# fr/2009_01_21_1585_.xml.gz
# tr/2009_09_balkanlar-bu-sarki-kimin_.xml.gz
(src)="1.1"> Balkans : " A qui est cette chanson ? "
(trg)="1.1"> Balkanlar : Bu Şarkı Kimin ?
(src)="1.2"> De nombreux blogueurs macédoniens ont récemment publié sur leurs blogs le documentaire « A qui est cette chanson ? » de la réalisatrice bulgare Adela Peeva , et ont entamé une discussion en ligne à son sujet .
(trg)="1.2"> Son zamanlarda bazı Makedon blogcular Bulgar yönetmen Adela Peeva tarafından çekilmiş olan " Bu Şarkı Kimin ? " isimli belgeseli kendi sitelerinde yayınladılar ve hikayeyi paylaştılar .
(src)="1.3"> Le documentaire résulte d' une idée qu' a eue la réalisatrice au cours d' un dîner à Istanbul avec plusieurs amis ( un Macédonien , un Serbe , un Grec et un Turc ) , quand chacun a affirmé que la chanson qu' on entendait à l' arrière-plan était de son pays .
(trg)="1.3"> Belgeseli çekme fikri yönetmenin İstanbul ' da birkaç arkadaşıyla ( bir Makedon , bir Sırp , bir Yunan ve bir Türk ) yemek yerken herkesin çalan şarkının kendi ülkelerinden olduğunu iddia etmeleriyle ortaya çıkmış .
(src)="5.1"> Le premier à publier ( en macédonien ) un bref compte-rendu du documentaire a été Arheo Blog :
(trg)="3.1"> Bu konudaki ilk yazı Arheo Blog sayfasındaki kısa bir eleştiriydi :
(src)="6.1"> Bien que ce documentaire soit apolitique , la recherche de l' identité d' une chanson démontre la recherche d' identité et l' impatience nationale des nations des Balkans .
(trg)="4.1"> Belgeselin politik bir yatkınlığı yoksa da şarkının kimliğini arayış Balkan milletlerinin kimlik arayışlarını ve sabırsızlıkarını gösteriyor .
(src)="6.2"> Au lieu de les relier , ne connaissant pas la situation , par moments , Peeva doit faire face à la réaction émotionelle des personnes qu' elle interroge et qui croient qu' elle les insulte .
(trg)="4.2"> Birbilerini buluşturmak yerine Peeva durumu bilmeden kendilerine saygısızlık yapıldığını düşünen insanların tepkileriyle uğraşmak zorunda kalıyor .
(src)="6.3"> En essayant de renouer l' héritage culturel des Balkans , cette fois par la musique , Adela Peeva conclut à la fin qu' il est presque incroyable à quel point une seule chanson d' origine inconnue peut créer la haine chez les gens .
(trg)="4.3"> Balkanların tarihi mirasını müzik ile bağlamayı beklerken Adela Peeva sonunda geçmişi kesin olmayan bir şarkının insanlarda nasıl nefret uyandırdığını farkedecek .
(src)="6.4"> Ceci est montré à la fin du film , dans la scène où une fête se transforme en champ de flammes et est sauvée par des « gens de différentes ethnies » .
(src)="6.5"> Cela se passe à la frontière entre la Bulgarie et la Turquie .
(trg)="4.4"> Filmin sonunda Türkiye ile BUlgaristan arasındaki sınırda bir kutlamanın nasıl yangına dönüştüğünü ve farklı kökenlerden insanların bunu söndürmeye çalıştığını göreceksiniz .
(src)="6.6"> Même si c' est un superbe documentaire , j' ai été intrigué par les deux faits cités dans le film - « Que c' est un chant de guerre et que le rythme vient d' Europe du Nord , parce qu' il n' est pas typique des Balkans » .
(trg)="4.5"> Harika bir belgesel ve benim dikkatimi çeken iki bilgi şu oldu : " Bu bir savaş şarkısı ve ritimler Kuzey Avrupa ' dan geliyor olmalılar , çünkü Balkanlar ' da sık karşılaşılan türden değiller . "
(src)="6.7"> A vous de déterminer ce que c' est comme chanson .
(trg)="4.6"> Şarkının gerçekte ne olduğu size kalmış .
(src)="6.8"> Quand le billet d' Arheo Blog a été publié ( en macédonien ) sur Kajmak.ot il y a provoqué de nombreuses réactions :
(trg)="4.7"> Arheo Blog ' daki yazı kajmak.ot ' da paylaşıldığında başka tepkiler aldı :
(src)="7.1"> Arwena :
(trg)="5.1"> Arwena :
(src)="8.1"> Je ne sais pas pourquoi on a toujours tendance à chercher des arguments et des raisons pour le nationalisme .
(trg)="6.1"> Milliyetçi reflekslere neden mantık arandığını anlamıyorum .
(src)="8.2"> C' est toujours le cas dans les Balkans , parce que la politique est inévitablement liée à l' histoire .
(trg)="6.2"> Balkanlar için durum bu çünkü politika doğal olarak tarihle bağlantılı .
(src)="8.3"> Je partage l' avis que « ce documentaire est apolitique » , parce qu' il a été fait dans un autre but .
(trg)="6.3"> Belgeselin politik amacı olmadığına inanıyorum çünkü başka bir amaçla çekilmiş .
(src)="8.4"> Il n' était probablement pas motivé par cela au départ , mais le résultat montre quelque chose de tout à fait différent .
(trg)="6.4"> Ama öyle başlamasa da sonu çok farklı oldu .
(src)="8.5"> C' est quelque chose que nous avons vu de nombreuses fois quand il y a un mélange entre l' héritage culturel et les réalisations de différentes ethnies et civilisations .
(trg)="6.5"> Kültürel miras ve başka kültür ve medeniyetlerin başarıları söz konusu olduğu zaman böyle sonuçları daha önce de görmüştük .
(src)="8.6"> Tout ce qui a trait à l' art et comporte davantage d' aspects , de par la nature de cette région amènera au nationalisme et sera considéré comme prétexte à des prises de position politiques .
(trg)="6.6"> Sanat gibi farklı açıları olan herşey , bu coğrafyanın doğası gereği milliyetçiliğe itilecektir ve amacının politik olduğu düşünülecektir .
(src)="9.1"> Zlochko :
(trg)="7.1"> Zlochko :
(src)="10.2"> Ça vient des raisons complètement naïves de trouver la véritable origine de la chanson .
(trg)="8.1"> Tabii , tabii tamamen saf nedenlerle ve şarkının kaynağını bulmak için çekildi .
(src)="10.3"> C' est pourquoi elle dit aux Bosniaques que ce sont les Serbes qui ont l' original ( bien qu' elle n' ait pas encore été en Serbie ) , elle fait écouter la version bosniaque aux Serbes , et aux Bulgares elle dit que les Turcs revendiquent la chanson comme leur .
(trg)="8.2"> Bu yüzden Boşnaklara Sırpların orijinal şarkıya sahip olduklarını söylüyor ( daha Sırbistan ' a gitmeden ) , Sırplara Boşnak versiyonunu dinletiyor ve Bulgarlara şarkıyı Türklerin sahiplendiğini söylüyor .
(src)="10.4"> Il n' y a rien de naïf dans le documentaire ... et s' il est plein de quelque chose c' est bien de politique .
(trg)="9.1"> Belgeselde saf olan hiçbirşey yok .
(trg)="9.2"> Ve tamamen politik bir belgesel .
(src)="10.5"> Mais c' est bien que ce soit fait de cette manière – il montre le mieux possible les nations d' ici .
(trg)="9.3"> Ama böyle olması daha iyi , bu coğrafyadaki milletleri en iyi şekilde gözler önüne seriyor .
(src)="10.6"> Le blogueur Razvigor a aussi publié la vidéo et a écrit ( en macédonien ) :
(trg)="10.1"> Razvigor isimli blogcu da videoyu yayınladı ve şunları yazdı :
(src)="11.1"> L' auteur du film a dit dans la partie sur l' Albanie qu' elle reviendrait , et c' est vraiment arrivé avec son film « Divorce à l' albanaise » ( en macédonien ) .
(trg)="11.1"> Arnavutluk bölümünde yönetmen geri döneceğini söylüyor ve gerçekten de " Arnavut usülü Boşanma " filmiyle geri dönüyor da .
(src)="11.2"> Ce film est -il aussi disponible sur Internet ?
(trg)="11.2"> Acaba bu filmi de internette var mı ?
(src)="11.3"> Voilà de quoi je parlais quand je faisais des recherches sur le Michael Moore macédonien .
(trg)="12.1"> Makedon Michael Moore ararken istediğim özellikler bunlardı işte .
# fr/2009_09_22_19866_.xml.gz
# tr/2009_09_guney-asya-ramazan-bayramini-kutlarken_.xml.gz
(src)="1.1"> Asie du sud : La célébration de l' Aïd-el-Fitr
(trg)="1.1"> Güney Asya Ramazan Bayramını Kutlarken
(src)="1.2"> Hier , les musulmans dans de nombreux pays d' Asie du sud ont célébré l' Aid-el-Fitr marquant la fin du ramadan .
(trg)="1.2"> Dün birçok Güney Asya ülkesinde yaşayan Müslüman oruç tutulan Ramazan ayının sonunu gösteren Ramazan Bayramını kutlamaya başladılar .
(src)="1.3"> De nombreux blogueurs ont échangé des vœux et partagé des rituels et des traditions de leur pays .
(trg)="1.3"> Birçok blogcu birbirlerinin bayramlarını kutladılar , kendi gelenek ve göreneklerini paylaştılar .
(src)="2.1"> Pakistan :
(trg)="2.1"> Pakistan :
(src)="3.1"> Momina sur le blog Chowrangi explique différents aspects des célébrations de l ' aïd :
(trg)="3.1"> Chowrangi ( İng . ) sitesinden Momina Ramazan Bayramının farklı yönlerini anlattı :
(src)="3.2"> Aïd est dérivé de la racine du mot “ Aada ” qui veut dire “ retourné ” .
(trg)="4.1"> Eid ( çev. notu : Ramazan Bayramının İngilizcesi ) kelimesi " geri verilmiş " anlamına gelen " Aada " kelimesinden gelir .
(src)="3.3"> Nous tous nous savons que nous retournons périodiquement à l' Aid .
(trg)="4.2"> Ramazan ayına da devinimli olarak geri dönüyoruz .
(src)="3.4"> On dit aussi que c' est dérivé de “ Aadah ” qui veut dire “ une coutume ” ou “ une pratique ” .
(trg)="4.3"> Bu konudaki bir diğer kelime de " Aadah " ve " gelenek " anlamında kullanılır .
(src)="3.5"> La raison est que les gens ont l' habitude de le célèbrer .
(trg)="4.4"> Bayram kutlaması insanlar için gelenek halini almıştır .
(src)="3.6"> Kalsoom sur le blog CHUP !
(src)="3.7"> Changing Up Pakistan se souvient de ce que l' Aïd représentait pour elle et sa famille quand elle était petite .
(trg)="4.5"> " CHUP : Pakistanı Değiştirmek " ( İng . ) sitesinden Kalsoom da kendisi büyürken Ramazan Bayramının ailesi ve kendisi için ne anlama geldiğini yazmış :
(src)="4.1"> Quand j' étais petite , ma partie préférée du Ramadan et de l ' Aïd el-Fitr était composée de deux choses : ma famille et la nourriture .
(trg)="5.1"> Ben büyürken Ramazan ve Ramazan Bayramı iki şey etrafında gelişirdi : Ailem ve yiyecekler .
(src)="4.2"> Au moment du Chand Raat , la nuit d' avant l' Aïd , j' aimais aller au marché pour acheter des bracelets ou me faire peindre du henné sur les mains .
(trg)="5.2"> Arefe günü pazara gidip bilezik almayı veya elime kına yaktırmaya bayılırdım .
(src)="4.3"> Mes souvenirs de l' Aïd sont remplis de couleurs , des nouveaux habits radieux , de rire , et du goût du sivaiyyan comme première chose le matin .
(trg)="5.3"> Ramazan Bayramı ile ilgili çocukluğumun anıları renklerle , yeni temiz giysilerle , kahkahalarla ve yenen yemeklerle dolu .
(src)="4.4"> En tant qu' adulte , le ramadan est de plus en plus devenu un moment pour penser aux autres personnes proches de moi , particulièrement les pauvres .
(trg)="6.1"> Şimdi bir yetişkin olarak Ramazan ayı başkalarını , özellikle de fakirleri düşünmem için bir zaman halini aldı .
(src)="4.5"> Le fait de travailler dans le domaine du développement a encore plus permis de mettre ce sujet en contexte .
(src)="5.1"> Un garçon regarde pendant que les autres sont en train d' accomplir les rituels de la fin du mois de ramadan , au moment du Aid Namaaz ( prières ) à Bangalore , en Inde .
(trg)="6.2"> Yardım alanında çalışmam da bu konuda daha fazla düşünmemi sağladı .
(src)="6.1"> Inde :
(trg)="7.1"> Hindistan :
(src)="7.1"> Sudhir Kekre se souvient des mets raffinés de l' Aid :
(trg)="8.1"> Sudhir Kekre ( İng . )
(trg)="8.2"> Ramazan Bayramında yiyeceklerle ilgili anılarını hatırlıyor :
(src)="7.2"> Quand j' ai déménagé à Hyderabad , Ramzan et Aïd sont devenus une partie importante de notre calendrier .
(trg)="9.1"> Haydarabad ' a taşındığımda Ramazan ve Bayram sosyal takvimimde önemli bir yere geldiler .
(src)="7.3"> Un nouveau monde de mets raffinés , appétissants , m' était présenté .
(trg)="9.2"> Özellikle yeni tatlar Haydarabad ' la eşleştirilmiş oldu .
(src)="7.4"> Haleem et nihari accompagnés de biryanis et mirchi bhajjis sont devenus synonymes d' Hyderabad .
(trg)="10.1"> Blogcu aynı zamanda Hindular ile Müslümanlar arasındaki ilişki ile de ilgili yorumda bulundu :
(src)="7.5"> Le blogueur commente aussi la relation entre les hindous et les musulmans :
(src)="7.6"> Peut-être que les fêtes pourraient être un bon moyen de réduire l' animosité entre les deux communautés .
(trg)="10.2"> Belki de böyle kutlamalar iki toplum arasındaki husumetin azalmasına yardımcı olur .
(src)="7.7"> The Sacramento Bee publie des images des célébrations à travers l' Inde .
(trg)="10.3"> The Sacramento Bee blogu ( İng . ) ise Hindistan ' daki çeşitli kutlamalardan harika fotoğraflar yayınlamış .
(src)="8.1"> Bangladesh :
(trg)="11.1"> Bangladeş :
(src)="9.1"> “ L' Aïd est supposé être un jour spécial .
(trg)="12.1"> " Ramazan Bayramının özel bir gün olması gerekiyordu .
(src)="9.2"> Mais aujourd'hui c' était un peu bizarre ” , écrit ulysses sur le blog Back To Bangladesh .
(trg)="12.2"> Ama bugün gerçekten ilginçti " diyor Back To Bangladeş ' in yazarı ulysses .
(src)="9.3"> Le blogueur continue en décrivant comment il a survécu à un tremblement de terre à Dhaka le jour de l' Aid .
(trg)="12.3"> Blogcu Daka ' da Bayram günü gerçekleşen depremi anlatıyor .
(src)="9.4"> Néanmoins , pour lui , il y a un danger plus inquiétant pour les Bangladeshis :
(trg)="12.4"> Ama Bangladeşlilerin deprem daha fazla endişelendikleri bir tehdit daha var :
(src)="9.5"> Il y a des statistiques effrayantes sur combien de personnes pourront mourir d' un tremblement de terre sévère à Dhaka .
(trg)="13.1"> Daka ' da olacak bir depremde kaç kişinin öleceği ile ilgili korkunç istatistikler var .
(src)="9.6"> Mais à vrai dire , j' ai plus peur des aliments frelatés que de tous les autres problèmes du Bangladesh .
(trg)="13.2"> Ama gerçeği söylemek gerekirse ben gıda sorunlarından daha çok endişeleniyorum .
(src)="9.7"> Maldives :
(trg)="14.1"> Maldivler :
(src)="10.1"> Kaidha raconte poétiquement comment les célébrations d' autrefois sont devenues une fête sans importance :
(trg)="15.1"> Kaidha Ramazan Bayramının nasıl önemsiz bir tatile dönüştüğünü şiirsel bir dille anlatıyor ( İng . ) :
(src)="11.1"> Je me rappelle d' un temps , quand j' étais petit , oú nous attendions l' Eid comme plus qu' une fête .
(trg)="16.1"> Hatırlıyorum da , ben küçükken , Ramazan Bayramı sadece tatil değildi ,
(src)="12.1"> C' était un jour oú beaucoup de plats étaient préparés et que l' on avait la visite des membres de la famille
(trg)="17.1"> Büyük kazanlarda yemeklerin yapılıp akrabaların bizi ziyaret ettiği bir gündü ,
(src)="13.1"> C' était le jour oú nous portions nos nouveaux habits et allions regarder les défilés
(trg)="18.1"> Yeni elbiselerimizi giyip yürüyüşleri izlemeye çıktığımız bir gündü ,
(src)="14.1"> C' était le jour oú nous regardions les feux d' artifice de toutes les couleurs aveugler le ciel nocturne
(trg)="19.1"> Her renkten havai fişeğin gökyüzünü boyayışını izlediğimiz bir gündü ,
(src)="15.1"> Néanmoins , avec le temps , l' Aid est devenu une journée comme une autre où nous pourrons paresser à la maison et regarder la télé ou être sur Facebook toute la journée .
(trg)="20.1"> Ama zamanla , Ramazan Bayramı , evde tembellik edip tüm gün televizyon veya facebook izlediğimiz
(trg)="21.1"> Bir güne dönüştü , ne yazık .
(src)="15.2"> Aid Moubarak à tous nos lecteurs .
(trg)="21.2"> Tüm okurlarımızın Ramazan Bayramı mübarek olsun .
# fr/2009_10_13_21431_.xml.gz
# tr/2009_09_israil-ajami-israil-toplumuna-farkli-bir-bakis-yoneltiyor_.xml.gz
(src)="1.1"> Israël : Le film “ Ajami ” porte un regard nuancé sur la société israélienne
(trg)="1.1"> İsrail : " Ajami " İsrail Toplumuna Farklı Bir Bakış Yöneltiyor
(src)="1.2"> Le film Ajami a été le grand gagnant des Prix Ophir en Israël , le 26 septembre 2009 et il va continuer à intéresser un public international car il représentera le cinéma israélien pour les Oscars en 2010 .
(trg)="1.2"> " Ajami " isimli film dün geceki Ophir Ödüllerinde büyük ödülü aldı .
(trg)="1.3"> Film 2010 Oskar Ödüllerinde İsrail adına yabancı film dalında yarışacak ve yabancı izleyicilere kendini gösterecek .
(src)="2.1"> Ajani est l' éponyme des environs de Jaffa , où se déroule l' action , il est écrit et dirigé par des réalisateurs arabo-israélienne : Scandar Copti ( un habitant de Ajami ) et Yaron Shani .
(trg)="2.1"> " Ajami " ismi hikayenin geçtiği Yafa şehrindeki bir mahalleden geliyor .
(trg)="2.2"> Filmin karmaşık hikayesi İsrail edebiyatı ve sinemasındaki popüler anlatımı örneklendiriyor .
(src)="2.2"> Dans ses grandes lignes , Ajami reflète un style narratif littéraire et cinématographique israélien .
(trg)="2.3"> Film Arap ve Yahudi bir ikili tarafından yazılıp yönetildi , Ajami ' de yaşayan Scandar Copti ile Yaron Shani .
(src)="4.1"> Par ses multiples récompenses , du Prix Ophir aux festivals du film de Cannes et de Jérusalem , Ajami rappelle les films israéliens Beaufort et Valse avec Bashir qui ont été récemment sélectionnés pour les Oscars .
(trg)="4.1"> Ophir Ödülü , Cannes ve Kudüs Film Festivallerinden alınan övgüler " Ajami " nin yolunun yakın zamanda çıkan diğer Oskar adayı İsrail yapımı filmler olan " Beaufort " ve " Waltz with Bashir " e benzeyebileceğini gösteriyor .
(src)="4.2"> Jusqu' à présent , le film Ajami a remporté les prix Ophir pour le meilleur film , la meilleure mise en scène , le meilleur scénario , le meilleur montage , la meilleure interprétation , ainsi que la Caméra d' or avec mention spéciale au Festival de films de Cannes et le Prix Wolgin pour le meilleur long métrage au Festival de films de Jérusalem de 2009 .
(trg)="4.2"> Şu zamana kadar " Ajami " Ophir Ödüllerinde En İyi Film , En İyi Yönetmen , En İyi Senaryo , En İyi Düzenleme ve En İyi Kompozisyon Ödülleri ile Cannes Film Festivalinde Camera D ' or-Özel Seçim ve 2009 Kudüs Film Festivalinde Wolgin En İyi Film Ödüllerini kazandı .
(src)="5.1"> Des extraits du film sont visibles sur YouTube en hébreu et en arabe avec des sous-titres en hébreu ( pas de version anglaise pour le moment ) .
(trg)="5.1"> Filmin fragmanı YouTube ' da İbranice ve Arapça altyazılarla izlenebilir ( İngilizce altyazılar şu anda yoktu ) .
(src)="5.2"> Vous pouvez aussi avoir plus d' informations en visitant la page des fans sur Facebook .
(trg)="5.2"> Film hakkında daha fazla bilgiye Facebook Hayran sayfasından erişilebilir .
(src)="6.1"> Yudit du blog OCCUPIED est intimement liée à ce film , comme elle habite dans le voisinage du lieu où se déroule l' histoire .
(trg)="6.1"> OCCUPIED sayfasının yazarı Yudit hikayenin anlatıldığı mahallede yaşıyor ve filmle çok şey paylaşmış .
(src)="6.2"> Elle écrit :
(trg)="6.2"> Şunları yazıyor :
(src)="6.3"> “ Ajami ” ‘ , le film de Scandar Kopti et Yaron Sheni vous secoue .
(trg)="6.3"> Ajami kelimenin tam manasıyla suratınıza tokat indiriyor .
(src)="6.4"> C' est irrésistible .
(trg)="6.4"> Çok güçlü .
(src)="6.5"> Et oui , c' est bien là que nous vivons .
(src)="6.6"> C' est au sujet de " mon " voisinage .
(trg)="6.5"> Ve evet , burası benim yaşadığım yer , benim mahallemle ilgili .
(src)="6.7"> C' est évident que ceci ne sera pas une critique objective du film .
(trg)="6.6"> Bu tarafsız bir film eleştirisi olmayacak .
(src)="6.8"> Je connais de nombreux , non , la plupart des acteurs , au moins de vue et certains sont de très bons amis .
(trg)="6.7"> Neredeyse tüm aktörleri , hayır neredeyse değil , hepsini en azından sima olarak tanıyorum ve bazıları çok iyi arkadaşlarım .
(src)="6.9"> Les acteurs ont été bien formés , mais ce ne sont pas des professionnels , seulement mes voisins , qui s' interprètent eux-mêmes , plus ou moins , dans des situations qu' ils connaissent , ils réagissent avec naturel , comme ils auraient réagi si l' histoire se déroulait effectivement .
(trg)="6.8"> Aktörler eğitildiler ama profesyonel değiller , benim komşularım ve neredeyse kendilerini oynadılar , bildikleri durumlarda doğal tepkilerini verdiler , sanki hikaye gerçekmişçesine .
(trg)="6.9"> Hepsi gerçek olabilirdi .
(trg)="6.10"> " Ajami " aynı zamanda Yudit ' in blog sayfasının da alt başlığı .
(src)="6.10"> Cela aurait pu se passer .
(trg)="6.11"> Bunu şöyle açıklıyor :
(src)="6.11"> Ajami est aussi le sous-titre du blog de Yudit .
(trg)="6.12"> Ajami , Agami ya da Adjami .
(src)="6.13"> Une histoire poignante de tout le balagan en cours dans Ajami : les relations entre voisins arabes et juifs , les habitants de Cisjordanie et les arabes israéliens , chrétiens et musulmans et tout le reste .
(trg)="6.16"> Benimkisi Yafa ' da , bir zamanlar ( 1948 ' den önce ) " Denizin Gelini " , şimdi Tel Aviv ' in güney varoşu .
(src)="6.14"> Ayelet Dekel du blog Midnight East raconte ses réactions après avoir vu le film au Festival du film de Jérusalem .
(trg)="6.17"> Kishkushim ' den Carmia ise " Ajami " yi şöyle anlatıyor :
(src)="6.15"> Si j' avais lu la critique du film , j' aurais pu ne pas être tentée de le voir , comme il appartient à un genre que je n' apprécie pas particulièrement .
(trg)="8.1"> Midnight East ' den Ayelet Dekel ise Kudüs Film Festivali ' nde izlediği filmle ilgili duygularını anlatıyor :
(trg)="9.1"> Eğer filmin hikayesini bana birisi anlatsaydı ilgilenmeyebilirdim , çünkü filmde geçen olaylar sevdiğim konularda değil .
(src)="6.16"> Mais Ajami est tellement plus que son intrigue , de la même manière que les gens sont beaucoup plus qu' une description des circonstances de leur naissance et des évènements de leurs vies .
(trg)="9.2"> Ama Ajami anlattığı hikayeden çok daha fazlası , karakterler doğdukları durumdan ve yaşamlarındaki olaylardan çok daha fazlasını temsil ediyorlar .
(src)="6.17"> Dekel nous donne aussi un bref aperçu de la vie réelle d' Ibrahim Frege , qui joue Malek , et qu' elle a rencontré en secret après le film .
(trg)="10.1"> Dekel aynı zamanda filmden sonra tanıştığı Malek rolünü oynayan İbrahim Frege ' nin gerçek yaşamına da ışık tutuyor :
(src)="6.18"> Ibrahim Frege , âgé de 19 ans , raconte qu' il n' avait jamais pensé à faire l' acteur .
(trg)="11.1"> 19 Yaşındaki Frege aktör olmanın aklının ucundan bile geçmediğini söylüyor .
(src)="6.19"> Quand il était encore à l' école , des amis qui avaient participé à des ateliers de “ Peace Child Israel ” ( une organisation fondée en 1988 par David Gordon et Yael Drouyannoff pour enseigner la coexistence par le théâtre et les arts ) l' ont invité uniquement pour s' amuser .
(trg)="11.2"> Okuldayken arkadaşları vakit geçirmek için onu " Barış Çocuk İsrail " ( tiyatro ve sanat aracılığıyla birlikte yaşamayı öğretmeyi amaçlayan David Gordon ve Yael Drouyannoff tarafından 1988 ' de kurulan bir dernek ) derneğinin atölyelerine çağırdılar .
(src)="6.20"> Il a participé à quelques ateliers de théâtre pendant un an , et il a reçu un appel téléphonique lui demandant s' il aimerait participer à un film .
(trg)="11.3"> Frege bir sene boyunca tiyatro atölyesine katıldı ve bir filmde oynamak isteyip istemediğini soran bir telefon aldı .
(src)="6.21"> Il a pensé qu' ils cherchaient quelqu'un ayant un accent similaire à celui qu' on peut entendre à Naplouse , la ville de son personnage .
(trg)="11.4"> Frege ' ye göre Nablus ' a , oynadığı karakterin memleketine uygun bir aksan aranıyordu .
(src)="7.1"> Pour finir , Yair Raveh , le critique cinématographique du blog Cinemascope se demande si Ajami pourra remporter un Oscar .
(trg)="12.1"> Son olarak , Cinemascope blogundan film eleştirmeni Yair Raveh Ajami ' nin Oskar alıp alamayacağına ilişkin yorumları :
(src)="7.2"> Ajami pourra -t-il devenir le troisième film israélien en trois ans à obtenir la nomination à l' Oscar pour le meilleur film en langue étrangère ( après Beaufort et Valse avec Bashir ) .
(trg)="13.1"> Ajami son üç yılda ( " Beaufort " ve " Waltz with Bashir " in ardından ) üçüncü kez En İyi Yabancı Dil oskar adayı olabilir mi ?
(src)="7.3"> A mon grand regret , je dois dire que j' ai des doutes .
(trg)="13.2"> Üzülerek söylemeliyim ki , sanmıyorum .
(src)="7.4"> Ajami est un film exceptionnel , et à beaucoup d' égards une percée dans le cinéma israélien , mais il pourrait paraitre trop réaliste , courageux , néoréaliste , et peut-être trop déroutant pour le juré moyen aux Oscars .
(trg)="13.3"> Ajami harika bir film ve birçok yönden İsrail sineması için bir dönüm noktası ama fazlasıyla gerçekçi ve Oskara oy verenler için fazla kafa karıştırıcı olabilir .
(src)="7.5"> Et il manque du battage publicitaire précédant le festival que le film Valse avec Bashir a eu l' année dernière , et que le film Lebanon a en ce moment .
(trg)="13.4"> Ve geçen sene " Waltz with Bashir " in oluşturduğu ve şimdi " Lebanon " un sahip olduğu heyecan eksik .
(src)="7.6"> Mais qui sait ?
(trg)="13.5"> Ama kim bilebilir ki ?
(src)="7.7"> Lectures recommandées
(trg)="14.1"> Önerilen Okumalar
(src)="9.1"> - Israel Un film illustre les effets du bouclage de Gaza Problem de Maya Norton : Les blogueurs israéliens critiquent le court métrage “ Closed Zone , ” dirigé par Yoni Goodman .
(trg)="15.1"> İsrail : Bir Film Kapatılmış Gazze ' nin Problemlerini gösteriyor ( Maya Norton ) .
(trg)="15.2"> İsrailli blogcular Yoni Goodman tarafından çekilmiş " Closed Zone " adlı filmi eleştiriyorlar .
(src)="10.1"> - Liban : Réactions des blogueurs libanais au film israélien “ Lebanon ” : Réaction provenant du Liban au film israélien racontant l' expérience des soldats pendant la guerre civile libanaise ( 1975- 1990 ) .
(trg)="16.1"> Lebanon : Lübnanlı blogcular İsrail yapımı Lebanon adlı filmi tartışıyorlar ( Antoun Issa ) .
(trg)="16.2"> Lübnan ' daki iç savaş sırasında ( 1975-1990 ) askerlerin yaşadıklarını anlatan İsrail yapımı filmi tartışıyorlar .