Ám nem törődnek ők és nem hisznek [abban].”
Çünkü onlar hala gaflet içindeler ve (o günün geleceğine) inanmıyorlar. "


Allahhoz jut el végül [minden].
oluşların sonu Allah'a varır.

Rossz, rossz, rossz!"
Ne kötü, ne yanlış bir muhâkeme!”

gyere ki Allah büntetésére és haragjára!’
çık ve Allah'ın azabına koş!"

Ki (nem) illik hozzám?
Meğer işleme de Rus temalıymış :) E kim tutar beni?

Allah tudomással bír róluk.”
Oysa Allah onları bilir.”

Ám Allah büntetése rettenetes!”
ALLAH'ın cezalandırması çetindir."

sem tudunk rábizonyítani!“[17]
Zaten bunu ispatlayamayız” dedi.

Allah megbocsátó és kegyes.”
Tanrı bağışlayandır, merhamet edendir.”

Ha igen, a BBC Africa szeretne beszélni veled.
Eğer öyleyse, BBC Africa sizinle konuşmak istiyor.

Allahnak tudomása van [mind] arról, amit cselekszetek.
Allah yaptığınız her şeyin bilgisine sahiptir.

Allah, a Mindenható!
Yâ Azîz olan Allah’ım!

és hirdessem: elérkezett az Úr [kegyelmi] esztendeje.«
“Âlemlerin Rabbine teslim oldum,’ demişti.”([13])

"Ez a föld Allahé!
“…Yeryüzü Allah'ındır.

Rabbá válunk így(tisztelet a kivételnek).
Ve böylece biz hiç Rab ile olacaktır

A halálomat okozná!”
Bu, ölümüme göz yummak olur" dedi.

A halálomat okozná!''
Bu, ölümüme göz yummak olur" dedi.

Azt mondták [a Marvelnél], „Ezt akarjuk!”.
“İşte bizim istediğimiz de budur!”diyeceklerdir.

Akit Allah vezet, az az igaz úton vezettetik.
Allah kimi doğru yola iletirse işte o doğru yolu

Allah mindenek fölött hatalmas.”
Allah büyüktür” diyor.

Allah mindenek fölött hatalmas."
Allah büyüktür” diyor.

Megkérdezték tőle: „Nem hittek Allahban (vagy hálátlanságot mutattak Allah irányába)?”
Kendisine soruldu: "Yani Allah'a inanmıyorlar mıydı (yekfurne billah)?"

Mi ezt el is vállaltuk.”[153]
Biz bunu kabul eyledik.”

(Istenről szó sem lehet, de Allah már döfi!)
(Allah asla sözünden dönmez.)

Isten [nekik megfelelően] gondoskodik róluk.
Allah onları muhafaza buyursun.

Ez [az értesülés] teljesen hamis.
Halbuki bu bir yanılsamadır.

Mármost akkor mi a teendõ (mondandó)?
Ne[ler] yapıyorsunuz?

Ti soha nem halhattok meg [lényetek].
Sizin için de bir daha ölüm yoktur.

A dolog nem fog jól végződni!»[334]
Sonuç iyi olmayacaktır.”

Allah a türelmesek oldalán áll."
Allah sabrını veriyor” dedi.

Allah a türelmesek oldalán áll.”
Allah sabrını veriyor” dedi.

SEDE (→ser) ige: ’legyél!’
vermiş: “Buyur!”

Na, most tessenek figyelni! ”
Bari şimdi dinleyin.”

nem fog jól végződni!»[334]
Bunun sonu ise kesinlikle iyi olmayacaktır.”

Miben (nem) hisz?
Siz nasıl müminlersiniz?

Ti meg nem ónátok.”
Sizler lmeyeceksiniz!.."

Mi ezt el is vállaltuk.”[154]
Biz bunu kabul eyledik.”

Azt mondták: „Magasztaltassék Allah!
“Dediler ki; “Yâ Rasûlallah!

Baal, Allah az Isten vagy Hashem (Jahve)?
Allah’ı mı, yoksa Allah’tan baş¬kalarını mı?

népesítette be az emberi nemmel a föld színét,[1]
İnsan kut-saldır, yeryüzünün halifesi kılınmıştır.

Így hát aláírtam [a vádak visszavonását].”
olmak üzere imza ettim," demiştir.

Nekik persze (még) több van!
Ama onlar, bundan fazlasına sahiptirler.

[7] Süketnéma, akinek házassága csak rabbinikusan érvényes,
Zül Celâl-i vel ikrâm Rabbinin vechidir (Esmâ mânâları) Bâkî olan!

országszerte [így van]”.
Bu her ülkede aynı sonucu verir."

Mûködni mûködik, nem vitás.
Bunda ne şüphe, ne de tartışma vardır.

Ezeknek nagy jutalmuk lesz amiatt, amit megszereztek [a jótettekből].
İşte bunlara, yaptıklarına karşılık kat kat arttırılmış bir mükâfat vardır.

Allah pusztítsa el őket ! "
Allah, onları helâk etsin!

Allah azt mondja: „Ó Ádám fiai!
Allah buyuruyor ki “Ey Âdem’in çocukları!”

Haver, nem érezted cikinek?”
MESS sen bu işin sonunu düşünmedin mi?”

bírálattal is illet.”[11]
O eleştirilmelidir" dedi.