# nl/2009_10_china-dromen-van-de-nobelprijs_.xml.gz
# tr/2009_10_cin-nobel-ruyasi_.xml.gz


(src)="1.1"> China : Dromen van de Nobelprijs
(trg)="1.1"> Çin : Nobel Rüyası

(src)="2.1"> Deze maand staan de Chinese pers en online forums vol met berichten over het feit dat Charles Kao de Nobelprijs voor natuurkunde heeft gewonnen .
(trg)="1.2"> Bu ay Çin medyası ve çevrimiçi forumlar Charles Kao ' nun Nobel Fizik Ödülü ' nü kazanmasıyla ilgili haberlerle doldu .

(src)="2.2"> Alweer een Chinese wetenschapper van overzee die de prestigieuze prijs heeft weten op te eisen .
(src)="2.3"> Dit tijdelijke moment van gedeelde glorie verandert al snel in een belangrijker vraag : wanneer produceert China zijn eerste autochtone Nobelprijswinnaar ?
(trg)="1.3"> Yurtdışında yaşayan bir Çinli bilim adamı daha bu prestijli ödülü almıştı , bu geçici ortak gurur bir süre sonra daha temel bir soruya dönüştü : Çin , Nobel Ödülü kazanan yerli birisini ne zaman yetiştirecekti ?

(src)="4.1"> Een bericht met psychologische insteed op Xinhua beschrijft het als volgt :
(trg)="3.1"> Xinhua ' daki bir yorum bu düşünceye güzel bir örnek teşkil ediyor :

# nl/2012_03_macedonie-vredesmars-gepland-op-zaterdag-17-maart_.xml.gz
# tr/2012_03_makedonya-baris-yuruyusu-17-mart-2012-cumartesi_.xml.gz


(src)="1.1"> Macedonië : Vredesmars gepland op zaterdag 17 maart
(trg)="1.1"> Makedonya : Barış Yürüyüşü , 17 Mart 2012 - Cumartesi

(src)="1.2"> De bevolking van het multi-etnische Macedonië organiseert deze zaterdag een vredesmars als uiting van hun bezorgdheid dat de recente haatmisdaden een voorbode zouden zijn van een burgeroorlog .
(trg)="1.2"> Bu Cumartesi Makedonya halkı son günlerde artan olaylara tepki olarak ve eskiden yapılan tüm etnik nefretlerin sivil savaşın habercileri olduğu gerçeğini bir daha hatırlatarak , Barış Yürüyüşü düzenleyecektir .

(src)="3.1"> Het initiatief wordt georganiseerd door activisten en ongeveer 50 burgerorganisaties , met betrokkenheid van artiesten en mediapersoonlijkheden van alle lokale etnische groepen , die liever geen herhaling zien van het conflict in 2001 ( ook wel het " tweede helft " -concept genoemd ) .
(trg)="3.1"> Bu yürüyüş 50 Sivil Toplum Kuruluşunun desteği , 2001 yılının tekrar yaşanmasını istemeyen sanatçı , medyatik şahsiyetler ve yerel etnik gurupların katılımıyla gerçekleştirilecektir .

(src)="3.2"> Zij zeggen :
(trg)="3.2"> Bu katılanlar diyor ki :

(src)="5.1"> Wij zijn :
(trg)="5.1"> Bizler :

(src)="6.1"> VOOR vrede !
(trg)="6.1"> Barışa !

(src)="7.1"> VOOR samenleven in plaats van naast elkaar !
(trg)="7.1"> Yanyana değil de beraber yaşamaya !

(src)="8.1"> VOOR het kalmeren van de gemoederen !
(trg)="8.1"> Artan nabzın azaltılmasına !

(src)="9.1"> VOOR het goede voor iedereen !
(trg)="9.1"> Tüm insanların iyiliğine !

(src)="10.1"> VOOR vriendschap !
(trg)="10.1"> Arkadaşlığa !

(src)="11.1"> VOOR een maatschappij zonder geweld !
(trg)="11.1"> Huzurlu bir Toplum için !

(src)="12.1"> Zonder vooroordelen en manipulatie !
(trg)="12.1"> Önyargı ve manipulasyonun olmaması için !

(src)="13.1"> We verwelkomen iedereen die streeft naar het verminderen van de spanningen en het bewust samenleven !
(trg)="13.1"> Ortak yaşamayı isteyen ve bu olayların yatışmasını arzulayan herkes bu aktiviteye katılabilir !

(src)="14.1"> Dit is een probleem van maatschappelijk en menselijk bewustzijn .
(trg)="14.1"> Bu sivil ve insani bir olayıdır !

(src)="15.1"> Laten we het zaadje der liefde planten .
(trg)="15.1"> Aşkın tohumunu ekelim .

(src)="16.1"> We willen het en we kunnen het !
(trg)="16.1"> İstiyoruz ve yapabiliriz !

(src)="16.2"> De mars komt er als reactie op een reeks gewelddadige interetnische ontwikkelingen , waaronder de trage en controversiële reacties van de autoriteiten op de moord in Gostivar na / tijdens een ruzie over een parkeerplaats op 28 februari , de protesten na de begrafenis waarbij bepaalde winkels werden gemolesteerd , gevolgd door een reeks gewelddadige incidenten waaronder " spontane " " wraak " -acties - het in elkaar slaan van toevallige voorbijgangers in de straten van verschillende Macedonische steden en in het openbaar vervoer in Skopje , waarbij tientallen mensen met ernstige verwondingen opliepen .
(trg)="17.1"> Bu yürüyüş yaşanan olay ve durumların karşısında yavaş hareket eden yetkililere karşı bir tepki yürüyüşüdür ( mk , sq ) bu durum karşısında yetkililerin yavaş hareket etme isteği , 28 Şubat Gostivarda park alanı tartışması sonucunda gerçekleşen ölüm vakasınada , cenaze sonrası yapılan ve maddi zarara ( bazı dükkanların camlarının kırılması ) sebep olan protestolarda , belirli şehir yollarında dövülenler , şehir içi ulaşım vasıtalarında diğer vatandaşların da mazlum duruma düşürülerek yaşanan ve doğaçlama olarak gerçekleşen seri intikam amaçlı olaylardaki yavaş tutumlara karşı bir yürüyüştür .

(src)="17.1"> Dit alles werd vergezeld van bevooroordeelde berichtgeving in de media , zelfs openlijk haat zaaien in de meeste van de etnisch / linguïstisch verdeelde commerciële media die operationeel blijven .
(trg)="18.1"> Bunun üzerine belirli etnik / dil ayrımı olan medyaların yaraya tuz basar misali etnik nefreti azdıracak yollara başvurmaları olayın tuzu biberi olmuştur .

(src)="17.3"> ( Het concept van de haatmisdaad is als dusdanig niet aanwezig in het Macedonische rechtssysteem , hoewel aanzetten tot etnische of raciale haat als een zware misdaad beschouwd wordt . )
(trg)="18.3"> Bu olaylara sebep olarak yargının gelenek haline getirdiği yumuşak davranma ( en , sq , mg , bn , es ) cezalandırmama tavrı sebeptir .

# nl/2012_05_nederland-legt-als-eerste-land-in-europa-netneutraliteit-wettelijk-vast_.xml.gz
# tr/2012_05_hollanda-avrupada-net-ozgurlugunu-kanunlastiran-ilk-ulke-oldu_.xml.gz


(src)="1.1"> Nederland legt als eerste land in Europa netneutraliteit wettelijk vast
(trg)="1.1"> Hollanda Avrupa ' da Net Özgürlüğünü Kanunlaştıran İlk Ülke Oldu

(src)="1.2"> 8 mei 2012 was een feestelijke dag in Nederland , want op die dag werd Nederland het eerste land in Europa dat zijn burgers beschermt door netneutraliteit wettelijk vast te leggen .
(trg)="1.2"> Sekiz Mayıs 2012 Hollanda ' da kutlanması gerekli bir gün , çünkü bugün Internet ' e müdaheleyi yasaklayan bir kanunu kabul ederek vatandaş haklarını koruma altına alan ilk Avrupa ülkesi oldu .

(src)="3.1"> De wet is een mijlpaal en vormt een voorbeeld voor andere landen in Europa en de rest van de wereld .
(trg)="2.1"> Hollanda bunun yanısıra kullanıcıları dinlemeye ve İnternet Hizmet Sağlayıcıları ( ISP ) tarfından hizmetlerinin kesilmemesine karşı koruyan bir dizi özel yaşamın gizliliğini sağlayıcı kanunu da uygulamaya koydu .

(src)="3.2"> Volgens Bits of Freedom , de groep die actie heeft gevoerd voor deze wet , zijn de nieuwe regels vooral belangrijk voor de privacy van netizens :
(trg)="2.2"> Artık ISP ' ler kullanıcıların İnternet trafiğine kamu zararına olmadığı müddetçe müdahele edemeyecekler .

(src)="4.5"> De wet bevat verder een bepaling die garandeert dat internetproviders hun gebruikers alleen in een zeer beperkt aantal omstandigheden mogen afsluiten .
(trg)="3.1"> Bu kanun Avrupa ve dünyadaki diğer ülkeler için örnek teşkil editor ve bir dönüm noktası .

(src)="4.7"> Volgens de nieuwe bepaling mogen gebruikers alleen nog maar worden afgesloten in geval van fraude of als ze hun rekening niet hebben betaald .
(trg)="3.2"> Kanunu savunan Bits of Freedom ( Özgürlük Parçacıkları ) adlı aktivist gruba göre bu maddeler özellikle İnternet kullanıcılarının kişisel bilgilerinin gizliliği açısından önemli :

# nl/2012_07_verklaring-van-internetvrijheid_.xml.gz
# tr/2012_07_internet-ozgurluk-bildirisi_.xml.gz


(src)="1.1"> Verklaring van Internetvrijheid
(trg)="1.1"> Internet Özgürlük Bildirisi

(src)="1.2"> Zoals al door velen is opgemerkt , is er wereldwijd een belangrijk moment aangebroken op het gebied van internetvrijheid .
(trg)="1.2"> Kamuoyunun da gözlemlediği üzere dünya Internet özgürlükleri konusunda çok önemli bir yol ayrımında .

(src)="1.3"> In veel landen over de hele wereld worden nieuwe wetten gemaakt om het internet te censureren , terwijl bloggers steeds meer gevaar lopen omdat ze voor hun mening uitkomen .
(trg)="1.3"> Birçok ülkede Internet ' i sansürlemek için yeni kanunlar çıkarılıyor ve görüşlerini bildirdikleri için blog yazarları giderek tehlike altında .

(src)="2.1"> Het afgelopen jaar hebben organisaties over de hele wereld als nooit tevoren de handen in elkaar geslagen voor de strijd voor online vrijheid .
(trg)="2.1"> Geçtiğimiz yıl tüm dünyada birçok kuruluş online özgürlükleri savunmak amacıyla daha önce hiç görülmemiş biçimde bir araya geldi .

(src)="2.2"> Van de strijd tegen SOPA en PIPA in de Verenigde Staten tot wereldwijde inspanningen die een einde maakten aan de Handelsovereenkomst ter bestrijding van namaak ( ACTA ) — dit alles heeft geleid tot een tijdgeest die staat voor internetvrijheid en openheid .
(trg)="2.2"> Bu birlik ABD ' de SOPA ve PIPA ' ya karşı savaşımdan ACTA anlaşmasının engellenmesine Internet özgürlükleri konusunda dönemin ruhunu yakaladı .

(src)="3.1"> In dit kader zijn verschillende groeperingen onlangs samengekomen om een Verklaring van Internetvrijheid op te stellen en Global Voices Advocacy was een van de eerste ondertekenaars .
(src)="3.2"> De Verklaring is inmiddels door meer dan 1300 organisaties en bedrijven ondertekend en dit aantal neemt nog steeds toe .
(trg)="3.1"> Bu deneyimlerin sonucunda Global Voices Advocacy ' nin de içinde bulunduğu birçok grup bir araya gelerek bir Internet Özgürlük Bildirisi yayınladı , Bugüne kadar Bildiri 1300 ' den fazla kurum ve şirket tarafından imzalandı ve bu sayı giderek artıyor .

(src)="3.3"> Hieronder vind je de tekst van de Verklaring .
(trg)="3.2"> Aşağıda Bildiri ' nin orijinal metnini okuyabilirsiniz .

(src)="3.4"> Je kunt de Verklaring hier ondertekenen ; je kunt ook actief worden via verschillende organisaties zoals EFF , Free Press , Access en zelfs Cheezburger .
(trg)="3.3"> Bildiriyi burada imzalayabilir , ayrıca EFF , Free Press , Access , and even Cheezburger gibi kuruluşlarla bu konuda ilişkiye girerek katkıda bulunabilirsiniz .

(src)="3.5"> PREAMBULE
(trg)="3.4"> ÖNSÖZ

(src)="3.6"> Wij geloven dat een vrij en open internet tot een betere wereld kan leiden .
(trg)="3.5"> İnancımız dour ki özgür ve açık bir İnternet daha iyi bir Dünya yaratacaktır .

(src)="3.7"> Teneinde het internet vrij en open te houden , roepen we het publiek , het bedrijfsleven en landen op om deze grondbeginselen te erkennen .
(trg)="3.6"> Internet ' i özgür ve açık tutmak için toplumlara , üreticilere ve devletlere bu prensipleri tanımaları için çağrı yapıyoruz .

(src)="3.8"> Wij geloven dat deze grondbeginselen zullen bijdragen aan meer creativiteit , meer innovatie en meer openheid in de maatschappij .
(trg)="3.7"> İnanıyoruz ki bu prensipler daha yaratıcı , üretken ve açık toplumlar yaratmaya yardımcı olacaktır .

(src)="5.1"> Laten we over deze grondbeginselen discussiëren zoals dat alleen op internet kan — je mag het ermee eens of oneens zijn , debatteer erover , vertaal ze , maak ze tot jouw grondbeginselen en zorg dat er binnen jouw gemeenschap over wordt gepraat .
(trg)="5.1"> Gelin bu prensipleri tartışalım- onlara katılın vega aksini düşünün , tartışın , birçok dile çevirin , sahiplenin ve çevrenizde tartışılmasını sağlayın- zira bunu ancak Internet mümkün kılabilir .

(src)="6.1"> Help ons het internet vrij en open te houden .
(trg)="6.1"> Internet ' i özgür ve açık kılmak için bize katılın !

(src)="6.2"> VERKLARING
(trg)="6.2"> BİLDİRİ

(src)="6.3"> Wij staan voor een vrij en open internet .
(trg)="6.3"> Özgür ve açık Internet ' i savunuyoruz .

(src)="7.1"> Wij steunen transparante en interactieve processen voor het ontwikkelen van internetbeleid en het vastleggen van vijf grondbeginselen :
(trg)="7.1"> Internet politikalarının oluşturulmasında şeffaf ve katılımcı süreçleri destekliyor ve beş temel prensibin göz önünde tutulmasını talep ediyoruz :

(src)="8.1"> Meningsuiting : geen censuur op internet .
(trg)="8.1"> İfade Özgürlüğü : Internet ' e sansür uygulamayın .

(src)="9.1"> Toegang : bevorder universele toegang tot snelle en betaalbare netwerken .
(trg)="9.1"> Erişim : Herkesin hızlı ve ucuz bir şekilde ağlara erişimini destekleyin .

(src)="10.1"> Openheid : zorg dat het internet een open netwerk is en blijft waar iedereen vrij contacten kan leggen en kan communiceren , schrijven , lezen , bekijken , spreken , luisteren , leren , creëren en innoveren .
(trg)="10.1"> Açıklık : Internet ' i herkesin özgürce bağlanabildiği , iletişim kurabildiği , yazabildiği , okuyabildiği , izleyebildiği , konuşabildiği , öğrenebildiği , yaratabildiği ve yenilikler icat edebildiği açık bir ağ olarak muhafaza edin .

(src)="11.1"> Innovatie : bescherm de vrijheid om zonder toestemming te innoveren en te creëren .
(trg)="11.1"> Yaratıcılık : İzne bağlı olmadan yenilikler icat edilebilme özgürlüğünü koruyun .

(src)="11.2"> Blokkeer nieuwe technologieën niet en bestraf vernieuwers niet voor de acties van hun gebruikers .
(trg)="11.2"> Yeni teknolojileri engellemeyin , öncüleri kullanıcılarının davranışları yüzünden cezalandırmayın .

(src)="12.1"> Privacy : bescherm privacy en het recht van alle gebruikers om zelf te bepalen hoe hun gegevens en apparaten worden gebruikt .
(trg)="12.1"> Gizlilik : Gizliliği koruyun ve bireylerin kişisel bilgilerini ve araçlarını kullanım imkanlarını elinde tutması gerekliliğini savunun .

# nl/2013_02_protesten-in-spanje-houden-aan-handen-omhoog-dit-is-een-overval_.xml.gz
# tr/2013_03_eller-yukari-bu-bir-soygundur-ispanyada-protestolar-devam-ediyor_.xml.gz


(src)="1.1"> Protesten in Spanje houden aan : " Handen omhoog !
(trg)="1.1"> " Eller Yukarı !

(src)="1.2"> Dit is een overval ! "
(trg)="1.2"> Bu bir soygundur ! " : İspanya ' da Protestolar Devam Ediyor

(src)="1.3"> Dit artikel maakt deel uit van onze speciale berichtgeving over Europe in Crisis .
(trg)="1.3"> Bu yazı Avrupa Krizde özel haberimizin bir parçasıdır .

(src)="2.1"> Dit weekend gingen Madrilenen massaal de straat op om hun woede te uiten over nieuwe corruptiebeschuldigingen tegen premier Mariano Rajoy .
(trg)="2.1"> Bu haftasonu Madridliler , başbakan Mariano Rajoy ' un ortaya çıkan yeni yolsuzluk iddialarını protesto etmek için sokaklara döküldüler .

(src)="2.2"> Afgelopen donderdag publiceerde de nationale krant El País foto ' s van documenten waaruit blijkt dat Rajoy en andere belangrijke leden van de Partido Popular illegale betalingen hebben ontvangen ( # lospapelesdebarcenas ) .
(trg)="2.2"> Perşembe günü , ulusal gazetelerden biri olan El País , Rajoy ve diğer Popüler Parti mensuplarının illegal ödemeler aldığını gösteren bir defterin fotoğraflarını yayınladı ( # lospapelesdebarcenas ) .

(src)="2.3"> De protesten concentreerden zich rond het hoofdkantoor van de partij en duurden het hele weekend .
(trg)="2.3"> PArti genel merkezinin hedef alındığı protestolar tüm haftasonu sürdü .

(src)="3.1"> Maandag eiste de Socialistische Partij , de Spaanse oppositiepartij , het aftreden van Rajoy .
(trg)="3.1"> Pazartesi günü , ana muhalafet partisi olan Sosyalist parti , Rajoy ' a istifa çağrısında bulundu .

(src)="3.2"> Rajoy beweert dat de beschuldigingen " absoluut onwaar " zijn en ontkent dat hij dergelijke betalingen heeft ontvangen .
(trg)="3.2"> Rajoy iddiaların " tamamen uydurma " olduğunu belirterek , böyle bir ödeme almadığını belirtti .

(src)="3.3"> Hij negeerde de eis tot aftreden en verklaarde dat zijn partij het land het beste door de huidige economische moeilijkheden kan loodsen .
(trg)="3.3"> İstifa çağrılarına kulak asmayarak , partisinin ülkeyi ekonomik krizden çıkaracağını belirtti .

(src)="4.1"> De volgende foto ' s van de gebeurtenissen van afgelopen weekend zijn door de auteur gemaakt .
(trg)="4.1"> Haberin yazarı tarafından çekilmiş olan protesto fotoğrafları aşağıdadır .

(src)="5.1"> Presidente DelincuenteOnze president is de misdadigerFoto van Anna Williams
(trg)="5.1"> Presidente DelincuenteBaşkanımız Bir DolandırıcıFotoğraf : Anna Williams

(src)="8.1"> ¡ Chorizo ! Dief ! Foto van Anna Williams
(trg)="8.1"> ¡ Chorizo ! Hırsız ! Fotoğraf : Anna Williams

(src)="9.1"> ¡ Manos arriba esto es un atraco ! Handen omhoog !
(trg)="9.1"> ¡ Manos arriba esto es un atraco ! Eller yukarı !

(src)="9.2"> Dit is een overval ! Foto van Anna Williams .
(trg)="9.2"> Bu bir soygundur ! Fotoğraf : Anna Williams

(src)="10.1"> Dit artikel maakt deel uit van onze speciale berichtgeving over Europe in Crisis .
(trg)="10.1"> Bu yazı Avrupa Krizde özel haberimizin bir parçasıdır .

# nl/2013_08_nee-tegen-homoseksualiteit-ja-tegen-kinderhuwelijk-in-nigeria_.xml.gz
# tr/2013_09_nijeryada-escinsellige-hayir-cocuk-evliligine-evet_.xml.gz


(src)="1.1"> ' Nee ' tegen homoseksualiteit , ' ja ' tegen kinderhuwelijk in Nigeria
(trg)="1.1"> Nijerya ' da Eşcinselliğe " Hayır " , Çocuk Evliliğine " Evet "

(src)="1.2"> Op 22 augustus 2013 is in Ota , in het westen van Nigeria , een man in elkaar geslagen omdat hij homoseksueel zou zijn .
(trg)="1.2"> 22 Ağustos 2013 günü , Batı Nijerya ' nın Ota şehrinin Kotodayo bölgesinde eşcinsel olduğu öne sürülen Sadiq isimli bir adam , halktan bir grup tarafından linç edildi .

(src)="1.3"> Op 30 mei 2013 heeft het Huis van Afgevaardigden een wetsvoorstel ingediend waardoor het homohuwelijk , relaties tussen mensen van hetzelfde geslacht en lidmaatschap van een homorechtenorganisatie verboden zou worden .
(trg)="2.1"> Bu olay , Kasım 2011 tarihinde Senatodan ve Mayıs 2013 tarihinde Nijerya Temsilciler Meclisi ' nden geçen bir kanunun akabinde gerçekleşti .

(src)="2.1"> De man , alleen bekend als Sadiq , was nog bij bewustzijn toen hij afgevoerd werd , maar er is niets bekend over zijn huidige situatie .
(trg)="2.2"> Söz konusu kanun ; eşcinsel evliliği , eşcinsel ilişkiyi ve eşcinsel haklarını savunan gruplara üye olmayı yasaklamakta ve 14 yıla kadar hapis cezası öngörmekte .

(src)="3.1"> President Goodluck Jonathan moet de wet goedkeuren voordat het officieel ingevoerd wordt .
(trg)="2.3"> Şu an kanun , yasalaşmak için Cumhurbaşkanı Goodluck Jonathan ' ın onayını bekliyor .

(src)="3.2"> In het wetsvoorstel , dat in november 2011 door het Nigeriaanse senaat goedgekeurd werd , wordt gesproken over gevangenisstraffen van 14 jaar voor mensen die homoseksueel zijn .
(trg)="2.4"> İroniktir ki , Nijerya Senatosu daha bu yıl Temmuz ayında çocuk evliliğine izin veren bir kanunu geçirmişti .

(src)="3.3"> Ironisch genoeg heeft hetzelfde senaat in juli van dit jaar kinderhuwelijken goedgekeurd .
(trg)="3.1"> Pew Araştırma Merkezinin Küresel Tutum Projesi Nijerya ' nın eşcinsellik konusunda en hoşgörüsüz ülkelerden birisi olduğunu tespit etmiş .

(src)="4.2"> Alleen een gerucht over mogelijke homoseksualiteit kan in het land al leiden tot geweld en gevangenschap .
(trg)="3.2"> Ülkede , bireylerin eşcinsel olduğuna dair bir dedikodu lince , hatta hapis cezasına neden olabilmekte .

(src)="5.1"> Een kaart waarop de verschillende straffen voor homo ' s en lesbiennes in Afrika te zien zijn .
(trg)="4.1"> Afrika ' daki eşcinsellere yönelik yasal cezaları gösteren bir harita .

(src)="5.2"> Bron : http : / / ilga.org /
(trg)="4.2"> Kaynak : http : / / ilga.org /

(src)="6.1"> Homoseksualiteit is in 38 Afrikaanse landen verboden en in Mauritania , Soedan en Nigeria staat hier de doodstraf op .
(trg)="5.1"> Eşcinsellik , 38 Afrika ülkesinde yasadışı ve Moritanya , Sudan ile Kuzey Nijerya ' da idam ile cezalandırılabiliyor .

(src)="7.2"> Dit wetsvoorstel was voorgesteld door een Ugandees parlementslid , David Bahati , die beweerde dat hij de doodstraf en gevangenisstraf voor familieleden die homoseksuelen niet aangeven bij de politie had laten vallen in de nieuwe versie van het wetsvoorstel .
(trg)="5.2"> 2012 Şubat ayında Uganda ' daki anti-eşcinsel kanun tasarısı tekrar gündeme gelmiş , gündeme getiren parlamento üyesi David Bahati , idam cezasını ve eçşinsel vatandaşları ihbar etmeyen aile bireylerine verilecek hapis cezasını çıkarttığını iddia etmişti .

(src)="8.1"> In dezelfde maand introduceerde de voormalige Libanese presidentsvrouw , Jewel Howard Taylor , een wetsvoorstel waarin homoseksualiteit bestraft zou worden met de doodstraf .
(trg)="5.3"> Aynı ay , eski Liberya " first lady " si Jewel Howard Taylor , eşcinselliğe karşı idam cezasını da içeren bir kanun tasarısını sunmuştu .

(src)="9.1"> Veel Afrikaanse politici en wetgevers beweren dat homoseksualiteit onnatuurlijk en onafrikaans is .
(trg)="5.4"> Pek çok Afrikalı politikacı ve kanun koyucu eşcinselliğin doğal olmadığını ve Afrikaya uygun bir durum olmadığını iddia etmekte .

(src)="9.2"> Zuid-Afrika is een uitzondering ; dit land heeft een grondwet met de meest uitgebreide regels ter bescherming van homorechten in de wereld .
(trg)="5.5"> Bir istisna olarak Güney Afrika ise anayasal güvence ile eşcinsellere en geniş hakları sunmakta .

(src)="10.1"> Als reactie op het nieuws over de volksjustitie tegen de vermoedelijke homoseksuele man zei Mr .
(trg)="6.1"> Nigeria Eye haber sitesinde yayınlanan bu habere dair " Mr Speaker " aşağıdaki yorumu yapmış :

(src)="10.3"> Onbewezen beschuldigingen dat iemand homo zou zijn , zijn in Nigeria al genoeg om iemand bloot te stellen aan geweld , wat een schande .
(trg)="6.2"> Birisinin eşcinsel olduğuna dair bir iddia bile Nijerya ' da o kişiyi şiddete maruz bırakabiliyor .

(src)="10.4"> Ik geloof niet dat er een wet is die de seksualiteit van homoseksuelen zal veranderen .
(trg)="6.4"> Hiçbir kanunun eşcinsellerin cinsiyetini değiştirebileceğini zannetmiyorum .

(src)="10.5"> Mensenrechten voor iedereen alsjeblieft .
(trg)="6.5"> Lütfen , herkese insan hakları .

(src)="10.6"> Op de site van PM News Nigeria , vroeg Naubiko zich af waarom mensen zich zo druk maken over " kortzichtige zaken " zoals homoseksualiteit :
(trg)="6.6"> PM News Nigeria internet sitesinden Naubiko , toplumun neden eşcinsellik gibi " ufak konularla " uğraştığına tepki göstermiş :

(src)="10.7"> Ik verafschuw homoseksualiteit niet maar is dit waar we ons druk om moeten maken ?
(trg)="6.7"> Ben de eşcinsel ilişkiden nefret etmiyorum ama biz bunlarla mı uğraşmalıyız ?

(src)="10.8"> We moeten onze politici het leven zuur maken , maar in plaats daarvan maken we ons druk om allerlei kortzichtige zaken .
(trg)="6.8"> Politikacılara hayatı cehenneme çevirmek yerine böyle ufak konularla uğraşıyoruz .

(src)="10.9"> Maar dat overtuigde Adeyinka niet :
(trg)="6.9"> Ama Adeyinka ikna olmamış :

(src)="10.10"> Homoseksualiteit is slecht , steun het niet , in welke vorm dan ook .
(trg)="6.10"> Eşcinsellik kötüdür , hiçbir türlüsünü desteklemeyin .

(src)="10.11"> Politici maakt het niets uit .
(trg)="6.11"> Ama politikacıları ilgilendiren bir konu değil .

(src)="10.12"> Accepteer jezus voordat het te laat is .
(trg)="6.12"> Çok geç olmadan İsa ' yı kabul edin .

(src)="10.13"> Op Twitter zei de Nigeriaanse schrijver St.Vince ( @ vinzPaz ) dat volksjustitie tegen homoseksuelen sadistisch is , ook al is homoseksualiteit verboden :
(trg)="6.13"> Twitter ' daki Nijeryalı yazar St. Vince ( @ vinzPaz ) , eşcinsellik yasadışı olmasına rağmen linçin sadistçe olduğunu düşünmekte :

(src)="10.14"> Kom op jongens , homoseksualiteit is verboden in Nigeria , maar iemand in elkaar slaan ?
(trg)="6.14"> Beyler , Nijerya ' da eşcinsellik yasadışı ama onları linç etmek ?

(src)="10.15"> Dat is gewoon sadistisch .
(trg)="6.15"> Bu bildiğin sadistçe .

(src)="10.16"> Alexis Okeowo ( @ alexis _ ok ) , een journalist die voor verschillende internationale media over Afrika schrijft , zei dat hij hoopte dat Nigerianen op een dag zo boos worden over anti-homo wetsvoorstellen als zij over de wetten op het gebied van kinderhuwelijken worden :
(trg)="6.16"> Uluslararası medya için Afrika haberleri yazan gazeteci Alexis Okeowo ( @ alexis _ ok ) , Nijeryalıların eşcinsel karşıtı kanunlara da çocuk evliliğine gösterdikleri tepkiyi gösterdiği bir zamanın gelmesini dilemiş :

(src)="10.17"> De dag dat Nigerianen boos worden over anti-homo wetsvoorstellen , zoals ze boos worden over de wetten op het gebied van kinderhuwelijken , is de dag dat ik naar Nigeria verhuis .
(trg)="6.17"> Nijerya halkı çocuk evliliği kanununa tepki gösterdikleri kadar eşcinsel karşıtı kanunlara da tepki verdikleri gün Nijerya ' ya kalıcı olarak taşınacağım .

(src)="10.18"> Het Nigeriaanse senaat behield op 18 juli 2013 een deel van de Nigeriaanse grondwet waarin staat dat alle getrouwde vrouwen onder meerderjarigheid vallen , ongeacht hun leeftijd .
(trg)="6.18"> Temmuz 2013 ' te Nijerya Senatosu , evli tüm kadınların , yaşı ne olursa olsun , reşit sayılacağına dair bir anayasa hükmünü geçirmişti .

(src)="11.1"> In 2010 werd Ahmad Sani Yerima , senator en voormalig gouverneur van de staat Zamfara in het noorden van Nigeria , ervan beschuldigd met een 13-jarig Egyptisch meisje te zijn getrouwd .
(trg)="7.1"> 2010 yılında ise Senatör ve Kuzey Nijerya ' daki Zamfara bölgesinin eski valisi , Ahmad Sani Yerima 13 yaşındaki Mısırlı kız ile evlenmek ile suçlanmıştı .