# eo/ted2020-10.xml.gz
# tr/ted2020-10.xml.gz


(src)="1"> Malgraŭ la pravaj zorgoj pri aidoso kaj la birda gripo -- kaj ni aŭskultos pli poste la brilan D-ron Brillant paroli pri tio -- mi volas paroli pri aliaj pandemioj , kiuj estas la korvaskula malsano , diabeto , hipertensio -- ĉiuj plene preventeblaj por almenaŭ 95 procentoj de la homoj nur per ŝanĝo de dieto kaj vivo-stilo .
(trg)="1.1"> AIDS ve kuş gribi hakkındaki tüm haklı kaygılarımızın ötesinde , -- ki bu konuda parlak Dr. Brilliant bize bugün daha ayrıntılı bilgi verecek -- bir diğer pandemik salgından , kalp hastalıklarından , şeker hastalığı ve tansiyondan bahsetmek istiyorum .
(trg)="1.2"> Bunların hepsi insanların % 95 'inde , sadece yaşam tarzı ve beslenme alışkanlıklarının değiştirilmesiyle tamamen önlenebilir .

(src)="2.1"> Okazas , ke nuntempe estas tutmondiĝo de la malsano , ke homoj ĉie ekmanĝas kiel ni , kaj vivas kiel ni , kaj mortas kiel ni .
(src)="2.2"> Post unu generacio , ekzemple , Azio , kiu havis unu el la plej malaltaj proporcioj de kormalsano , trodikeco kaj diabeto , atingis unu el la plej altaj .
(src)="2.3"> Kaj en Afriko , kormalsano samrangas kun mortoj pro HIV kaj aidoso en la plejmulton de la landoj .
(trg)="2.1"> Bizler burada , hastalıkların küreselleşmesine tanık oluyoruz .
(trg)="2.2"> Diğer toplumlar bizim gibi beslenmeye , yaşamaya ve ölmeye başladı .
(trg)="2.3"> Ve örneğin Asya bir tek kuşağın yaşam süresinde , kalp hastalığı , şişmanlık ve şeker hastalığında en düşük oranlardan en yüksek oranlara vardı .
(trg)="2.4"> Afrika 'da , birçok ülkede , kalp hastalıklarından ölüm sayısı AIDS ve HIV nedeni ile olan ölümlere artık eşit .

(src)="3"> Do jen estas urĝa momento de oportuno , kiun ni profitu por fari gravan ŝanĝon , kiu povas influi la vivojn de ja milionoj da homoj kaj praktiki preventan medicinon laŭ tutmonda skalo .
(trg)="3"> Gerçek anlamda milyonlarca insanın yaşamına önemli değişiklikler getirebilme ve küresel çapta koruyucu hekimlik konusunda bir fırsat penceresi ile karşı karşıyayız .

(src)="4"> Kor- kaj sangvaskulaj malsanoj mortigas pli da homoj -- ne nur ĉi-lande , sed ankaŭ tutmonde -- ol ĉiuj aliaj kialoj kune , kvankam ĝi estas plene preventebla por preskaŭ ĉiuj .
(trg)="4"> Kalp ve damar hastalıkları yalnızca Amerika 'da değil , tüm Dünya 'da hemen hemen herkes için tümüyle önlenebilir olmasına rağmen , her şeyden çok insan öldürüyor .

(src)="5.1"> Ĝi ne nur estas preventebla ; ĝi fakte estas inversigebla .
(src)="5.2"> Kaj dum la lastaj 29 jaroj , preskaŭ , ni sukcesis montri , ke per simpla ŝanĝo en la dieto kaj vivo-stilo , uzante tiujn tre altteknikajn , kostajn , modernegajn mezurojn por pruvi kiel potencaj estas la tre simplaj malaltteknikaj kaj malmultekostaj intervenoj -- kvanta arteriografio , antaŭ kaj post unu jaro , kaj koraj PET-tomografioj .
(trg)="5.1"> Yanlızca önlenebilir değil , aynı zamanda geriye çevrilebilirler .
(trg)="5.2"> Neredeyse 29 yıldır kolayca beslenme alışkanlıkları ve yaşam tarzını değiştirerek , pahalı , yüksek teknoloji ürünü olan ölçümlerle bu basit düşük maliyetli ve çok gelişmiş olmayan teknolojilerin ne kadar güçlü olduğunu kanıtlıyoruz .
(trg)="5.3"> Bir yıl önce ve sonra , arteriyografi değerleri ve kalp PET göstergeleri .

(src)="6"> Ni montris antaŭ kelkaj monatoj -- ni publikigis la unuan studaĵon montrantan , ke oni povas ja haltigi aŭ malprogresigi prostatan kanceron farante ŝanĝojn en dieto kaj vivostilo kaj 70-procenta malprogreso en la tumoro aŭ haltigo de la tumor-kreskiĝo , kompare al nur naŭ procentoj de la kompara grupo .
(trg)="6"> Birkaç ay önce , prostat kanserinin beslenme alışkanlıklarını ve yaşam tarzını değiştirerek durdurulabileceğini veya iyileştirilebileceğini , tümör büyümesinde % 70 oranında azalma sağlanabileceğini -- kontrol grubunda bu oran sadece % 9 idi -- gösteren ilk çalışmayı yayınladık .

(src)="7"> Kaj en tiu ĉi MRI- kaj MR-spektroskopio la aktiveco de prostata tumoro montriĝas ruĝe -- vi povas vidi ĝian reduktiĝon post unu jaro .
(trg)="7.1"> Ve burada MRI ve MR spektroskopileri , prostat tümörünün aktivitesi kırmızı ile gösterilmiştir .
(trg)="7.2"> Bir sene sonra küçüldüğünü görebilirsiniz .

(src)="8.1"> Nun estas epidemio de trodikeco : du trionoj el la plenkreskuloj kaj 15 procentoj el la infanoj .
(src)="8.2"> Vere zorgigas min , ke diabeto kreskis 70-procente dum la lastaj 10 jaroj kaj tiu ĉi povas esti la unua generacio en kiu niaj infanoj vivas malpli longe ol ni .
(src)="8.3"> Estas bedaŭrinde kaj preventeble .
(trg)="8.1"> Ve şimdilerde obez salgını var .
(trg)="8.2"> Yetişkinlerin üçte ikisi ve çocukların % 15 'i .
(trg)="8.3"> Beni asıl endişelendiren şey , şeker hastalığının son 10 yılda % 70 artmış olması ve bu belki de ilk defa bizim yaşadığımızdan daha kısa süre yaşayacak çocukların nesli olacak .
(trg)="8.4"> Bu çok acıklı ve önlenebilir .

(src)="9.1"> Tio ĉi ne estas balotrezultoj , sed homoj -- la nombro da trodikaj homoj laŭ ŝtato , komencante en 1985 - 87 -- kaj tio ĉi el CDC-retejo -- 1988 ĝis 1991 -- vi ekhavas novan kategorion -- 1992 ĝis 96 , 1997 ĝis 2001 - ĝi plimalboniĝas .
(src)="9.2"> Ni iel malevoluas .
(src)="9.3"> ( Ridoj ) Nu , kion ni povas fari pri tio ?
(src)="9.4"> Bone , la dieto , kiun ni trovis kaj povas malevoluigi kormalsanon kaj kanceron estas azia dieto .
(trg)="9.1"> Bunlar , oy sonuçları değil .
(trg)="9.2"> Bunlar , eyaletlere göre obez olan insanların sayısı ' 85 , ' 86 , ' 87 'den başlayarak , bunlar CDC 'nin websitesinden ' 88 , ' 89 , ' 90 , ' 91 , ve yeni bir kategori geliyor ' 92 , ' 93 , ' 94 , ' 95 , ' 96 , ' 97 , ' 98 , ' 99 , 2000 , 2001 -- ve daha da kötüleşiyor .
(trg)="9.3"> Sanki geriliyoruz .
(trg)="9.4"> Şimdi bununla ilgili ne yapabiliriz ?
(trg)="9.5"> Evet , kalp hastalıklarını ve kanseri iyileştiren diyet , Asya diyeti .

(src)="10"> Sed en Azio , oni ekmanĝas kiel ni kaj tio klarigas kial ili ekmalsaniĝas kiel ni .
(trg)="10"> Ama Asya 'daki insanlar bizim gibi yemeye başladılar , bu da bizim gibi onların da hasta olmalarının sebebi .

(src)="11.1"> Do mi eklaboris kun pluraj grandaj manĝaĵo-entreprenoj .
(src)="11.2"> Ili povas igi alloge kaj amuze kaj plaĉe kaj konvene manĝi pli sanigajn manĝaĵojn , -- mi prezidas la rekomendkonsilantarojn de McDonald 's kaj Pepsico , kaj ConAgra , kaj Safeway kaj baldaŭ Del Monte , kaj ili malkovras , ke tio estas favora al negoco .
(trg)="11.1"> Birçok sayıda büyük yemek firmaları ile çalışmaktayım .
(trg)="11.2"> Onlar sağlıklı besinleri eğlenceli , çekici ve kıtır kıtır yapabilirler .
(trg)="11.3"> McDonald 's 'ın , PepsiCo , ConAgra ve Safeway 'in danışmanlar kurulunu yönetiyorum ve çok yakında Del Monte 'nin .
(trg)="11.4"> Bunu iyi bir iş olarak görüyorlar .

(src)="12.1"> La salatoj , kiujn vi vidas ĉe McDonald 's venis el la studo -- ĝi ofertos azian salaton .
(src)="12.2"> Ĉe Pepsi , du trionoj el ĝia malneta enspezo venas el ĝiaj pli bonaj manĝaĵoj .
(trg)="12.1"> McDonald 's 'ta gördüğünüz salatalar çalışmamızdan geldi -- yakında Asya Salatası 'nı menülerine ekleyecekler .
(trg)="12.2"> Pepsi 'nin gelirlerindeki büyümenin 3 'te 2 'si daha iyi yemeklerden kaynaklanıyor .

(src)="13.1"> Se ni povas agi tiel , ni povos liberigi rimedojn por aĉeti medikamentojn , kiujn oni vere bezonas por zorgi pri aidoso , HIV , malario kaj preventi birdan gripon .
(src)="13.2"> Dankon .
(trg)="13.1"> Ve eğer bunu yapabilirsek , AIDS ve HIV ve sıtmanın tedavisi ve kuş gribinden korunmak için gereken ilaçları alarak kaynakları ulaşılabilir hale getirebiliriz .
(trg)="13.2"> Teşekkürler .

# eo/ted2020-1018.xml.gz
# tr/ted2020-1018.xml.gz


(src)="1"> Okej , mi tuj montros al vi denove ion pri niaj dietoj .
(trg)="1"> Pekâlâ , şimdi size yine beslenme düzeniyle ilgili bir şey göstereceğim .

(src)="2.1"> Kaj mi ŝatus koni la spektantaron .
(src)="2.2"> Kiuj el vi jam manĝis insektojn ?
(trg)="2.1"> Önce dinleyiciyi tanımak istiyorum .
(trg)="2.2"> Aranızda kimler daha önce böcek yedi ?

(src)="3"> Estas vere multe .
(trg)="3"> Bu epey çok .

(src)="4"> & lt ; ridoj & gt ; Eĉ tiel , vi ne reprezentas la tutan loĝantaron de la Tero .
(trg)="4"> ( Gülüşmeler ) Ama yine de bütün dünya nüfusunu temsil etmiyorsunuz .

(src)="5"> & lt ; ridoj & gt ; Ĉar fakte 80 % de la homaro manĝas insektojn .
(trg)="5"> ( Gülüşmeler ) Çünkü insanların % 80 'i gerçekten böcekle besleniyor .

(src)="6"> Sed tio estas tre bona .
(trg)="6"> Ama bu gerçekten iyi .

(src)="7.1"> Kial ne manĝi insektojn ?
(src)="7.2"> Bone , unue , kio estas insektoj ?
(trg)="7.1"> Neden böcek yemeyelim ?
(trg)="7.2"> İlk olarak , böcekler nedir ?

(src)="8"> Bestoj , kiuj moviĝas sur ses kruroj .
(trg)="8"> Böcekler çevremizde dolanan altı bacaklı hayvanlardır .

(src)="9"> Kaj jen nur kelkaj el ili .
(trg)="9"> Burada seçilmiş örnekler var .

(src)="10"> Estas ses milionoj da insekto-specioj sur tiu ĉi planedo , ses milionoj da specioj .
(trg)="10"> Gezegen üzerinde altı milyon farklı böcek türü bulunuyor , altı milyon tür .

(src)="11"> Estas kelkaj centoj da mamuloj - kaj ses milionoj da insekto-specioj .
(trg)="11"> Bir kaç yüz memeli türü var -- altı milyon böcek türü var .

(src)="12"> Fakte , kalkulante ĉiujn individuajn organismojn , ni alvenus al multe pli granda nombro .
(trg)="12"> Aslında , bütün organizmaları sayacak olursak daha geniş rakamlar elde edebiliriz .

(src)="13"> El ĉiuj bestoj sur la Tero , el ĉiuj bestospecioj , 80 elcentoj paŝas sur ses kruroj .
(trg)="13"> Aslında , dünya üzerindeki bütün hayvanların bütün hayvan türlerinin % 80 'i altı bacaklı .

(src)="14"> Sed se ni kalkulus ĉiujn individuojn kaj ties averaĝan pezon , ni atingus ion inter 200 kaj 2 mil kilogramoj por ĉiu el ni sur la Tero .
(trg)="14"> Ama eğer bütün bireyleri sayabilsek ve bunların ortalama ağırlığını alsak dünya üzerindeki kişi başına 200 ile 2,000 kilo gibi bir şey ortaya çıkar .

(src)="15.1"> Tio signifas , ke laŭ biomaso insektoj estas pli abundaj ol ni .
(src)="15.2"> Kaj ni ne estas sur planedo de homoj , sed sur planedo de insektoj .
(trg)="15.1"> Bu biyolojik kitle açısından böceklerin bizden daha kalabalık olduğu anlamına geliyor .
(trg)="15.2"> İnsanların gezegeninde yaşamıyoruz böceklerin gezegeninde yaşıyoruz .

(src)="16"> Insektoj ne troviĝas nur en la naturo , ili estas ankaŭ parto de nia ekonomio , kutime senkonscie de ni .
(trg)="16"> Böcekler sadece doğada bulunmuyor aynı zamanda ekonomimizde de yer alıyorlar genellikle bizim bilgimiz dışında .

(src)="17"> Oni faris kalkulon , moderan kalkulon , antaŭ kelkaj jaroj : la usona ekonomio profitas je 57 miliardojn da dolaroj ĉiujare pro insektoj .
(trg)="17"> Bir kaç yıl önce bir tahmine , iyimser bir tahmine göre Amerikan ekonomisi bundan yıllık 57 milyar dolar çıkar sağlıyor .

(src)="18"> Tio estas nombro tre granda , kaj grava kontribuo senpaga al la ekonomio de Usono ,
(trg)="18"> Çok büyük bir rakam , Amerikan ekonomisine ücretsiz bir katkı .

(src)="19"> kaj mi komparis ĝin kun la kosto de la milito en Irako en la sama jaro :
(trg)="19"> Ben de ekonominin aynı yılda Irak 'taki savaş için ne kadar para harcadığına baktım .

(src)="20"> 80 miliardoj da dolaroj .
(trg)="20"> 80 milyar Amerikan doları .

(src)="21"> Nu , ni scias , ke tio ne estis malmultekosta milito .
(trg)="21"> Bunun ucuz bir savaş olmadığını hepimiz biliyoruz .

(src)="22"> Do insektoj , simple senpage , kontribuas al la ekonomio de Usono kun proksimume samranga kvanto simple senpage , sciate de neniu ajn .
(trg)="22"> Yani böcekler , ücretsiz olarak , Amerikan ekonomisine neredeyse aynı büyüklükte bir katkıyı , herkes bilmese de , ücretsiz olarak sağlıyor .

(src)="23"> Kaj ne nur en Usono , sed en iu ajn lando , iu ajn ekonomio .
(trg)="23"> Ve sadece Amerika 'da da değil her ülke ve ekonomide .

(src)="24"> Kion ili faras ?
(trg)="24"> Peki ne yapıyorlar ?

(src)="25"> Ili forigas ekskrementojn , polenumas kampojn .
(trg)="25"> Gübreleri temizliyorlar , ekinlerimizi polenliyorlar .

(src)="26"> Unu triono de la fruktoj , kiujn ni manĝas ni ŝuldas al insektoj kiuj zorgas pri la reproduktado de la plantoj .
(trg)="26"> Yediğimiz yiyeceklerin üçte biri böceklerin ürün geliştirmede yer almasının sonuçları .

(src)="27.1"> Ili ĉasas trudbestojn .
(src)="27.2"> Kaj estas manĝaĵo por predantoj .
(trg)="27.1"> Vebayı ( pest ) kontrol ediyorlar .
(trg)="27.2"> Ve hayvanlar için gıda kaynağı .

(src)="28"> Ili situas ĉe la komenco de la manĝo-ĉeno .
(trg)="28"> Besin zincirinin başlangıcındalar .

(src)="29"> Bestetoj manĝas insektojn .
(trg)="29"> Küçük hayvanlar böceklerle besleniyor .

(src)="30"> Eĉ grandaj bestoj manĝas insektojn .
(trg)="30"> Daha büyük hayvanlar dahi böceklerle besleniyor .

(src)="31"> Sed la bestetoj , kiuj manĝas insektojn estas manĝataj de pli grandaj bestoj , de eĉ pli grandaj bestoj .
(trg)="31"> Ama böcekleri yiyen küçük hayvanlar daha büyük hayvanlar tarafından yeniyorlar daha da büyük hayvanlar tarafından .

(src)="32"> Kaj ĉe la fino de la manĝo-ĉeno , ankaŭ de ni .
(trg)="32"> Ve besin zincirinin sonunda , biz onları yiyoruz .

(src)="33"> Ja multaj homoj manĝas insektojn .
(trg)="33"> Böcek yiyen oldukça fazla insan var .

(src)="34"> Kaj jen vi vidas min en provinca urbeto de Ĉinio , Lijiang -- ĉirkaŭ du milionoj da loĝantoj .
(trg)="34"> Ve burada Çin 'de iki milyona yakın nüfusuyla küçük bir taşra kasabası olan Lijang 'da beni görüyorsunuz .

(src)="35"> Kiam vi manĝas eksterhejme , en fiŝa restoracio , ekz. vi povas elekti kiun fiŝon vi volas manĝi , Tie , vi povas elekti kiujn insektojn .
(trg)="35"> Eğer yemeğe dışarı çıkarsanız , yemek istediğiniz balığı seçebildiğiniz bir balık restoranında olduğu gibi yemek istediğiniz böceği seçebiliyorsunuz .

(src)="36"> Kaj oni pretigas ilin mirinde .
(trg)="36"> Ve seçiminizi şahane bir şekilde hazırlıyorlar .

(src)="37"> Jen mi estas ĝuanta manĝon kun raŭpoj , akridoj , abeloj , delikataĵoj .
(trg)="37"> Burada da beni tırtıl , çekirge ve arı ile tatlandırılmış bir yemeği yerken görüyorsunuz .

(src)="38"> Oni povas manĝi ion novan ĉiutage .
(trg)="38"> Her gün yeni bir şey yiyebilirsiniz .

(src)="39"> Estas pli ol mil specioj da insektoj manĝataj ĉirkaŭ la terglobo .
(trg)="39"> Gezegen üzerinde yenilen 1000 'den fazla böcek türü var .

(src)="40"> Tio estas multe pli ol la kelkaj mamuloj , kiujn ni manĝas : bovinoj , porkoj aŭ ŝafoj .
(trg)="40"> Bu bizim yediğimiz inek , domuz yada koyun gibi birkaç çeşit memeli türünden daha fazla kesinlikle .

(src)="41"> Pli ol 1 000 specioj -- grandega diverseco .
(trg)="41"> 1000 'den fazla çeşit -- muazzam bir çeşitlilik .

(src)="42"> Kaj nun vi eble pensas , okej , en tiu ĉina urbeto tiel oni faras , sed ne tie ĉi .
(trg)="42"> Şimdi şöyle düşünebilirsiniz , tamam , Çin 'deki bu taşra kasabasında bunu yapıyorlar ama biz yapmıyoruz .

(src)="43.1"> Nu , ni jam vidis , ke pluraj el vi jam manĝis insektojn , eĉ se nur okaze .
(src)="43.2"> Sed mi povas aserti , ke ĉiu el vi manĝas insektojn , senescepte .
(trg)="43.1"> Bazılarınızın ara sıra da olsa böcek yediğini zaten biliyoruz .
(trg)="43.2"> Ama size içinizden her birinin , hiçbir istisna olmadan , böcek yediğini söyleyebilirim .

(src)="44"> Vi manĝas minimume 500 gramojn ĉiun jaron .
(trg)="44"> Günde en azından 500 gr böcek tüketiyorsunuz .

(src)="45"> Kion vi manĝas ?
(trg)="45"> Ne yiyorsunuz ?

(src)="46.1"> Tomato-supon , arakidan kremon , ĉokoladon , nudelojn -- ĉiu prilaborita manĝaĵo , konsumita de vi enhavas insektojn , ĉar insektoj estas ĉie ĉirkaŭ ni .
(src)="46.2"> Ili troviĝas en la naturo , sekve ankaŭ en niaj plantejoj .
(trg)="46"> Domates çorbası , fıstık ezmesi , çikolata , erişte -- yediğiniz her hazır yiyecek böcek içeriyor çünkü böcekler her taraftalar ve doğada var oldukları gibi ekinlerimizde de bulunuyorlar .

(src)="47"> Kelkaj insektoj damaĝas fruktojn .
(trg)="47"> Bazı meyveler böceklerden zarar görüyor .

(src)="48"> Kun la tiel difektitaj tomatoj , ekz. oni faras tomato-supon .
(trg)="48"> Bu meyveler eğer domates ise zarar görenler domates çorbası oluyor ,

(src)="49"> La nedifektitajn vendas la legomvendejo .
(trg)="49"> eğer zarar görmemişlerse manava gidiyorlar

(src)="50"> Jen la tomatoj , kiujn ni vidas ,
(trg)="50"> ve işte bu sizin domatese bakışınız .

(src)="51.1"> sed la cetero iras en la supo .
(src)="51.2"> Kaj se ili kongruas kun la postuloj de la manĝaĵo-inspektejo , povas esti ĉiaj aĵoj en ili , senprobleme .
(trg)="51.1"> Ama domates çorbası olan domatesler de var .
(trg)="51.2"> Yiyecek Komitesinin ihtiyaçlarını karşıladıkları sürece , yiyeceklerin içinde her türlü madde bulunabiliyor , hiç sorun olmuyor .

(src)="52"> Fakte kial meti tiujn bulojn en la supon , se estas viando en ĝi ĉiuokaze ?
(trg)="52"> Aslında , bu topları neden çorbanın içine koyuyoruz , içlerinde zaten et yok mu ?

(src)="53"> & lt ; ridoj & gt ; Niaj tutaj prilaboritaj manĝaĵoj enhavas pli da proteino ol ni povus prikonscii .
(trg)="53"> ( Gülüşmeler ) Bütün hazır yiyecekler , aslında farkında olduğumuzdan daha fazla protein içeriyor .

(src)="54"> Do ĉio jam estas proteino-fonto .
(trg)="54"> Yani her şey hâlihazırda bir protein deposu .

(src)="55"> Nu vi povas diri : " Okej , ni do manĝas 500 gramojn nur hazarde " .
(trg)="55"> Tabii şunu söyleyebilirsiniz : " o zaman sadece , tesadüfen , 500 gr böcek yiyoruz . "

(src)="56"> Tamen , ankaŭ intence ni tion faras ,
(trg)="56"> Sahip olduğumuz birçok yiyecekte

(src)="57.1"> kun multaj bonkonataj manĝaĵoj .
(src)="57.2"> Jen nur du ekzemploj en tiu bildo -- rozkoloraj biskvitoj kaj surimio-bastonoj aŭ , se vi preferas , Campari .
(src)="57.3"> Arego da manĝeblaj produktoj ruĝkoloraj estas kolorigitaj per natura kolorigilo .
(trg)="57.1"> bunu farkında olarak yapıyoruz .
(trg)="57.2"> Burada sunumumda sadece iki tane örneğim var - pembe kurabiyeler ve surimi çubuğu yada seviyorsanız Campari .
(trg)="57.3"> Kırmızı renkli gıdalarımızın birçoğu doğal renklendiriciler içeriyor .

(src)="58"> La surimio-bastonoj , el krabo-viando , aŭ ŝajna krabo-viando , estas fakte blanka fiŝaĵo kolorigita per koĉinelaĵo .
(trg)="58"> Yengeç etinden Surimi çubukları ya da öyle olduğu söylenerek satılıyor beyaz balık eti kırmız ile renklendiriliyor .

(src)="59"> Koĉinelaĵo estas produkto de insekto , kiu vivas en kaktoj .
(trg)="59"> Kırmız maddesi atlas çiçeğinde ( kaktüs ) yaşayan bir böcekten elde ediniliyor .

(src)="60"> Ĝi estas produktata grandkvante je 150 ĝis 180 tunoj jare , en la Kanariaj Insuloj , en Peruo , kaj estas granda negoco .
(trg)="60"> Peru 'daki Kanarya adalarında yıllık 150-180 ton kilo civarında büyük miktarlarda üretiliyor ve büyük bir gelir kapısı .

(src)="61"> Unu gramo da koĉinelaĵo kostas ĉirkaŭ 30 eŭroj .
(trg)="61"> Bir gram kırmız yaklaşık olarak 30 Avroya mal ediliyor .

(src)="62"> Unu gramo da oro valoras 30 eŭrojn .
(trg)="62"> Bir gram altın 30 Avro .

(src)="63"> Do ĝi estas tre altvalora varo , uzata por kolorigi niajn manĝaĵojn .
(trg)="63"> Yani yiyeceklerimizi renklendirmek için kullandığımız çok kıymetli bir şey .

(src)="64"> Nun la situacio en la mondo estas ŝanĝiĝonta por vi kaj por mi kaj por ĉiu sur la Tero .
(trg)="64"> Şimdi dünyadaki durum değişmek üzere sizin ve benim için , dünya üzerindeki herkes için .

(src)="65"> La homa loĝantaro kreskas tre rapide kaj kreskas eksponenciale .
(trg)="65"> İnsan nüfusu çok hızlı bir şekilde artıyor ve katlanarak artıyor .

(src)="66"> Se nun estas inter ses kaj sep miliardojn da homoj , tiu nombro kreskos ĝis proks. naŭ miliardoj en 2050 .
(trg)="66"> Şu anda dünyada altı ile yedi milyar arasında olan insan nüfusu 2050 yılına geldiğimizde dokuz milyara yükselecek .

(src)="67.1"> Tio signifas , ke ni havos multe pli da buŝoj por manĝigi .
(src)="67.2"> Kaj tio malkvietigas pli kaj pli da homoj .
(trg)="67.1"> Bu da beslemek için daha fazla kişinin olacağı demek .
(trg)="67.2"> Ve bu gittikçe daha fazla insanı endişelendiren bir şey .

(src)="68"> Okazis konferenco de MAO ( Manĝaĵ- kaj Agrikultur-Organizo ) en Oktobro tute dediĉita al tio .
(trg)="68"> Geçtiğimiz Ekim ayında bu konuya odaklanmış bir Yiyecek ve Ziraat Organizasyonu konferansı vardı .

(src)="69"> Kiel ni manĝigos tiun mondon ?
(trg)="69"> Dünyayı nasıl besleyeceğiz ?

(src)="70"> Kaj la nombroj sur l 'ekrano montras , ke ni havas unu trionon pli da buŝoj por manĝigi , sed ni bezonas kreskigi la agrikulturan produktadon je 70 elcentoj .
(trg)="70"> Buradaki şekillere bakarsanız besleyecek üçte bir daha fazla nüfus olacak ama tarımsal üretimi % 70 oranında artırmamız gerekiyor .

(src)="71"> Kaj tio des pli , ke la mondoloĝantaro kreskas kaj ĝi kreskas ne nur laŭnombre , Ni ankaŭ fariĝas pli bonhavaj , kaj kiu fariĝas bonhava , tiu ekmanĝas pli kaj ankaŭ ekmanĝas pli da viando .
(trg)="71"> Ve bu özellikle dünya nüfusunun gelişme gösterirken sadece sayısal olarak değil aynı zamanda sağlık seviyesi olarak artıyor olmasından ve kişi daha sağlıklı oldukça daha fazla yemek yiyor ve daha fazla et tüketiyor .

(src)="72"> Kaj viando , fakte , estas io , kio kostas multe al nia agrikultura produktado .
(trg)="72"> Et ürünleri işin aslında tarım sektörümüzde çok maliyetli bir ürün .

(src)="73"> Nia dieto konsistas iagrade el bestaj proteinoj , kaj nuntempe ni plejmulte obtenas tion el la brutaro , fiŝoj kaj ĉasaĵoj .
(trg)="73"> Beslenme düzenimiz bazı hayvansal proteinler üzerine kurulu şu anda ve çoğumuz bunu çiftlik hayvanlarından balıktan ve av hayvanlarından sağlıyoruz .

(src)="74"> Kaj ni manĝas multon da tio .
(trg)="74"> Elbette eti fazlaca tüketiyoruz .

(src)="75"> En la evoluinta landaro konsumiĝas averaĝe 80 kilogramoj po kapo ĉiujare , kaj tio atingas 120 en Usono kaj iomete malpli en kelkaj aliaj landoj , sed averaĝe 80 kilogramoj po homo ĉiujare .
(trg)="75"> Gelişmiş ülkelerde yıllık et tüketimi kişi başına ortalama 80 kg , Birleşik Devletlerde bu 120 kg kadar çıkıyor ve bazı ülkelerde daha da az olabiliyor ama ortalama tüketim miktarı yıllık kişi başına 80 kg .

(src)="76"> En la evolulandoj estas multe malpli .
(trg)="76"> Gelişmekte olan ülkelerde bu miktar daha düşük .

(src)="77"> Temas pri 25 kilogramoj .
(trg)="77"> Yıllık kişi başına 25 kg .

(src)="78"> Sed tio ege kreskas .
(trg)="78"> Ama giderek artıyor .

(src)="79"> En Ĉinio dum la lastaj 20 jaroj , tio kreskis de 20 al 50 kaj plu kreskas .
(trg)="79"> Son 20 yılda Çin 'de bu miktar 20 kg 'dan 50 kg yükseldi ve yükselmeye devam ediyor .

(src)="80"> Do se unu triono de la mondoloĝantaro kreskigas sian viando-konsumadon de 25 al 80 kilogramoj , averaĝe , kaj unu triono de la mondo vivas en Ĉinio kaj en Barato , ni havas grandegan postulon por viando .
(trg)="80"> Yani eğer dünya nüfusunun üçte biri et tüketimini ortalama 25 kg 'dan 80 kg çıkartacaksa ve bu üçte birlik dünya nüfusu Çin 'de ve Hindistan 'da yaşıyorsa , muazzam bir et ihtiyacımız olacak demektir .

(src)="81"> Kaj certe ni ne povas diri : ĝi estas nur por ni , ne por ili .
(trg)="81"> Tabii ki de bunun sadece bizim için olduğunu onlar için olmadığını söyleyecek değiliz .

(src)="82"> Ili havas la saman rajton kiel ni .
(trg)="82"> Bizimle aynı paylaşım oranına sahipler .

(src)="83"> Nun , antaŭ ĉio , mi devus specifi ke ni manĝas ja tro da viando en la okcidenta mondo .
(trg)="83"> Başlangıç olarak şunu söylemeliyim ki batı dünyasında bizler çok fazla et tüketiyoruz .

(src)="84.1"> Ni povus vivi per multe , multe malpli -- kaj mi , delonga vegetarano , pri tio certas .
(src)="84.2"> Oni ja povas facile vivi sen iu ajn viando .
(trg)="84.1"> Biliyorum ki bunun çok daha azıyla yetinebiliriz - ben uzun bir süredir vejetaryenim .
(trg)="84.2"> Bunu hiçbir şey olmadan kolayca yapabilirsiniz .

(src)="85"> Vi akiros proteinojn en ia ajn manĝaĵo ĉiuokaze .
(trg)="85"> Protein ihtiyacınızı her türlü yiyecekten sağlayacaksınız .

(src)="86"> Sed ankaŭ , amason da problemoj kaŭzas viando-produktado kaj ni alfrontas ilin pli kaj pli ofte .
(trg)="86"> Ama et tüketimiyle beraber gelen birçok sorun var ve bununla gittikçe daha fazla karşılaşıyoruz .

(src)="87"> La unua rilatas al la homa sano .
(trg)="87"> Karşılaştığımız ilk sorun insan sağlığı .