# ceb/BGsrPOmEBWqZ.xml.gz
# lv/BGsrPOmEBWqZ.xml.gz


(src)="1"> Kavurucu bir yaz günü , ben sadece 16 yaşındayken ...
(trg)="1"> Kavurucu bir yaz günü , sadece 16 yaşındayken ...

(src)="2"> ... insanların herşeyi boşverip , nehirlerde yüzerken ...
(src)="3"> Hiç uzağa gitme planın olmasa da ... ... Tek düşündüğün şeyin ilk arabanı almak olduğu zamanlarda ... ...
(src)="4"> Ben bir kaç kuruş kazanmak için soya lattesi satıyordum .
(trg)="2"> ... herkes her şeyi boşverip ve derelerde yüzüyorken ... ... bütün düşündüğün ilk arabanı almakken ... ... çok uzağa gideceğini planlayamasan bile ... ... ben hiçbir değeri olmayan para için kahve yapıyordum ... ... ve bir gün şansımın döneceğini hissediyorken ... . ... dükkana yaşlı bir adam geldi ve büyük boy kahve istedi . .

(src)="6"> Sakince bekledi , gülümsedi ve ödedi .
(trg)="3"> Sessizce bekledi , gülümsedi ve parasını ödedi .

(src)="7"> Hatta bahşiş bile bıraktı .
(trg)="4"> Hatta bahşiş bıraktı .

(src)="8"> Neden dikkatimi çekti bilmiyorum ... ... ama kapıya doğru yanaştı ve bir kaç şeker paketini cebine attı .
(trg)="5"> Neden dikkatimi çekti bilmiyorum ... ... ama adam kapıya yaklaşınca birkaç şeker paketini cebine indirdi .

(src)="9"> Ardından biraz daha aldı .
(trg)="6"> Sonra biraz daha aldı .

(src)="10"> Üzerinde çok fazla düşünmedim ama ertesi gün geldiğinde , . sipariş verdi , bekledi , bahşiş bıraktı ve yine aynısını yaptı .
(trg)="7"> O zaman çok fazla üzerinde durmadım ama ertesi gün geldiğinde ... . ... adam sipariş verdi . Bekledi . Bahşiş bıraktı ve gene aynı şeyi yaptı .

(src)="11"> Üçüncü gün , içeri girdi . ...
(src)="12"> Boşuna olsa da sordum ,
(src)="13"> Kahvenize biraz şeker alır mısınız beyfendi ?
(trg)="8"> Üçüncü gün de geldi . . öylesine sormuştum : ... ... " Kahvenize biraz şeker alır mıydınız ? "

(src)="14"> Sade alayım , dedi .
(trg)="9"> " Sade istiyorum . " dedi .

(src)="15"> Gülümsedi , bahşiş bıraktı ve göz kırptı .
(trg)="10"> Güldü , bahşiş bıraktı ve göz kırptı .

(src)="16"> Gitmesini izledim .
(src)="17"> Üç şeker paketini avuçladı ve pantolonuna( cebine ) koydu .
(trg)="11"> Sonra arkasından bakarken ... ... üç paket şekeri aldı ve cebine koydu .

(src)="18"> Bu adamın , şeker paketlerini neden yürüttüğünü düşünmeden edemiyordum .
(trg)="12"> Bu adamın neden şekerleri aldığını aklım almıyordu .

(src)="19"> Belki de , sadece onları pantolonunda ya da ceketinde tutmaktan hoşlanıyordu .
(trg)="13"> Belki de şekerleri pantolonunda ve ceketinde saklamayı seviyordu .

(src)="20"> Ya da kek mi pişirmek istemişti ?
(trg)="14"> Ya da acaba kek mi yapmak istiyordu ?

(src)="21"> Ya da sadece Creme Brulee yapacaktı .
(trg)="15"> ya da sufle ...

(src)="22"> Ya da diş çürüklerini test etmek için ... ... farelerin üzerinde kullanıyordu .
(trg)="16"> ... ya da sadece fareler üzerinden ... çürükleri test etmek için .

(src)="23"> Bu adam hakkında ... ... sabrım tükenene kadar düşündüm ve düşündüm .
(trg)="17"> Bu adam hakkında çok düşündüm .
(trg)="18"> Sabrım tükenene dek .

(src)="24"> Sonunda , bu şeker hırsızıyla yüz yüze gelmeye karar verdim .
(trg)="19"> Sonunda bu şeker hırsızıyla yüzleşmeye karar verdim .

(src)="25"> Ertesi gün , dükkana geldiğinde ... . ... gözleri biraz kırmızıydı .
(trg)="20"> Ertesi gün adam geldiğinde ... . ... gözleri biraz kızarıktı .

(src)="26"> Konuşmasını beklemeden , doğruca sordum ; ... Sade kahve değil mi ?
(trg)="21"> Konuşması için fırsat vermeden doğrudan ben söyledim : ... ... " Sade kahve , değil mi ?

(src)="27"> Sütsüz , kremasız .
(trg)="22"> Sütsüz ve kremasız . "

(src)="28"> Başını salladı , gözleri oldukça şişmişti .
(trg)="23"> Başını salladı . Gözleri hala şişti .

(src)="29"> O zaman , çaldığınız bütün o şekerlerle ne yaptığınızı sorabilir miyim ?
(trg)="24"> Şekerleri neden çaldığınızı sorabilir miyim ?

(src)="30"> 50 yıllık karım çok hasta ve yemek yiyemiyor ... ... ama her gün benden tatlı bir şeyler istiyor .
(trg)="25"> " Elli yaşındaki eşim çok hasta ve yemek yiyemiyor ... ... ama her gün tatlı bir şeyler getirmemi istiyor . "

(src)="31"> Gözlerim mahcup gözyaşlarıyla doldu .
(trg)="26"> Suçluluk duygusuyla gözlerim doldu .

(src)="32"> Utancımdan zar zor yutkundum .
(trg)="27"> Utançtan zor yutkundum .

(src)="33"> Titrek sesim , sadece adama adını sorabileceğim kadar çıktı .
(trg)="28"> Titreyen sesimle sadece ismini sorabildim .

(src)="34"> ' Grimes´ dedi .
(trg)="29"> " Grimes . " dedi .

(src)="35"> Yorgun gözlerini kırptı ve bahşiş bıraktı .
(trg)="30"> Yorgun gözünü kırptı ve bahşiş bıraktı .

(src)="36"> Cebinde bir sürü şeker paketiyle dükkandan ayrıldı .
(trg)="31"> Birkaç şekeri de alarak dükkandan ayrıldı .

(src)="37"> Ertesi gün , sade kahvesini almaya gelmediğinde ... . ... onun iyi olduğunu düşündüm , ama göz kırpmasını özlemiştim .
(trg)="32"> Ertesi gün koyu kahvesini istemeye gelmedi ... . ... iyi olduğunu düşünüyordum ama onun göz kırpmasını özlemiştim .

(src)="38"> Ertesi gün ... . ... ve sonraki gün de ... . gelmediğinde , göğsümde bir boşluk hissi oluştu .
(trg)="33"> Ertesi gün de gelmedi . . ... ve sonraki günlerde de ... .
(trg)="34"> Kalbimin derinliklerinde bir boşluk hissediyordum .

(src)="39"> Onu , Times da görmeden önce 14 gün geçmişti . .
(trg)="35"> The Times gazetesinde görünceye kadar on dört gün geçmişti . .

(src)="40"> Ölüm ilanında ,
(trg)="36"> Ölüm ilanlarında yazıyordu .

(src)="41"> Robert Grimes yazıyordu .
(trg)="37"> Robert Grimes 'in adı vardı .

(src)="42"> 50 yıllık marangoz ... üç çocuğun sevecen babası ... ... sevgili karısı Marie den iki hafta sonra vefat etmişti .
(trg)="38"> 50 yaşında marangoz ... ... üç çocuk babası ... ... sevgili eşi Marie 'den sadece iki hafta sonra vefat etti .

(src)="43"> .
(trg)="39"> .

(src)="44"> Farkındayım , böyle bir günde bu tip bir hikayeyi anlatmak biraz garip ... ... ama bulamadığım sözlerin yerini doldurur diye düşündüm ...
(trg)="40"> ... bugün böyle bir hikaye anlatmanın garip bir şey olduğunu biliyorum ... ... ama sanırım bu söyleyecek söz bulamamamın göstergesi .

# ceb/bEttLxcwbmx6.xml.gz
# lv/bEttLxcwbmx6.xml.gz


(src)="1"> Kuntahay nga nagtindog ka sa usa ka dalan sa Amerika og niduol ang usa ka Japanese og nangutana ,
(trg)="1"> Tā , iedomājieties , ka stāvat kaut kur Amerikā uz ielas , un pie jums pienāk japānis un jautā :

(src)="2"> " Excuse me , unsay ngalan aning block ? "
(trg)="2"> " Atvainojiet , kā sauc šo kvartālu ? "

(src)="3"> Og nitubag ka , " Ay , pasayloa ko .
(trg)="3"> Jūs atbildat , " Atvainojiet .

(src)="4"> Mao kini ang Oak Street , og kana ang Elm Street .
(trg)="4"> Nu , šī ir Oukstrīta , tā ir Elmstrīta .

(src)="5"> Kani ang 26th , og kana ang 27th . "
(trg)="5"> Tā ir 26 . māja , tā — 27 . "

(src)="6"> Ingon na pod siya , " Ah okay .
(src)="7"> Kanang block , unsay ngalan ana ? "
(trg)="6"> " Labi , " viņš atbild , " bet kā sauc to kvartālu ? "

(src)="8"> Motubag pod ka , " Ay , walay ngalan ang mga blocks . "
(trg)="7"> Jūs atbildat :

(src)="9"> Naay ngalan ang mga dalan ; kanang blocks kay mga lote ra na sila nga naa sa tunga sa mga dalan . "
(trg)="8"> " Nu , kvartāliem nav nosaukumu . nosaukumi ir ielām ; kvartāli ir tikai vietas bez nosaukumiem starp ielām . "

(src)="10"> Nihawa dayon siya , morag wala nalipay og nalibug hinuon .
(trg)="9"> Viņš aiziet , nedaudz apjucis un vīlies .

(src)="11"> Karon , kuntahay nga nagtindog ka sa usa ka dalan didto sa Japan , niduol ka sa usa ka tawo og nangutana ,
(trg)="10"> Tagad iedomājies , ka stāvat uz ielas kaut kur Japānā , jūs pagriežaties pret blakus cilvēku un jautājat :

(src)="12"> " Excuse me , unsay ngalan aning dalana ? "
(trg)="11"> " Atvainojiet , kā sauc šo ielu ? "

(src)="13"> Muingon siya , " Ah , kana kay block 17 og kana kay block 16 . "
(trg)="12"> Viņi atbild :
(trg)="13"> " Nu , tas ir 17 . kvartāls , šis — 16 . kvartāls . "

(src)="14"> Moingon pod ka , " Okay , apan unsay ngalan anang dalana ? "
(trg)="14"> Un jūs atbildat :
(trg)="15"> " Labi , un kā sauc šo ielu ? "

(src)="15"> Motobag pod siya , " Ah , walay ngalan ang mga dalan .
(trg)="16"> Un viņi atbild , " Nu , ielām nav nosaukumu .

(src)="16"> Naay ngalan ang mga blocks .
(trg)="17"> Nosaukumi ir kvartāliem .

(src)="17"> Tan- awa ning Google Maps .
(trg)="18"> Paskatieties Google Maps .

(src)="18"> Kana ang block 14 , 15 , 16 , 17 , 18 , 19 .
(trg)="19"> Lūk , 14 . , 15 . , 16 . , 17 . , 18 . , 19 . kvartāls .

(src)="19"> Kaning tanan nga blocks naay ngalan .
(trg)="20"> Visiem kvartāliem ir nosaukumi .

(src)="20"> Kanang mga dalan kay mga bakanteng agi- anan sa tunga sa mga blocks .
(trg)="21"> Ielas ir tikai vietas bez nosaukumiem starp kvartāliem .

(src)="21"> Og mangutana na pod ka , " Okay , unsaon man nimo pagkahibalo sa address sa balay ? "
(trg)="22"> Un tad jūs jautājat :
(trg)="23"> " Labi , bet kā tad jūs zināt savu mājas adresi ? "

(src)="22"> Moingon siya , " Ah , dali ra , kani ang District Eight .
(trg)="24"> " Vienkārši , " viņš atbild , " šis ir astotais kvartāls .

(src)="23"> Kana ang block 17 , pinakaunang balay . "
(trg)="25"> Es dzīvoju 17 . kvartālā , mājā numur viens . "

(src)="24"> Moingon ka , " Okay .
(trg)="26"> Jūs sakāt , " Labi .

(src)="25"> Nituyok- tuyok ko sa palibot diri , morag dili man sunod- sunod ang mga numbers sa balay . "
(trg)="27"> Bet , staigājot pa apkaimi , es ievēroju , ka māju numuri nav secīgi . "

(src)="26"> Ingon pod siya , " Sunod- sunod oy .
(trg)="28"> Viņš atbild , " Protams , ka ir .

(src)="27"> Ginaapod- apod ang number sa kung kinsay naunang magtukod .
(trg)="29"> Tās ir numurētas pēc to uzcelšanas secības .

(src)="28"> Ang pinakaunang balay nga gitukod sa block kay ang number one .
(trg)="30"> Pirmā kvartālā uzceltā māja ir māja numur viens .

(src)="29"> Ang ikaduha nga balay nga gitukod kay ang number two .
(trg)="31"> Otrā uzceltā māja ir māja numur divi .

(src)="30"> Ang ikatulo kay number three .
(trg)="32"> Trešā ir māja numur trīs .

(src)="31"> Dali ra god .
(trg)="33"> Viegli .

(src)="32"> Obvious baya . "
(trg)="34"> Loģiski . "

(src)="33"> Busa , usahay didto pa nato mahibal- an sa pikas bahin sa kalibutan aron masayod ta sa mga butang nga abi natog wala ra , og maingon nga ang baligtad ana nila kay tinuod pod .
(trg)="35"> Tāpēc man patīk , ka dažreiz mums ir jādodas uz otru pasaules malu ,
(trg)="36"> lai atskārstu pieņēmumus , par kuriem mēs agrāk nezinājām un saprastu , ka arī pretstats var būt pareizs .

(src)="34"> Naay mga doktor sa China nga mituo nga ang ilang trabaho kay himuon ka nilang baskog pirminti .
(trg)="37"> Tā , piemēram , Ķīnā ārsti uzskata , ka viņu darbs ir rūpēties , lai tu būtu vesels .

(src)="35"> Busa , magbayad ka sa ila sa mga bulan nga limsog imong pamati , apan kung naa kay sakit dili ka magabayad kay wala nila nahimo ang ilang trabaho .
(trg)="38"> Tāpēc katru mēnesi , kuru esat vesels , jūs viņiem maksājat , un , kad esat slims , jums viņiem nav jāmaksā , jo viņi nav kārtīgi darījuši savu darbu .

(src)="36"> Modato sila kon himsog ka , dili kon naay kay sakit .
(trg)="39"> Viņi kļūst bagāti , jums esot veselam , nevis slimam .

(src)="37"> ( Gipalakpakan )
(trg)="40"> ( Aplausi )

(src)="38"> Sa kadaghanan nga music ang " usa " kay ang downbeat , ang maoy sugod sa musical phrase .
(trg)="41"> Lielākajā daļā mūzikas , mēs uzskatam " viens " kā pirmo sitienu , muzikālās frāzes sākumu .
(trg)="42"> Viens , divi , trīs , četri .

(src)="40"> Pero sa West African music ang " usa " maoy tumoy sa phrase , nga morag period sa tumoy sa sentence .
(trg)="43"> Bet Rietumāfrikas mūzikā " viens " uzskata par frāzes beigām , kā atstarpi pirms teikuma beigām .

(src)="41"> Busa , madungog nimo dili lang kay phrasing , apil pod ang pag- ihap nila sa music .
(trg)="44"> To var dzirdēt ne tikai frāzējumā , bet arī tajā kā viņi skaita ritmu .

(src)="42"> Duha , tulo , upat , isa .
(trg)="45"> Divi , trīs , četri , viens .

(src)="43"> Og kaning mapa kay sigo ra pod .
(trg)="46"> Arī šī karte ir precīza .

(src)="44"> ( Ningkatawa tanan )
(trg)="47"> ( Smiekli )

(src)="45"> Naay ginaingon nga sa India kung unsa man ang tinuod , ang baligtad kay tinuod pod .
(trg)="48"> Ir sakāmvārds , ka vienalga kādu patiesu lietu jūs pateiktu par Indiju , arī pretstats ir patiesība .

(src)="46"> Busa , dili unta nato kalimtan , sa TED o sa bisag asa pa , nga tanang kuyaw nga butang na atong makita o madungog , basin tinuod pod ang iyang baligtad .
(trg)="49"> Tāpēc , neaizmirsīsim , vienalga — TED vai visur citur , kur var dzirdēt ģeniālas idejas , arī pretējais var būt patiesība .

(src)="47"> Daghang salamat sa inyo nga tanan .
(trg)="50"> Domo arigato gozaimašita !

# ceb/h60BL6bU49WF.xml.gz
# lv/h60BL6bU49WF.xml.gz