Haluatko soittaa isällesi?
- Babanı aramak istiyor musun? - Evet, iyi olduğumu söyleyeyim.


Varo miestäsi.
Lizzy, kocana dikkat et.

En voi pakottaa sinua uskomaan totuuteen.
Seni sadece doğruya götürebilirim, ona inanmanı sağlayamam.

Hän on Jolene Parker.
Kendine Jolene Parker diyor.

- Elizabeth Keen on kohteesi.
Elizabeth Keen senin eşin değil, hedefin.

Olet uhannut kertoa totuuden miehestäni.
Tanıştığımız günden beri beni kocam Tom hakkında uyarmaya çalışıyordun. Şimdi dinlemeye hazırım.

Nyt merkitsee vain välitön uhka. Miehesi. Selvitämme kuka hän on ja kenelle työskentelee.
Şu anda, önemli olan tek şey büyük tehlike oluşturan kocanın kim olduğunu ve kim için çalıştığını bulmak.

ROKOTUSOHJELMA
DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ AŞILAMA PROGRAMI

Mikä on vialla?
Ne oluyor?

- Pois hänen luotaan!
Yaklaşmayın ona! - Ne oldu? - Yaklaşmayın ona!

Hän ei saa poistua täältä.
- Ambulansı arayın. - Buradan ayrılamaz. - Kalp atışı durdu.

- Sydän pysähtyi.
- Buradan ayrılamaz.

Hänet on saatava sairaalaan.
- Ne oldu? - Hastaneye gidiyoruz. Gidemez dedim!

- Ei onnistu.
- Hayır dedim! Hastaneye gitmeliyiz.

Hänet on saatava heti hoitoon.
Bir an önce gitmeliyiz.

Kiirettä!
Acele edin! Hadi acele edin!

Olemme matkalla.
Yola çıktık. Geliyoruz. 12 cc adrenalin.

Menkää!
Yürü yürü! Acele et!

45 sekuntia.
45 saniye. Lütfen geçeyim.

Mikä vialla?
- Sorun ne? - Dur. Yakınlaştır, tekrar oynat.

Mitä tuo oli?
Bak, şu ne?

Pysäyttäkää ambulanssi.
Durdur onları. Durdur şu ambulansı!

Mitä etsitte?
- Ne arıyorsunuz ki? - Emredersiniz.

Ulos!
Çık dışarı! Dışarı çık!

Ovi auki.
Aç kapıyı. Çabuk ol, aç şu kapıyı!

Lisää adrenaliinia.
Daha fazla adrenaline ihtiyacımız var.

- Peitä suu.
Ağzını kapatın.

Kaikki hyvin.
Tamam, tamam. Geçti. Tamam, iyisin.

Viemme sinut Washington DC:hin.
Sabah Amerika'da olacaksın. Seni Washington'a götürüyoruz.

Minne vanki siirrettiin?
Tutsakların nereye nakledildiğini biliyor musun?

Washingtoniin siis.
Washington demek. Tamam.

Hoidamme hänet.
Tamam biz hallederiz.

Hizbollah saa odottaa.
Hizbullah beklemek zorundalar.

Lähdemme Washingtoniin.
Washington'a dönüyoruz.

Milloin Jolene Parkerin juttu muuttui murhatutkinnaksi?
Jolene Parker davası ne zaman kayıp soruşturmasından cinayet soruşturmasına döndü?

Oletko nähnyt avaimiani?
- Anahtarlarımı gördün mü? - Çılgınca değil mi? Evet.

Mitä oikein tapahtui?
Ne... Ne oldu ki?

Poliisi etsii erästä henkilöä.
Polis, ellerinde şüpheli birinin olduğunu söyledi. Gerçekten mi?

Mitä he tietävät?
Kimmiş? Ne biliyormuş?

Eikö hänen puhumansa muutto ole mahdollista?
Belki de sadece şehri terk etmiştir? Dediği gibi, Dayton'a taşınmıştır?

Hänen vertansa löydettiin.
Kan buldular. Onunkiyle eşleşti.

Näet päivittäin tapettuja.
Bunlara her gün şahit oluyorsun. İnsanların yaralanmalarına, ölmelerine.

Minä en. Se pelottaa minua.
Ama ben olmuyorum ve bu beni çok korkutuyor.

Pelkkä ajatus, että sinulle kävisi niin.
Bunların senin başına gelmesini düşünmek bile...

Lupaa olla työssäsi varovainen.
Çalışırken mümkün olduğunca dikkat edeceğine söz ver.

Tietokoneen luona näin avaimesi.
Masada. Bilgisayarın yanında. Anahtarlarını orada gördüm.

Myöhästyn pahasti.
Ben çok geç kaldım.

Annan itselleni jälki-istuntoa.
Kendime geç kaldın dayağı atacağım.

Ne olivatkin lehden alla.
Buldum! Gazetenin altındaymış.

Syödään tänään siinä uudessa thai-ravintolassa.
Benim gitmem gerek. Bu akşam yemek için şu yeni Tay mekanını deneyelim.