# ru/26WoG8tT97tg.xml.gz
# tir/26WoG8tT97tg.xml.gz


(src)="1"> В китайском языке есть слово " сян " , которое означает приятный запах .
(src)="2"> Оно может относиться к цветам , пище и другим вещам .
(src)="3"> Но это всегда положительное описание .
(trg)="1"> እዚ ቃል ብቋንቋ ቻይና " Xiang " እንትኮን ትርጉሙ ካኣ ጥዑም ይጨኑ ማለት እዩ ንፊዮሪ ፣ ምግቢ ፣ ንዝኮነ ነገር ክገልጽ ይክእል ኮይኑ ግና ኩል ጊዜ ንነገራት ኣዎንታዊ ገለጻ ጥራይ እዩ ካብ ማንዳሪን ወጻኢ ናብ ካልእ ነገር ንምትርጓም ኣጸጋሚ እዩ ነዚ ቃል ብቋንቋ ፊጂ- ሒንዲ " Talanoa " ብዝብል ኣሎና እቲ ዓርቢ ዓርቢ ለይቲ ምስኮነ ዝስማዓኻ ዓይነት ስምኢት እዩ ፣ ኣብ ሞንጎ የእሩኽቲ ኮይንኻ ሉስሉስ ኣየር እንዳተንፈስኻ ፣ ኮይኑ ግና ንሱ ኣይኮነን ፣ ዝበለጽ ውዕውዕ ዘለዎን ሕውነታዊ ስርሒት እዩ ንእሽቶ ዘረባ ብዛዕባ ዝኮነ ክትሓስቦ ትክእል ነገር ኩሉ ኣብ ልዕሊ ርዕስኻ ንዘሎ ብቋንቋ ግሪክ እዚ ቃል " meraki " ብዝብል ዘለና እንትኮን ትርጉሙ ካኣ ንነፍስኻ ፣ ንሙሉዕ ኣካልኻ ናብ ትገብሮ ዘለኻ ዝኮነ ይኩን ዋላ ናይ ጊዜ መሕለፊ ዋኒንካ ኮነ ስራሕኻ ብፍቕሪ ኢኻ ትገብሮ ኮይኑ ግና ካብቶም ባሕላዊ ነገራት ሓደ እዩ ፣ እዚ ካኣ ምስቲ ዝበለጸ ዝጸበቐ ትርጉም ከቕርብ ኣይካኣልኩን

(src)="13"> " Мераки " - с воодушевлением , с любовью .
(trg)="2"> " meraki " ምስ ድልየት ፣ ምስ ፍቕሪ ፣

# ru/bLgdg2blCwKp.xml.gz
# tir/bLgdg2blCwKp.xml.gz


(src)="1"> sonunda hoşgeldin Neo tahmin ettiğin gibi ben Morpheus seninle tanışmak bir şeref o şeref bana ait
(trg)="2"> Sonunda .
(trg)="3"> Hoşgeldin Neo .
(trg)="4"> Şüphesiz tahmin edersin ki , ben Morpheus .

(src)="2"> lütfen otur .
(trg)="7"> Otur Lütfen .

(src)="3"> şu an Alice gibi tavşan deliğine doğru yuvarlanıyormuş gibi hissettiğini tahmin edebiliyorum öyle de denebilir .
(trg)="8"> Düşünüyorumda şu anki hislerin, tavşan deliğinden düşen Alice gibi olmalı .
(trg)="9"> Öyle de denebilir .

(src)="4"> Bunu gözlerinde görebiliyorum .
(src)="5"> Gördüğü şeyi , uyanmayı umduğu için kabullenen bir adamın bakışlarına sahipsin .
(trg)="10"> Gözlerinde , uyanmayı bekleyen bir adam ve bu yüzden herşeyi kabullenmiş bir görüntün var .

(src)="6"> ne graiptir ki bur gerçeğe çok uzak bi durum değil . kadare inanıyormusun Neo ? hayır peki neden ?
(trg)="11"> Ne gariptir ki bu gerçek .
(trg)="12"> Kadere inanır mısın Neo ?
(trg)="13"> Hayır

(src)="7"> Çünkü hayatımı kontrol edemediğim düşüncesi kulağa hoş gelmiyor . ne demek istediğini anlıyorum neden burda olduğunu açıklıyım çünkü bildiğin birşey var . bildiğini açıklayamıyorsun fakat hissediyorsun .
(trg)="15"> Çünkü , kendi hayatımda kontrol edemediğim bir fikirlerden hoşlanmıyorum .
(trg)="16"> Ne demek istediğini anlıyorum .
(trg)="17"> Sana neden burada olduğunu söyleyeyim , buradasın çünkü birşeyler biliyorsun .

(src)="8"> Bunu hayatının her parçasında hissettin .
(src)="9"> Dünyada ters giden şeyler var .
(trg)="19"> Dünyada doğru gitmeyen şeyler var olduğunu biliyorsun , bunu hisediyorsun , fakat ne olduğunu bilmiyorsun . ama seni bir kıymık gibi batıp seni deli gibi ediyor .

(src)="10"> Ne olduğunu bilmesen de . aklını karıştırıyor ve seni çılgına çeviriyor . beni sana getiren düşünce bu . ne hakkında konuştugumu bılıyormusun ?
(trg)="20"> Öyle bir his seni bana getirdi ki .
(trg)="21"> Neden bahsettiğimin farkında mısın ?

(src)="11"> Matrix .
(trg)="22"> Matrix ?

(src)="12"> Bunun ne anlama geldiğini bilmek ister misin ?
(trg)="23"> Ne olduğunu öğrenmek ister misin ?

(src)="13"> Matrix heryerde etrafımızda hatta bu odanın içinde camdan dışarı baktığında görebilirsin . ya da televizyonu açtığında işe , yada kliseye gittiğinde onu hissedebilirsin .
(trg)="24"> Matrix heryerdedir ; etrafımızda , bu odanın içinde , pencereden dışarıya baktığında görebilirsin . veya televizyonu açtığında , işe gittiğinde , veya kilisede ibadet ederken bile hissebilirsin .

(src)="14"> Vergilerini ödediğinde de öyle .
(src)="15"> Gözlerini kapayan bir perde gibidir .
(src)="16"> Seni , gerçeği görmekten alıkoyar .
(trg)="25"> Vergilerini öderken, Bu perde gibi gözlerine inen gerçeklerden uzaklaştırmak için seni kör eden gerçekler .

(src)="17"> Gerçek ne ?
(trg)="26"> Hangi gerçek ?

(src)="19"> Herkes gibi köleliğin içine doğdun Neo , hapishanenin içine ... . ve zihin hapishanesinde koklayamazsınız , tad alamazsınız , ya da dokunamazsınız .
(trg)="27"> Köle olduğun gerçeği Neo .
(trg)="28"> Herkes gibi tutsaksın ve bir hapishanede doğdun , ne birşeyin kokusunu alabiliyorsun , nede tadını , nede birşeye dokunabiliyorsun , düşüncelerin hapsolmuş .

(src)="20"> Malesef , Matrix 'in ne olduğu hakkında bilgi verilmedi sana .
(trg)="29"> Maalesef kimse sana Matrix 'in ne olduğunu söyleyemez .

(src)="21"> Kendin görmelisin . bu senin son şansın bundan sonra dönüşün yok . mavi hapı alırsan hikaye sona ericek ve yatağında uyanıp ne istersen ona inanacaksın . rmızı hapı aldığında , masal devam edecek ve sana tavşan deliğinin derinliğini göstereceğim unutma sana vaad ettiğim herşey gerçek daha fazlası yok beni takip et
(trg)="30"> Kendi kendine görmen gerek .
(trg)="31"> Bu senin son şansın .
(trg)="32"> Bundan asla geri dönüş yok .

# ru/gA0BFjk7iOLW.xml.gz
# tir/gA0BFjk7iOLW.xml.gz


(src)="1"> Ölülerle konuşmaktan tutun da bal kabaklarına ve şakalara kadar ... . Cadılar Bayram 'ı birçok şeyi içerir .
(trg)="1"> Ölülerden tutun da , balkabağı ve şakalara kadar değinen geniş bir havzası olan cadılar bayramı , birçok şeyin oluşumundan biraraya geliyor .

(src)="2"> Yüzyıllar içerisinde bu bayram kültürel , dini ve ilginç gelenekleride kapsamaya başladı . .......................
(trg)="2"> Yüzyıllar içinde bu bayram kültürel , dini ve ilginç gelenekleri hep bir arada topladı . .

(src)="3"> Bütün bunlar 2000 yıl öncesinde kültürü Avrupa 'ya yayılmış bir toplum olan Kelt' lerle başladı .
(trg)="3"> Her şey , 2 . 000 yıldan daha uzun bir süre önce Kelt adetlerinin Avrupa 'ya yayılmasıyla başladı .

(src)="4"> Ekim 'in 31´i hasat mevsiminin sonu olarak Samhain denilen bir festivalle kutlandığı gündü .
(trg)="4"> 31 Ekim günü yapılan ve Samhain adı verilen festivalde insanlar hasat döneminin bitmesini kutlardı .

(src)="5"> O gece aynı zamanda Kelt yeni yılı olarak belirlenmişti ve yıllar arasındaki bir zaman olarak kabul edilirdi .
(trg)="5"> O gece Keltiklerin yeni yılı olarak anılırdı ve yıllar içinde kendisine önemli bir yer kazandı .

(src)="6"> Ölülerin ruhlarının yeryüzünde dolaştığı büyülü bir zamandı .
(trg)="6"> Ölülerin dirilmeyi başladığı mucizevi bir zamandı .

(src)="7"> Yaşamla ölüm arasındaki perdenin en ince olduğuna inanılan bir zamandı . ......................
(trg)="7"> " Öyle bir zamandı ki ölüm ile yaşam arasındaki perde kalkardı . " .

(src)="8"> Samhain 'de köylüler toplanır ve devasa ateşler yakarak ölüleri ruhlar dünyasına kovarlar ve yaşamdan uzak tutarlardı .
(trg)="8"> Samhain şenliğinde , köylüler toplanıp ölü ruharı kovmak için büyük şenlik ateşleri yakarlardı .

(src)="9"> Ancak Avrupa 'da hakimiyeti güçlenen Katolik kilisesi Samhain gibi ayinlere karşı çıktı .
(trg)="9"> Avrupa 'daki hakimiyetini büyüten Katolik kliseleri Samhain gibi pagan adetlere karşı çıkıyordu .

(src)="10"> 7 . yüzyılda Vatikan Samhain 'i kilisenin onayladığı bir bayram olarak kabul etti .
(src)="11"> Böylece şehitleri onurlandırmak ve ölülere vefa için bu tarih Azizler Yortusu olarak ilan edildi .
(trg)="10"> Yedinci yüzyılda , Vatikan bunu klisenin onay verdiği bir bayram olarak kabul etti . ... ve 1 Kasım günü ölen kişileri anmak adına Azizler Yortusu olarak ilan edildi .

(src)="12"> " Her iki bayram da ölüm sonrası ve ölümden sonraki hayat ile ilgili olmak zorundaydı . "
(trg)="11"> Tüm bu bayramlar öbür dünya ve ölümden sonra ile alakalı olmalı .

(src)="13"> " Bu durum kilisenin daha fazla yandaş toplamak hesabıyla yaptığı bir hareketti . "
(trg)="12"> Bu hareket klisenin halkı kendi safına çekmesi için planlanmıştı ..

(src)="14"> Azizler Yortusu daha sonra Cadılar Bayramıolarak anıldı .
(trg)="13"> Azizler Yortusu daha sonra Cadılar Bayramı adını aldı .

(src)="15"> " Hallow " kutsal veya aziz demektir .
(src)="16"> Bu nedenle , kabaca çevirisi - azizlerin ayinidir .
(trg)="14"> Cadılar Bayramı 'nda adı geçen " Hallow " kutsal , mübarek gibi anlamlara geliyordu . Yani kaba çevirisi " Azizlerin klise ayini . " demekti .

(src)="17"> 31 Ekim 'den önceki gece daha sonra Cadılar Bayramı 'na dönüşen Tüm Azizlerin Günü arefesiydi .
(trg)="15"> 31 Ekim gecesi All Hallow 's Eve adıyla anılsa da , zamanla yerini Halloween 'e bıraktı .

(src)="18"> Bu bayram Amerika 'ya 1840 lardaki Patates Kıtlığı süresince göç eden İrlandalılarla birlikte geldi .
(trg)="16"> Bu bayram , 1840´lı yıllardaki kıtlıktan ötürü göç eden İrlandalılar sayesinde Amerika 'ya yayıldı .

(src)="19"> Göçmenler kendileriyle birlikte ... ... " Sudaki Elmayı Yakalama " ... .. ve komşularının çıkış kapılarını sökmek gibi birçok bayram geleneklerini de getirdiler .
(trg)="17"> Biblolar ve komşuların kapılarını söküp almak gibi ... şakaları barındıran birçok adetlerini ... buraya da taşımışlardı .

(src)="20"> Küçük afacanlar tanınmamak için maskeler takarlardı .
(trg)="18"> Küçük afacanlar tanınmamak için maske takarlardı .

(src)="21"> Ancak yıllar içerisinde , bu zararsız şakalar tamamen barbarlığa dönüştü .
(trg)="19"> Ancak yıllar geçtikçe kimseye bir zararı olmayan şakalar insanlara zarar vermeye başladı .

(src)="22"> 1930 lara gelindiğinde , bayram serserilik ve barbarlık tarzı olaylarla tehlikeli bir hal aldı
(trg)="20"> 1930´larda bu bayram tehlikeli olmaya başlamıştı .
(trg)="21"> Nasıl desem ... serseriler etrafı yakıp yıkıyordu . "

(src)="23"> " Şaka veya Şeker sözü aslında haraca benzer bir davranış haline geldi .
(trg)="22"> " Şeker mi şaka mı oyunu özünde şantaja dayanıyordu . "

(src)="24"> " Bize şeker ver yoksa evini yıkar dökeriz . "
(trg)="23"> " Ya şeker verirsin ya da evini yıkıp dökeriz . "

(src)="25"> Dükkan sahipleri ve komşular bu tehditleri önlemek için ikramlar ve rüşvetler vermeye başladı ... . böylece çocuklar sorun çıkartmak yerine ikramlar için kapı kapı dolaşmaya teşvik edildi . dolaşıp 30´lu yılların sonunda , " Şaka mı Şeker mi " sözü Cadılar Bayramı selamlaşması haline geldi .
(trg)="24"> Dükkan sahipleri ve etraftaki kimseler , çocukları yaramazlık yapmadan uzaklaştırmak için onlara ... ... ikram veya hediye veriyorlardı ve başka kimselere gitmelerini sağlayıp sorun çıkmasını önlüyorlardı .
(trg)="25"> 1930´un sonlarında , " Şeker mi Şaka mı " cümlesi Cadılar Bayramı ile özdeşleşti .

# ru/jVCo0qStIOLg.xml.gz
# tir/jVCo0qStIOLg.xml.gz


(src)="1"> Hic büyük gizemli bir hayatı merak ettinizmi ?
(trg)="1"> Hayatın büyük gizemleri hakkında merakınız oldu mu hiç ?

(src)="2"> Evrenin nasıl başladığı gibi .
(trg)="2"> Evrenin nasıl oluştuğu gibi mesela .

(src)="3"> Piramitleri kim inşaa etti ? coca colanın gizli formülü .
(trg)="3"> Piramidleri kim inşa etti
(trg)="4"> Coca- Cola 'nın gizli formülü

(src)="4"> bazı bilimadamları bu gizemlerin evrensel bir baglantısı olduguna inaniyor . kimse bilmiyor ama biz coca colanın zamanın başlangıcından beri var olduğunu biliyoruz .
(trg)="5"> Bazı bilim adamları bu gizemlerin evrensel bir bağlantısı olduğuna inanıyor .
(trg)="6"> Kimse net olarak bilmiyor fakat biz Coca- Cola 'nın zamanın başlangıcından beri varolduğunu biliyoruz .

(src)="5"> İste gerçek hikaye .
(trg)="8"> İşte gerçek bir hikaye

(src)="6"> Coca cola 100 yıl aşkın süre önce Atlanta şehrinde bulundu .
(src)="7"> 1886 öncesinde John Pemberton adında eczacı yeni formülü üstünde çalışıyordu .
(trg)="9"> Coca- Cola önce 100 yıl önce Atlanta kentinde icat edildi . . 1886 yılında , eczacı John S .

(src)="8"> O bazı gizli malzemeleri aldı ve kaynatarak şuruba karıştırdı .
(trg)="11"> Bazı gizli maddeleri alıp şurup haline getirdi

(src)="9"> Güzel bir tadı olduğunu düşündü böylece Jacob 'snu eczanesine gidip . karbonatlı suyla karıştırdığı şurubu 5 centlik bardaklara koyup sattı . ve işte hikayenin geri kalan kısmı .
(trg)="12"> Ona göre iyi bir deneydi . mmmmmmmmm
(trg)="13"> Malzemeleri Jacob 'un eczanesinden aldı
(trg)="14"> Karbonatlı suyu şurup ile karıştırıp şişesi 5 sentten satmak için hazırladı .

(src)="10"> Böylece tüm zamanların en serinletici içeçeklerinden biri icat edildi .
(trg)="16"> Böylece tüm zamanların en büyük içeceği icat edilmişti .

(src)="11"> Dr Pemberton 't muhasebecisi Frank Robinson . ve bu yeni içeçeğe Coca Cola adını vermek onun fikriydi .
(trg)="17"> Dr Pemberton 'un muhasebecisi Frank Robinson seçildi
(trg)="18"> Ve bu içeceğin isminin Cola- Cola olması onun fikriydi .

(src)="12"> Gerçek şu ki kendi el yazısıyla şimdi ünlü markasını yarattı . rağbet gören bu yeni içeçek Atlanta çevresinde yayıldı .
(trg)="19"> Aslında o ünlü markayı kendi el yazısıyla yarattı .
(trg)="20"> Rağbet gören bu içecek Atlanta çevresinde yayıldı . satışlar artmaya başladı .

(src)="14"> İk yıllarda Co- Cola günde ortalama 9 şişe sattı .
(trg)="21"> İlk yılında günde ortalama 9 bardak Coca- Cola satılıyordu .

(src)="16"> Pemberton bu buluşun inanılmaz geleceğini hayal etmemişti 1888 yılında Asa Candler adlı iş adamına gizli formülü sattı .
(trg)="22"> Dr .

(src)="17"> Daha sonra Coca Cola yı üretmek ve dağıtmak için bir şirket kurdu .
(trg)="24"> 1888´de bu gizli formülü , sonralarda , üretmek ve dağıtmak adına şirket kuracak olan Asa Candler 'a sattı .

(src)="18"> Bay Candler bir pazarlama dahisiydi . ve o ürünü tanıtmak için sayısız yollar ile ortaya çıktı .
(trg)="25"> Mr .
(trg)="26"> Candler pazarlama dahisiydi .
(trg)="27"> Ve ürünü tanıtmak için sayısız pazarlama araçları buldu .