Shoney isimli bir ucuz aile restaurantı açtıklarını ve işlettiklerini açıkladı . "
(trg)="36.2"> ( Kahkahalar ) Birleşik Devletler topraklarına ayak basmadan önce David Letterman ve Jay Leno çoktan dalga geçmeye başlamışlardı . -- bana büyük beyaz bir aşçı şapkası almışlardı , Tipper ise " Bir tane daha burger , yanında patates kızartması da olacak ! "

(src)="37"> Po trijų dienų aš gavau ilgą , gražų , ranka rašytą laišką nuo savo draugo ir partnerio ir bendradarbio Bilo Klintono , kuriame jis rašo : " Sveikinu su nauju restoranu , Alai ! "
(trg)="37.1"> diyordu .
(trg)="37.2"> Üç gün sonra ise el yazısı ile yazılmış çok güzel , uzun bir mektup aldım gönderen arkadaşım ve ortağım Bill Clinton 'dı .
(trg)="37.3"> " Yeni restaurantında başarılar dilerim Al ! "

(src)="38"> [ Juokas ] Mes mėgstame atšvęsti vienas kito sėkmę gyvenime .
(trg)="38.1"> yazıyordu .
(trg)="38.2"> ( Kahkahalar ) İkimiz de birbirimizin hayattaki başarılarını tebrik etmekten hoşlanırız .

(src)="39"> Taigi mano planas buvo kalbėti apie informacinę ekologiją .
(trg)="39"> Ben ekoloji ile ilgili konuşmayı amaçlamıştım .

(src)="40"> Bet pagalvojau , kad kadangi aš planuoju dar ne kartą gyvenime grįžti į TED , tai galbūt apie tai pakalbėsiu kitą kartą .
(trg)="40"> Ama bunu TED 'de konuşmayı yaşam boyu sürecek bir alışkanlığa dönüştürmeden önce planlamıştım , bu yüzden o konuyla ilgili bir dahaki sefere konuşurum .

(src)="41"> [ Plojimai ] Krisas Andersonas : Sutarta !
(trg)="41"> ( Alkışlar ) Chris Anderson : Bu bir anlaşmadır !

(src)="42.1"> Alas Goras : Norečiau susitelkti ties tuo , apie ką daugelis jūsų prašė manęs papasakoti daugiau .
(src)="42.2"> Ką jūs galite padaryti dėl klimato krizės ?
(trg)="42.1"> Al Gore : Kaçınızın benim özenle hazırlanmamı istediğinizi görmek istedim .
(trg)="42.2"> İklim krizi ile ilgili ne yapabilirsiniz ?

(src)="43"> Taigi pradėsiu - Norėčiau parodyti jums keletą naujų nuotraukų , ir plačiau aptarti keturias ar penkias iš jų .
(trg)="43"> Başlayalım -- Şimdi size birkaç yeni görüntü göstermek istiyorum .

(src)="44"> Štai mano skaidrės .
(trg)="44"> Şimdi slayt gösterisi .

(src)="45"> Aš jas atnaujinu kiekvieną kartą rodydamas .
(trg)="45"> Bu gösteriyi her gösterim öncesi yeniliyorum .

(src)="46"> Aš pridedu naujų nuotraukų , nes kaskart vis daugiau sužinau .
(trg)="46"> Her seferinde yeni görüntüler ekliyorum çünkü her gösterimde yeni bilgiler ediniyorum .

(src)="47"> Tai lyg kriauklių rinkimas pajūryje .
(trg)="47"> Bu sahilde gezinti gibi bir şey .

(src)="48"> Kaskart po potvynio ir atoslūgio vėl galima rasti naujų kriauklių .
(trg)="48"> Dalga kıyıya her vurduğunda başka deniz kabukları bulursunuz .

(src)="49"> Tik per paskutines dvi paras mes gavome naujausius sausio mėnesio temperatūros rodiklius .
(trg)="49"> Son iki gün Ocak ayı sıcaklık rekoru kırıldı .

(src)="50.1"> Jie apima tik JAV .
(src)="50.2"> Istorinis sausio temperatūros vidurkis
(trg)="50"> Bu Amerika Birleşik Devletleri için olan bir rekor .

(src)="51.1"> yra 31 laipsnis [ Farenheito ] .
(src)="51.2"> Praeitą mėnesį buvo 39,5 laipsniai .
(trg)="51.1"> Ocak ayı genel ortalaması 31 dereceydi .
(trg)="51.2"> Geçen ay ortalaması ise 39.5 derece .

(src)="52"> Žinau , jūs laukiate daugiau blogų žinių apie aplinką - juokauju - bet šias skaidres jau rodžiau anksčiau ,
(trg)="52"> Çevreyle ilgili daha kötü haberler beklediğinizin farkındayım -- Şaka yapıyorum -- bunlar özet slaytları ,

(src)="53"> ir tada eisiu prie naujos medžiagos apie tai , ką jūs galite padaryti .
(trg)="53"> sonrasında ise neler yapabileceğinizle ilgili yeni bilgileri paylaşacağım .

(src)="54"> Bet prieš tai norėčiau detaliau aptarti šias skaidres .
(trg)="54"> Bunlardan birkaçını ayrıntılı olarak anlatacağım .

(src)="55"> Visų pirma , štai koks planuojamas JAV įnašas į pasaulinį atšilimą , jeigu mes ir toliau nieko nekeisime .
(trg)="55.1"> Bunlardan birincisi Birleşik Devletler iş dünyasının küresel ısınma ile öngörüsü hakkında .
(trg)="55.2"> Elektrik kullanımındaki verimlilik en uygulanabilir konudur .

(src)="56"> Elektros ir kitų energijos šaltinių vartojimo efektyvumas yra lengvai pasiekiamas .
(trg)="56"> Verimlilik ve koruma :

(src)="57"> Produktyvumas ir taupymas : tai ne kaštai , tai pelnas .
(trg)="57"> bir bedel değil kazançtır .

(src)="58"> Ženklas klaidingas .
(trg)="58"> Bu yanlış bir işarettir .

(src)="59"> Tai ne minusas , o pliusas .
(trg)="59"> Olumsuz değil , olumludur .

(src)="60"> Tai investicijos , kurios pačios už save susimoka .
(trg)="60"> Bunlar kendi kendileri yenileyen gelişmelerdir .

(src)="61"> Bet jos taip pat gali pakeisti mūsų trajektoriją .
(trg)="61"> Bunlar aynı zamanda bizim yolumuzu değiştirmektedir .

(src)="62"> Automobiliai ir sunkvežimiai - apie tai jau kalbėjau savo pristatyme , bet noriu dar kartą pabrėžti .
(trg)="62"> Otomobiller ve kamyonlar -- Bunlardan slayt gösterimde bahsetmiştim , fakat şimdi yeni bir bakış açısı getirmek istiyorum .

(src)="63"> Tai lengvas , gerai matomas taikinys , koks ir turėtų būti , bet daugiau visuotinį atšilimą lemiančios taršos gauname iš pastatų nei iš automobilių ir sunkvežimių .
(trg)="63"> Bu kolay ve açık bir örnektir ve öyle de olmalıdır , fakat binaların küresel ısınmaya olan etkisi otomobil ve kamyonlardan daha fazladır .

(src)="64"> Automobiliai ir sunkvežimiai užima svarbią vietą , ir mes turime žemiausius standartus pasaulyje ,
(trg)="64"> Dünya üzerindeki otomobil ve kamyonların standartları çok düşüktür

(src)="65.1"> taigi būtina jų imtis .
(src)="65.2"> Deja , tai tik viena problemos dalis .
(trg)="65"> ve bundan bahsetmemiz gerekmektedir .

(src)="66"> Kitų transporto priemonių našumas yra toks pats svarbus kaip ir automobilių bei sunkvežimių !
(trg)="66"> Diğer ulaşım araçlarının verimliliği de otomobiller ve kamyonlar kadar önemlidir .

(src)="67"> Atsinaujinantys ištekliai dabartinėmis technologijos našumo sąlygomis gali padaryti štai tokį skirtumą ir dėl Vinod , ir John Doerr , ir kitų ,
(trg)="67"> Yenilennebilir enerji , teknolojik verimlilik üzerinde çok daha fazla etkiye sahip olmalıdır ve Vinod , John Doerr , diğerleri ve burada bulunan sizlerin çoğunuz

(src)="68"> daugelio esančių čia - daugybės tuo užsiimančių žmonių - ši skiltis augs daug greičiau nei šiandieninė projekcija tai rodo .
(trg)="68"> doğrudan bu meselenin içindesiniz. bu ayrışma şu andakinden daha hızlı şekilde büyümeye devam edecektir .

(src)="69"> Anglies dvideginio sugavimas ir saugojimas ( CCS ) greičiausia taps svarbiausia technologija , kuri mus įgalins toliau saugiai naudoti tradicinį iškastinį kurą .
(trg)="69"> Öldürücü bir hal almakta olan karbon tutumu ve sekestrasyonuna ortadan kaldırmak için fosil yakıtlarını daha güvenli bir halde kullanma zorunluluğumuz artmaktadır .

(src)="70"> Bet mes to dar nepasiekėme .
(trg)="70"> Henüz o düzeyde değiliz .

(src)="71"> Taigi ką jūs galėtume daryti dabar ?
(trg)="71"> Peki , şimdi neler yapabilirsiniz ?

(src)="72"> Mažinti anglies dvideginio išmetimą savo namuose .
(trg)="72"> Evlerinizdeki emisyonu düşürün .

(src)="73"> Dauguma šių sąnaudų taip pat yra pelningos .
(trg)="73"> Bu sarfiyetın çoğu kazanılabilir .

(src)="74"> Izoliacija , geresnis dizainas , kiek įmanoma dažniau naudojama " žalia " energija .
(trg)="74"> İzolasyon , daha iyi dizaynlar ve yapabildiğiniz ölçüde yeşil elektrik alımı .

(src)="75"> Aš paminėjau automobilius - nusipirkite hibridą .
(trg)="75"> otomobiller mesela -- hibrit otomobil alın .

(src)="76"> Naudokitės metro .
(trg)="76"> Demiryolunu kullanın .

(src)="77"> Susigalvokite kitų , dar geresnių , būdų .
(trg)="77"> Ve daha iyi olan farklı girişimlerde bulunun .

(src)="78"> Tai svarbu .
(trg)="78"> Bu çok önemli .

(src)="79"> Būkite " žalias " vartotojas .
(trg)="79"> Yeşil tüketici olun .

(src)="80"> Pirkdami visada galite rinktis tarp daiktų , kurie daro didelę įtaką ar gerokai mažesnę įtaką pasaulinei klimato krizei .
(trg)="80"> Birşeyler alırken etkisinin küresel iklim krizine etkisini göz önünde bulundurun .

(src)="81.1"> Pasvarstykite .
(src)="81.2"> Jūs galite nuspręsti gyventi visai neišmesdami anglies dvideginio .
(trg)="81.1"> Düşünün .
(trg)="81.2"> Nötr karbon bir yaşam yaşamayı seçin .

(src)="82"> Tų , kurie nusimanote rinkodaros ir prekinių ženklų kūrimo srityje , mielai paklausčiau patarimo ir pagalbos kaip šitai perteikti , kad tai suprastų kuo daugiau žmonių .
(trg)="82"> Markalamada uzman olan sizlerin tüm insanları ilgilendirecek bir terim bulma konusunda sizin yardımınıza ihtiyacım var .

(src)="83"> Tai paprasčiau , nei jums atrodo .
(trg)="83"> Düşündüğünüzden de daha kolay .

(src)="84.1"> Tikrai .
(src)="84.2"> Daugelis mūsų čia jau priėmė tą sprendimą , ir tai iš tiesų buvo labai paprasta .
(trg)="85"> Burada bulunanların çoğu bu tercihi yaptılar ve bu gerçekten çok kolay .

(src)="85.1"> Sumažinkite savo anglies dvideginio išmetimą pasirinkdami tinkamus produktus , o likutį padenkite pirkdami anglies dvideginio kvotas .
(src)="85.2"> Daugiau apie tai galite rasti www.climatecrisis.net .
(trg)="86.1"> yaptığınız tercihlerle karbondiyoksit salınımını azaltın , sonrasında ise yapamadığınız için seçimler yapıın .
(trg)="86.2"> Bunun ne anlama geldiğini " climatecrisis.net " te bulabilirsiniz .

(src)="86"> Ten rasite anglies dvideginio skaičiuotuvą .
(trg)="87"> Orada bir karbon sayacı bulunmakta .

(src)="87"> Participant Productions man aktyviai prisidedant subūrė geriausius programuotojus , kokius tik galima rasti šiame paslaptingame anglies skaičiavimo pasaulyje , kad sukurtų paprastą naudoti anglies dvidegino skaičiuotuvą .
(trg)="88"> Dünyadaki lider bilgisayar yazılımcıları benim de katılımımla kullanıcı dostu bir karbon sayacı geliştirdiler .

(src)="88"> Juo galima tiksliai apskaičiuoti , kiek CO2 jūs išmetate ir tuomet galėsite pasirinkti , kaip tą CO2 kiekį sumažinti .
(trg)="89"> CO2 salınımınızı kesin olarak hesaplayabilir ve sonrasında da bu salınımı nasıl azaltabileceğinize dair öneriler alabilirsiniz .

(src)="89"> Ir kai filmas bus rodomas gegužę , svetainė bus atnaujinta į 2.0 versiją ir mes galesime pirkti kvotas internetu .
(trg)="90"> Ve Mayıs ayında gösterime girecek sinema filmiyle 2.0 sürümü kullanıma açılacak ve bir tıkla neler satın alabileceğimize ulaşacağız .

(src)="90"> Toliau , apsvarstykite galimybę paversti savo verslą tokiu , kuris neišmeta CO2 .
(trg)="91"> İkinci olarak işinizi nasıl karbon nötr hale getirebileceğinizi düşünün .

(src)="91"> Vėlgi , kai kurie iš mūsų tai jau daro , ir tai nėra taip sunku , kaip atrodo .
(trg)="92"> Yine bazılarınız bunu yaptı , ve bu da düşündüğünüz kadar zor değil .

(src)="92"> Įtraukite klimato sprendimus į visas savo inovacijas , nesvarbu , ar jūs priklausote technologijų , ar pramogų , ar dizaino ir architektūros bendruomenei .
(trg)="93"> Teknoloji , eğlence , ya da dizayn ve mimarlıkla uğraşıyorsanız , inovasyonlarınıza iklim çözümleri dahil edin .

(src)="93"> Investuokite atsakingai .
(trg)="94"> Sürdürülebilir yatırımlar yapın .

(src)="94"> Majora jau tai minėjo .
(trg)="95"> Majora bunu ifade etmişti .

(src)="95"> Jei investuojate pinigus per vadybininkus , kuriems yra atlyginama atsižvelgiant į jų metinius darbo rezultatus , tai niekada nesiskųskite dėl ketvirčių rezultatų .
(trg)="96"> Eğer yatırım yaptığınız yöneticilerinizin yıllık performanslarını değerlendiriyorsanız üç aylık raporlar hazırlatmayın .

(src)="96"> Laikui bėgant , žmonės dirba tai , už ką jiems mokama .
(trg)="97"> Zaman içinde insanlar onlara ne için ödeme yapıyorsanız onu yaparlar .

(src)="97"> Ir jeigu jie skaičiuos , kiek jiems bus atlyginta už trumpalaikį investavimą , jūs taip pat gausit trumpalaikius sprendimus .
(trg)="98"> Ve eğer sermayenizle ilgili ne kadar yatırım yaptıklarına bağlı olarak ödeme alıyorlarsa kısa dönemli dönüt verdiğinizde kısa dönemli kararlar alacaklardır .

(src)="98"> Dar labai daug galima apie tai kalbėti .
(trg)="99"> Bununla ilgili birkaç şey daha söylemek istiyorum .

(src)="99"> Tapkite pokyčių diegėjais .
(trg)="100"> Değişimin katalizörü olun .

(src)="100"> Mokykite kitus , mokykitės patys , kalbėkite apie tai .
(trg)="101"> Diğerlerine öğretin , öğrenin ve konuşun .