# id/0p0B0ceB1VdU.xml.gz
# pi/0p0B0ceB1VdU.xml.gz


(src)="1"> [ Musik ]
(trg)="1">

(src)="37"> [ Nimoy ]
(trg)="2"> [ Nimoy ]

(src)="38"> Pompeii adalah pusat perdagangan yang berkembang dengan populasi sebanyak 20 . 000 orang .
(trg)="3"> Pompeii , 20, 000 nüfusu ile gelişen bir ticari merkezdi .

(src)="39"> Jalan- jalan ini menuju pusat keramaian kota tempat dimana berkumpulnya para petani dan pedagang dari jauh , berdagang barang dan cenderamata .
(trg)="4"> Sonrasında , şehir merkezine çıkan bu caddeler Ticari üretim ve mal alım satımı için uzaktan gelen çiftçiler ve tüccarlarla doluydu .

(src)="40"> Penduduk lokal banyak yang kaya , menikmati kemakmuran dan ketenangan hidup .
(trg)="5"> Yerel halkın birçoğu , oldukça zengin ve sakin bir yaşam tarzının tadını çıkartan insanlardı .

(src)="41"> Gunung Vesuvius selalu menjulang sebagai latar belakangnya .
(trg)="6"> Vesuvius Dağı , arka planda her zaman belirli belirsiz görünmüştür .

(src)="42"> Tapi sepengetahuan umum , ia tak lain hanyalah sebuah gunung , tempat yang baik bertanam tanaman merambat .
(trg)="7"> Fakat insanlar bağlarında asmaları yetiştirmek için ilgilendikleri başka bir dağ vardı .

(src)="43"> [ Haraldur Sigurdsson - Professor of Oceanography , University of Rhode Island ]
(trg)="8"> [ Haraldur Sigurdsson ]

(src)="44"> Bangsa Romawi yang tinggal disana tidak menyadari fakta bahwa gunung tersebut sebenarnya adalah gunung berapi .
(trg)="9"> Bölgede yaşayan Romalılar , dağın bir volkan olduğu gerçeğinden bihaberdiler .

(src)="45"> Contohnya , orang Romawi yang sangat tersohor ini , Plinius Tua , seorang sejarahwan besar dan seorang penulis .
(trg)="10"> Örneğin ; Bu Romalıların en ünlüsü , müthiş bir tarihçi ve bir yazar olan Pliny Elder 'dı .

(src)="46"> Dia menggambarkan banyak gunung berapi di Italia , tapi dia tidak pernah menyebutkan Vesuvius sebagai salah satunya .
(trg)="11"> Ve İtalya 'daki birçok volkanı tasvir etmiş fakat Vesuvius 'un bir volkan olduğundan bahsetmemiştir .

(src)="48"> Tanggal 24 Agustus tahun 79 , adalah sebuah hari biasa di musim panas , dengan aktifitas dan kesibukan harian penduduk Pompeii .
(trg)="12"> [ Nimoy ]
(trg)="13"> 79 yılında Ağustos 'un 24" ü, günlük işleriyle ilgilenen
(trg)="14"> Pompeii halkı için sıradan bir yaz günüydü .

(src)="49"> Suara gemuruh kecil di awal pagi yang datangnya dari Vesuvius sama sekali tak dihiraukan .
(trg)="15"> Sabahın erken saatlerinde Vesuvius 'dan gelen hafif gürleme sesleri , neredeyse hiç farkedilmemişti .

(src)="50"> [ Ann Koloski- Ostrow - Assistant Professor of Classical Studies , Brandeis University ]
(src)="51"> Orang- orang tetap melakukan semuanya dengan normal .
(trg)="16"> ( Ann Koloski- Ostrow ) İnsanlar , her şey normalmiş gibi davranmaya devam ettiler .

(src)="52"> Para wanita di dalam rumah menyiapkan anak- anak untuk tidur siang , budak- budak sibuk didapur , menyiapkan segala sesuatu untuk jam malam di rumah .
(trg)="17"> Muhtemelen evdeki kadınlar , çocuklarını öğle uykularına yatırıyolar ,
(trg)="18"> Köleler ise , akşam saatlerinde evde hazır olması gereken her şeyi hazırlamak için mutfakta koşturuyorlardı .

(src)="53"> Para pria berencana untuk menghabiskan sore mereka di pemandian umum , namun gemuruh tak kunjung berhenti .
(src)="54"> [ Musik ]
(trg)="19"> Erkekler , öğlenden sonralarını hamamlarda geçirmeyi düşünüyorlar ; fakat gürüldemeler durmak bilmiyordu . .

(src)="55"> [ Nimoy ]
(trg)="20"> [ Nimoy ]

(src)="56"> Tiba- tiba , sekitar jam 12 siang , ledakan mematikan mengguncang seluruh kota .
(trg)="21"> 12 civarı , aniden kulakları sağır eden bir patlama tüm şehri yerinden oynattı .

(src)="57"> Orang saling berpandangan , ketakutan , saat Vesuvius meletus .
(trg)="22"> Vesuvius püskürtmesini , insanlar korkuyla izledi .

(src)="58"> Teror abu hitam vulkanis dan magma merah panas dimuntahkan bermil- mil tingginya ke angkasa .
(trg)="23"> Siyah volkanik kül sütunları ve kırmızı- sıcak magma gökyüzüne doğru yükseldi .

(src)="59"> Kemudian , semburan abu yang menyesakkan jatuh keatas kota , diikuti kegelapan yang sangat pekat .
(src)="60"> [ Musik ]
(trg)="24"> Sonrasında ise , karanlığın takip ettiği boğucu bir kül seli, şehri kapladı . .

(src)="61"> Pada saat bersamaan , bebatuan menyapa turun dari surga .
(trg)="25"> Aynı zamanda , gökyüzünden taşlar da yağdı .

(src)="62"> Bertahap , Pompeii terkubur di dalam bebatuan abu putih padat .
(trg)="26"> Gitgide , Pompeii katılaşmış külden gelen beyaz kütlelere gömüldü .

(src)="66"> Mereka belum pernah menyaksikan letusan sebelumnya , menurut saya mereka tidak sadar - tidak benar- benar tahu - apa yang tengah mereka hadapi .
(trg)="28"> Franklin) Daha önce hiçbir volkan patlaması görmemişlerdi , bu yüzden de karşı karşıya kaldıkları bu şey hakkında gerçek bir fikre - sahip olduklarını zannetmiyorum .

(src)="67"> Mereka pasti sangat ketakutan , ditambah lagi dengan letusan hingga gempa bumi .
(trg)="29"> İnsanlar patlamaya depreminde eklenmesiyle , gerçekten korkmuş olmalılardı .

(src)="68"> Saya menduga , perlu banyak waktu bagi mereka untuk menyadarinya bahwa mereka akan terkubur oleh bebatuan ini .
(trg)="30"> Bu insanlardan birçoğu bu lav kütlerinin , onlara mezarı olacağını anlamaların çok zaman aldığını düşüyorum .

(src)="69"> [ Nimoy ]
(trg)="31"> [ Nimoy ]

(src)="70"> Dua orang yang namanya kita kenal dari masa mereka menjadi saksi kiamat itu :
(trg)="32"> O felakete şahit olan 2 isim elimize ulaştı .

(src)="71"> Plinius Tua , seorang laksamana Angkatan Laut Romawi , mati , dalam usahanya menyelamatkan para korban .
(trg)="33"> Roma Donanmasında bir amiral olan yaşlı Pliny , kurbanları kurtarmaya çalışırken öldü .

(src)="72"> Keponakannya , Plinius Muda , menulis satu- satunya laporan saksi mata yang selamat dari bencana .
(trg)="34"> Yeğeni genç Pliny ise , bu felaketinden sağ kurtulan tek görgü tanığı olarak raporunu yazmıştır .

(src)="73"> * " Di gunung Vesuvius , kebakaran luas dan api yang menyala- nyala melompat dibeberapa tempat , *
(trg)="35"> " Vesuvius Dağında , geniş ateş kütleleri ve sıçrayan alevler birçok yerde yanıyor ,

(src)="74"> * cahayanya terang menyilaukan , didukung kepekatan malam . *
(trg)="36"> Parlak alevlerin ışığı , gecenin karanlığını daha da aydınlatıyor . "

(src)="75"> * Bangunan berguncang dengan goncangan yang keras dan kelihatan terayun kesana kemari , *
(src)="76"> * seperti tersobek dari pondasinya . *
(trg)="37"> " Binalar , şiddetli sarsıntılarla sallanıyor ve temellerinden sökülüyormuşcasına oradan oraya savruluyorlardı . "

(src)="77"> * Diluar , disisi yang lain , ada bahaya kejatuhan bebatuan apung .
(trg)="38"> " Diğer yandan , dışarıda ponza taşlarının düşme tehlikesi de vardı .

(src)="78"> Ini adalah sebuah pilihan ketakutan " *
(trg)="39"> Herkes farklı korkular yaşıyordu " .

(src)="79"> [ Koloski- Ostrow ]
(src)="80"> Beberapa orang meringkuk disudut- sudut ruangan , mengumpulkan barang- barang milik mereka , dan berpikir :
(src)="81"> " Kita akan menunggunya berhenti , ini akan berhenti . " Tapi ia tak pernah berhenti .
(trg)="42"> " Burada bekleyelim , duracaktır . " Ama durmadı .